Cenk Tosun'un golü bulduğu 21'e kadar her iki takım adına pozisyon yoktu ortada...
Hatta pozisyon girişimi...
Biraz şansın, daha çokta Selim'in hatasından gelen gol ile oyun disiplininden iyice uzaklaştı Konyaspor...
Zaten sahaya çıkarken bundan önceki 4 maçtan kalma travmanın izleri vardı Bakkal'ın takımında...
Cenk'in golünden sonra da baskıyı üzerine alan Konyaspor'lu oyuncular, şaşkın ördek gibiydiler...
Ne yaptıklarını kendileri bile bilmiyordu...
Amaçtan uzaklaştılar...
Sahte koşular, sahte arayışlar, sahte ikili mücadeleler...
Yapmaya çalışır gibi gözüktüler...
Onların ki göz boyamaydı sadece...
İnandırıcı olamadılar tabi ki...
Çünkü, yaratıcılıktan uzaktılar...
Saha içi organizasyon sıfırdı...
Oyuna ağırlığını koyamadılar...
Ve...
Skoru değiştirecek, standardının üzerine çıkabilecek bir oyuncu da olmayınca, Gaziantepliler Konya'dan 3 altın puanla ayrıldılar...
Tesadüf değilmiş Gazianteplilerin Sergen Yalçın ile çıkışları...
Tüm oyuncularından maksimum verim almayı başaran teknik adam farkı ile alt taraf ile ilişkisini de kesmiş oldu Gaziantep takımı...
Kendileri açısından en doğru deplasman oyununu oynarlarken, en önemli silahları Cenk Tosun'u da kutlamak lazım...
Beşiktaş'a imza atan bir oyuncunun tekmeye kafa koyması, özellikle attığı golde sakatlanma pahasına final vuruşunu yapması, taktir edilmez de ne yapılır?
xxx
BAKKAL HOCA...
Her maçta abartılı şekilde bir an olsun bile yerinde duramayan Bakkal'ın Gaziantep maçındaki çaresizliği her haliyle üzücüydü...
Kimsenin düşmek istemeyeceği bir durumdu onun ki!
Ama kendi düşen ağlamaz...
Kendi hazırladığı sonu yaşadı Bakkal...
Kendi elleri ile besledi bu çaresizliği...
1.60'lık Erdal'ı Gekas'ın muadili olarak sahaya süren, yetmezmiş gibi kenarlardan gelecek yüksek toplardan medet uman Bakkal, kendi ayağına kurşun sıktı...
Hadi Bakkal Hoca pazar günü formsuzdu...
Bir teknik adam olarak onun da formsuz olma lüksü olamaz mı?
Elbette olabilir...
Futbolun tüm unsurlarının olduğu gibi...
Bakkal'da formsuz bir gününde olabilir...
Peki bu durumlarda devreye girmesi gereken yardımcılarına ne demeli?
Onlarda mı göremediler, Erdal'dan forvet olamayacağını...
İkna edebilirlerdi Bakkal'ı...
Ama etmediler...
Bir “hipnotizma” durumu oldu Gaziantep maçında...
Hocasından menajerine, menajerinden yardımcısına, yardımcısından oyuncusuna kadar...
xxx
KURT ELMANIN İÇİNDE
Son haftalardaki başarısız sonuçları, Bakkal'a, oyunculara ya da sakatlara fatura etmemek lazım...
Meselenin temeline de inmek lazım...
İyiden iyiye açığa çıktığı için altını çizmekte var...
Yabancıların alacaklarını takır takır ödeyen, ancak yerlilere “bana para için gelmeyin” diyen kulüp başkanı Ahmet Şan'ın da bu kötü gidişteki önemli bir neden olduğunu unutmamak lazım...
Diyeceksiniz ki, para herşey değil...
Eyvallah...
Ama, oyuncular içinde bir ayırım yaparsanız, orda bir dakika durup düşüneceksiniz...
Bunun anlamı şudur; Kurt elmanın içinde...
O kurt, o elmayı yer bitirir...
xxx
KLASİK ŞAN ÇIKIŞI
Başkan Ahmet Şan, 26 Mart'ta yapılacak olağan genel kurulda aday olmayı düşünmediğini açıklamış...
Ne zaman...
Gaziantep yenilgisinden sonra...
“Bugüne kadar yönetimde görev alanlara teşekkür ediyorum. Seçimli olağan genel kurulda taze kan gerekiyor. Önümüzdeki günlerde şehrin ileri gelenleriyle bir görüşme yapıp nihai kararımızı vereceğiz" diyerek devam etmiş...
Ve...
“Konyaspor camiası endişelenmesin. Bu takım düşmez. Finansal olarak futbolculara karşı yükümlülüğümüzü yerine getirme noktasında sıkıntı yaşıyoruz. Sponsor firmanın da önümüzdeki yıl destek vereceğine dair netlik yok. Bizim de önümüzü görebilmemiz lazım” diyerek sözlerini noktalamış...
Net bir karşılığı yok bu cümlelerin...
Tamamen muğlak...
Lastik gibi...
Nereye çekerseniz o tarafa gidecek cinsten...
Belki de yanılıyorum...
Ama benim anladığım şu:
“Devam etmek istiyorum, ama güveninizi ve desteğinizi arkamda hissetmek istiyorum...”
Zarf atmak gibi bir şey...
Ya da elinde beş benzemezle rest çekmek gibi...
Şehrin dinamiklerini veya sponsor firmayı, yani Recep Konuk'u hedef gösterme ve tetikleme gayreti...
Güven tazeleme özetle...
Bunu da kongreden önce şehirden almak...
“Destek Konya'dan başkanlık benden” demeye getirmiş Ahmet Şan...
Aba altından sopa göstermek gibi bir şey..
Mesele şu...
Bu çıkış doğru bir çıkış değil...
Metod sakıncalı...
Konya'nın takımı, birinin eline mahkum kalmamalı.