Siyaset yazan birisi değilim…
Mümkün olduğunca da uzak durmaya çalışırım…
Apolitik değilim…
Siyasi bir görüşüm var ve bunu da kimsenin gözüne sokmam…
Ülkemin çıkarları, ülkemin birliği ve beraberliği için can atan, dahası bayrak ve ezan konusunda hassas olan bir insanım…
Siyaset anlamında fanatik değilim…
Ama ülkem için, kendimi bir holigan gibi görmekten de geri adım atmam.
xxx
Yazının girişinde de altını çizdiğim gibi, siyasetle uğraşan, siyaset yazan birisi değilim…
Ve fakat, son günlerde “dostumuz” dediğimiz, “Türk Devletleri” dediğimiz Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayıp, Kıbrıs Rum Kesimini tanımaları ve elçilik açmaları, açık konuşmak gerekirse kanıma dokundu…
Özellikle Özbekistan’ın bu tavrına inanılmaz üzüldüm…
Niye mi?
Yanılmıyorsam 2019 yılında Avrupa Gençler Tekvando Şampiyonası için Özbekistan’ın Başkenti Taşkent’e gitmiştik…
Şampiyona bir hafta sürmüş, dolayısıyla müsabakalardan fırsat buldukça Taşkent’in tarihi mekanlarının yanı sıra modern çarşılarını pazarlarını da ziyaret etme şansına sahip olmuştuk…
Özbeklerin bizlere samimi şekilde yaklaşmaları, sıcak davranmaları ve yardımcı olmaları, açıkçası bizleri mutlu etti…
Ki, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan dolayı Türkiye’yi ve Türk insanını çok sevdiklerini her fırsatta ifade etmekten de geri durmadılar…
Açık konuşmak gerekirse de, Özbeklerin bu yaklaşımları hoşumuza gitti…
Zaman zaman sohbet ettiğimiz Özbeklerin, Türkiye’yi çok merak ettiklerini, şakayla karışık, “Türkiye’yi ziyaret etmeden bize ölmek yasak” gibi laflar ettiklerini hatırladıkça, başlarındaki siyasetçilerin tavırlarına ne demek lazım bilmiyorum…
Özbekistan Taşkent seyahatimizde benim en çok dikkatimi çeken hasta nakil ambulanslarının, daha doğrusu minibüslerinin üzerinde Ay-Yıldızlı bayrağımızın olmasıydı…
Özellikle spor salonunda görevli olan ambulansların hepsinin Türk bayraklı olması, açıkçası yüreğimi okşadı, bir taraftan da merakımı artırdı…
Orada samimi olduğumuz Özbek bir satıcıya, “bu ambulansların hemen hemen hepsinde Türk bayrağı var, bunun özel bir nedeni var mı?” diye sordum…
Bana direk, “Erdoğan sağolsun” dedi…
Şaşkınlığımı anlayınca, “bu ambulansların hepsini Erdoğan bize hediye etti” diye ekledi…
İyi mi?
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?
Tam da “besle kargayı oysun gözünü” muhabbeti!
Kazakları anlarız…
Nüfusunun yarısı olmasa da, 25-30 bini Ruslardan oluşuyor…
Dolayısıyla Putin ne derse, Tokayev Putin’in dediğinin dışına çık(a)mıyor…
Türkistan’ı da anlamak mümkün değil…
“Kanımız, canımız” dediğimiz ülkeler, anlaşılıyor ki, kan-can hikaye, demek ki, sadece müttefikimiz oluyorlarmış!
Bu ülkeler çıkarları olduğu müddetçe sizinle güneşe aynı yerden bakarlar, çıkarları bitince de “güneş gözümü alıyor, hadi bize eyvallah” diyebiliyorlar…
Türkiye’ye rağmen, Kıbrıs Rus Kesimini tanıdıkları ve elçilik açtıkları gibi…
Son günlerde ülkemizdeki gündemi meşgul ve rahatsız eden bu konuya duyarsız kalamadım…
Özbekistan’da yaşadığım bir olaydan sonra, bunların bu tavrı beni rahatsız etti…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımayıp da, Kıbrıs Rum Kesimini tanımaları, sözde Türk devletlerinin bizi bir çırpıda satmış olmalarını çokta yadırgamamak lazım…
Ekonomik olarak biraz güçlenince, daha doğrusu kanları bitlenince Türkiye’yi kendilerine rakip mi görüyorlar acaba?
Bilemiyorum…
Ama, bildiğim bir tek şey var, Türk’ün Türk’ten başka dostu yok.
Yorumlar
Kalan Karakter: