Türkiye'nin Bakanı

“Bakan Murat Kurum” başlıklı bu yazımı 24 Mayıs 2019’da yazmıştım… “Bazı şehirler vardır çok Bakan! görmüştür.” diyerek başlamış,  “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, cennet ülkemiz için önemli bir Bakanlık. Şehirlerimizin daha yaşanabilir, daha sağlıklı, daha planlı, daha dinamik bir konuma gelmesinde önemli rolü olan bir Bakanlık. Bu önemli Bakanlığın en tepedeki ismi ise bu şehrin kıymetlilerinden Murat Kurum. Yaşının genç olduğuna bakmayın, işi konusunda birçok özellikleri olan, ehil ve deneyimli bir isim” diyerek devam etmiş ve “Kendisi iyi bir Konyalı.  Onun için “Konya” denilince akan sular duruyor. Tabi ki iyi de bir Konyasporlu. Ve Konyaspor kulübünü ve başkanını ilk kez ziyaret eden, onurlandıran bir Bakan Murat Kurum. Konya’nın bütün meseleleri ile yakından ilgilendiği gibi, Konyaspor’la da yakından ilgileniyor sevgili Bakan.
Ve en önemsi de samimi.
Maskeli değil anlayacağınız.
Dobra.
Verdiği sözleri takip eden birisi. 
Sadece Konya değil, ülkemizin bütün şehirlerine mührünü vuracak, Allah’ın çift yürek verdiği Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’la, Konyaspor’umuz da inşallah kurum olma yolunda önemli adımlar atacaktır” diyerek de yazımı noktalamıştım…
Merak edenler yazımın tamamını internetten bulabilirler…
xxx
Yukarıda ki bu yazının en can alıcı cümlesi hiç şüphesiz ki, şu beş kelimeden oluşan “VERDİĞİ SÖZLERİ TAKİP EDEN BİRİSİ” cümlesi…
Sözünün eri ki, yaklaşık yüz yıldır bu şehri temsil eden, ancak dikili tek bir ağacı olmayan, minyatür sahada çift kale maç yapılacak kadar minik bir tesisten bile yoksun olan Konyaspor’a TATLICAK tesislerini, yani 80 bin metrekarelik süper bir araziyi kazandırdı…
Daha ne olsun…
Hem de kulübün ekonomik olarak yerlerde süründüğü,  bu zorlu
Günlerde…
Deyim yerindeyse ”CAN SUYU” oldu Konyaspor’a…
Kimse kusura bakmasın, başbakan  ve bakanlar çıkardı bu şehir, ancak, hiçbirisi Konyaspor’a “PANSUMAN” tedaviden öteye gidemedi…
Hasta Konyaspor’u yatağından kaldıramadılar…
Hatırı sayılır desteklerini gördüğümüz söylenemez…
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum öyle bir şey yaptı ki, hem Konya’ya, hem de Konyaspor tarihine ismini altın harflerle yazdırdı…
TATLICAK tesisleri Konyaspor’un tapulu taşınmazı oldu…
Bu devir olayı bana göre bir zaferdir…
Doğru, akılcı, şehrine ve şehrinin takımına aidiyet duyan bir Bakanla bir Başkanın  bir araya gelip, birbirlerine inanmanın ve güvenmenin sonucudur  TATLICAK tesislerinin Konyaspor’a kazandırılması…
Yönetilebilir iddiasındaki bir kulübün nerede ise enkaza dönüştürülmesine ramak kalmışken, Murat Kurum gibi bir Konya sevdalısı Bakan ile kulübün delikli tek kuruşunun hesabını soran Hilmi Kulluk gibi bir Başkana teşekkür edilmez de ne yapılır?
Bazıları görmeyebilir bu güzelliği!..
Ama görmek için kalp gözü gerek, öyle değil mi?
Evet…
Bakan Kurum’un, sadece Tatlıcak tesislerini Konyaspor’a kazandırma meselesiyle sınırlı değil, yaptığı güzel işler…
Daha ötesini de ıskalamamak lazım…
Konyaspor, zorlu bir genel kurul sürecini hasarsız geçmeyi bırakın, bütün kulüplere örnek olacak şekilde yıkılmadan, dimdik ayakta gerçekleştirmişse, bunun nedeni Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’un ortaya koyduğu yüksek irade ve Hilmi Kulluk’a inanma ve güvenme duygusudur…
Yiğidin hakkı yiğide, Konya’ya olan aidiyetin yükünü omuzlarında hisseden ve bunun bilinciyle mükemmel işlere imza atan bir Murat Kurum gerçeğini sadece Konyalılar olarak bizler değil, taraflı tarafsız bütün insanları söylüyor…
Elazığ ve Malatya depremlerindeki hassasiyetini, yine Malatya’da yaşayan benim de çok sevdiğim alevi bir kardeşim Bakan Kurum’la ilgili, “bizimle ağladı, bizimle üşüdü, bizimle dertlendi” demişti…
Bir Konyalı olarak gururlanmıştım…
Alevi bir kardeşimizden bunları duymak, duygulandırmıştı beni…
Benim söylemek istediğim Bakan Murat Kurum’u sadece hemşehrileri olarak bizler değil, tüm Türkiye daha iyi tanıyor, daha iyi tanımlıyor ve hakkını da anasının ak sütü gibi helal ediyor…
Çıkın sokaklara bakın…
Sokaktakilerin söylediğini önemserim…
Seviyorlar kendisini, dolayısıyla kendisine karşı güven zinciri de hızla büyüyor…
Dedim ya “yiğidin hakkı yiğide” diye…
“Kurum”un büyüttüğü değil, “Kurum”unu büyüten bir Bakan…
 Konya’da doğan, Konya’da doyan bu şehrin insanları olarak, yüzde yüz milli, yüzde yüz yerlinin de yerlisi olan bu toprakların evladı Murat Kurum’la gurur duymamamız mümkün mü?
Özetlersem; bu şehir Başbakan da gördü,  Bakan da gördü, ama böylesini de ilk defa gördü...
Hiç kimse çıkıp “laga luga” etmesin…
Ederlerse de TATLICAK tesislerini gözlerine sokarım…
Nokta.