Kabul ettik...
Bu takım oyun olarak herkesi tatmin etmese de, tabelaya yansıttığı skor ile gönül almayı da, gönlümüzü çalmayı da biliyor...
Önemli olan da kazanmaksa, Torku Konyaspor bunu yapıyor...
Daha ne olsun ki?
Ancak...
Eğri oturup doğru konuşmak lazım...
Gençlerbirliği maçında hem Meha'nın, hem de Holmen'in saha içinde olmaları, ancak oyunda olmamaları her teknik adamı ve dolayısıyla da takımı zora sokacak durumlardı...
Torku Konyaspor kadrosunda topu rakip kaleye götürecek ve takımın en iyi servisçileri olarak bilinen bu oyuncuların Gençlerbirliği maçında kendi standartlarını bile yakalayamamaları sorun teşkil etti...
Tribünlere de hoş gelmedi bu durum...
Dolayısıyla takımın oynadığı futbol da...
Volkan Fındıklı'nın bu oyuncuların yanına konuşlanması da pek işe yaramadı, çünkü, Volkan'da onlara ayak uydurdu...
Ofansif alışkanlıklarından farklı bir yapı ile oynamaları sırıttı saha içinde...
Bildikleri pratikleri de sahaya yansıtamadılar...
Aslında ekstra performanslara ihtiyaç duyulur, takımın kötü oynadığı bu gibi durumlarda...
Kimlere mi?
Ekstra çıkış yapan oyunculara...
Yani Meha'ya...
Yani Holmen'e...
Yani Volkan'a...
Ve diğerlerine...
Ekstra bir görüntü vermeleri bir tarafa, kendi standartlarını bile yakalamaktan uzaktı Torku Konyaspor'lu futbolcular...
Özellikle de ilk 45'de...
Neredeyse pozisyonsuz tamamladılar ilk yarıyı...
İkinci yarıda da görüntü aynıydı...
Göze hoş gelmeyen sabır ve disiplinli futbol bu yarıda da egemendi...
Taki oyuncu değişikliklerine kadar...
Ekstra işlerle skor değişebilirdi, nitekim de öyle oldu...
Rangelov ile gelen gol, bana göre ekstradan atılan bir goldü...
Bir forvet oyuncusu, takımın gol umudu, sezonun bu haftasına kadar ikinci golünü atmışsa eğer, bu bir ekstra değil de nedir?
90'da Rangelov'un attığı ile 90 artıda Traore'nin kaçırdığının dışında, savunmanın da zaman zaman pozisyon vermesi kaldı akıllarda...
Hem de net pozisyonlar...
Serkan...
İyi ki Torku Konyaspor'un kalecisi...
O geçit vermedi Gençlerbirliği'nin net pozisyonlarına...
Hatasıza yakın değil, hatasız oynadı...
Helal olsun ona...
xxx
Kartal yüksek uçmaya devam ediyor...
Lig üçüncülüğü ve Avrupa Kupaları hayal değil artık...
Yeşil-beyazlılar, lig sonu aynı yerde olabilecek mi?
Bu soruların cevabını sadece Torku Konyaspor performansı üzerinden cevaplamak kolay değil...
Burada belirleyici olan; en az Torku Konyasporlu oyuncular teknik adamlar, yöneticiler ve taraftarlar kadar, şehrin toplamının da meseleye bakış açısı önemli...
Yani şehrin de istemesi önemli...
Bunların yanısıra Başakşehir takımının göstereceği performansta önemli...
Ekonomik kaygılarının olmaması, belirgin bir avantaj onlar için...
Taraftar gücü olmasa da, şüphesiz potansiyeli olan bir takım...
Ancak ne olursa olsun, Torku Konyaspor Avrupa ve üçüncülük için bir tık önde...
Bir tık önde olmanın avantajını kullanma becerisine sahip bir Aykut Kocaman var takımın başında...
Futbolcuları, teknik adamları, yöneticileri, taraftarları ve şehri de katarsak bu yürüyüşe, belirleyici olan Başakşehir değil, bizzat Torku Konyaspor'un kendisi olacaktır.