Çok sükseli bir deplasman zaferi olmasa da, ilk deplasman galibiyeti olması bakımından önemli bir başarıya imza attı yeşil-beyazlılar...
Hem de hakeme rağmen...
Kazanan ile kaybedenin şikayetçi olduğu bir yönetim gösterdi Barış Şimşek...
Ne İsa'ya ne Musa'ya...
Yaranamadı...
Kazanan haklı sitem etmekle...
Kaybeden değil...
Çünkü kazananın verilmeyen net penaltıları var...
Gökhan'ın uçan tekmesini sarıyla geçiştirilmesi de cabası...
Balıkesir'in Hocası şikayet ediyor...
Yetersiz bir hakemi, zorluk derecesi yüksek bir maça verdikleri için MHK'ya göndermelerde bulunuyor...
Yetersiz hakem iddiası Kemal Özdeş'in, benim değil...
Mağduru oynuyor...
Neymiş efendim; golü verilmemiş...
Ulan o golü, bizim Kör Ahmet (Ahmet Özdemir) bile vermez...
Torku Konyaspor'un verilmeyen penaltılarını nereye koyacaksın peki?
Utanmasa “Barış Şimşek 3 puanımızı gasbetti” diyecek...
Şimdi...
FIFA hakemliğinin bir üstü var mı?
Bildiğim kadarı ile yok...
Türkiye'nin FIFA kokartlı 7 hakeminden birisi de Barış Şimşek...
Diğerleri Cüneyt Çakır, Hüseyin Göcek, Halis Özkahya, Tolga Özkalfa, Mete Kalkavan ve Ali Palabıyık...
Üstelik FIFA kokartı da Konyalı Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan tarafından takılmış...
Yani sıradan bir hakem değil...
Balıkesirspor Teknik Direktörü Kemal Özdeş'in mağduru oynaması, yangın çıkarması, bundan sonraki haftalara yatırımdan başka bir şey değil...
O da biliyor ki, PTT'ye gidecek ilk takımlardan, hatta en güçlü adayın Balıkesirspor olduğunu...
Çabalıyor garibim...
Ama, sağa sola çamur sıçratarak çabalaması ne kadar doğru?
Özetlersem; Balıkesirspor maçının hakemi Barış Şimşek, kötü bir maç yönetmiştir ve bu maçın mağduru da kazanmasına rağmen Torku Konyaspor'dur...
Gerisi fasa fisodur...
xxx
Maç...
Bizim Gazetenin manşeti “TARLADAN PUAN FIŞKIRDI” oldu...
Eğriye eğri, doğruya doğru, yeşil-beyazlılar, tarladan puan çıkardılar...
Abartmıyorum...
O zeminde top oynamak kolay iş değil...
Dolayısıyla bizimkiler iyi iş çıkardılar...
Maçı yerinde izlemekle, televizyonda izlemek arasında dağlar kadar fark var...
Balıkesir sahasının zemini TV'den yemyeşil, çarşaf gibi görünsede, maalesef öyle değildi...
Zeminin tarladan farksız, çimlerin biçilmemiş olması, pasa dayalı futbol oynayan takımların işini daha da zorlaştırır...
Torku Konyaspor'un işini zorlaştırdığı gibi...
Aykut Kocaman'ın, “Berbat bir saha, top kontrolü çok zor. Bu sahada oyun adına olumlu bir şey olması zor. Bu sahada doğru oynayabilme imkanı yok” sözlerine katılmamak mümkün değil...
Böyle bir zeminde oynanan maçta ortaya konan futbola bakmamak lazım...
Kazanmışsan ve en önemlisi de sakatlık olmamışsa, bundan iyisi şamda kayısı...
xxx
Hleb ve Tolga...
İkisinin de gönderilişlerine değil, gönderiliş şekillerine takıldım...
Keşke Hleb daha dikkatli, daha sporcu, daha futbolcu olsaydı da, kendini biz futbol hastalarından mahrum etmesiydi...
Keşke...
Aykut Kocaman'a kazanılan Karabükspor maçından sonraki basın toplantısında, Tolga'nın tıkır tıkır giden tekere çomak soktuğunu söylemiş, düşüncelerini öğrenmek istemiştim...
Az kalsın dövecekti beni!!!
Tolga'ya toz kondurmadı...
Sonra mı?
Önce kulübeye, sonra tribüne, daha sonra Akhisar'a paketledi...
Keşke genç oyuncuyu kazanma yoluna gidebilseydi...
Tabi ki Hleb'i de.