Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan!

Millet tartışıyor, Konyaspor 3-5-2’mi oynadı, 5-3-2’mi oynadı?
Ya da 4-4-2’mi?
Size ne len!
Sizin için kazandığı değil de, ne oynadığı mı önemli?
Ne oynadıysa oynadı…
İlle de merak ediyorsanız söyleyeyim…
Konyaspor kendi futbolunu oynadı…
Yani…
Yanisi manisi yok… 
Kazanması gereken oyunu oynadı ve kazandı…
Hala yıllarca cevabını bulamadığımız, “yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar” muhabbeti gibi…
Konyaspor ne oynadı?
Verilecek cevap var da, dam alçak, değnek kalkmaz!
xxx
Erzurumspor maçıyla ilgili çokta yazılacak çizilecek bir şey yok…
Sonuç itibarıyla Konyaspor, kazanması gereken bir maçı kazandı ve yoluna devam etti…
Hem de bir kamyon dolusu eksiklerine rağmen…
Bir atasözü var, “Aşık oynamakta maksat kazanmaksa”, Konyaspor kazandı…
Bu kadar basit.
xxx
Konyaspor sadece 3 puan kazanmadı…
Moral kazandı…
Sinerji kazandı…
Özgüven kazandı…
Daha ne olsun?
Erzurum hafi sıkletmiş!
Şuymuş buymuş…
Dediğim gibi ben sonuca bakarım…
Ve kazandıklarımıza…
Dedim ya, sadece 3 puan kazanmadı Konyaspor…
Bu sıkıntılı süreçte gençleri de kazandı…
Adı Ahmet ya da Mehmet, fark etmez…
Önemli olan süre almaları…
Konyaspor’un geleceğini kurtaracak çocuklara hem kupada, hem de ligde süre verildi…
Bundan daha büyük kazanç ne olabilir ki?
İsmail Kartal’ı kutlamak lazım…
Bu anlamda İsmail Kartal’a destek olan, her türlü riski omuzlayan, bu oyunculara şans verilmesi için hocayı zorlayan Hilmi Kulluk ve yönetimi de, bu duruşlarından dolayı kutlamak lazım…
Ekrem Coşkun’un ikna kabiliyeti mutlaka devreye girmiştir…
Bir şekilde İsmail Kartal ikna edilmiş…
Sonuç olarak uzun yıllardır görmeye hasret kaldığımız gençleri, hem de resmi maçlarda sahada görmek gurur verici…
Hocanın maçtan sonraki açıklamaları da önemli…
 “Biz gittiğimiz her kulüpte genç oyunculara şans veren onların gelişimine katkıda bulunan bir ekibiz. Burada da böyle. Ahmet Karademir kupadan sonra ligde de oynadı. Kendisi genç milli oyuncu ve gelecek vaad eden bir isim. Biz Ahmet’in dışında alt yapımızdan her hafta dönüşümlü olarak genç oyuncularımızı tesislerimize alıyoruz ve onların 1 hafta boyunca takımla birlikte profesyonel havayı solumalarını sağlıyoruz. İnşallah forma giyen oyuncular sadece Ahmet ile sınırlı kalmayacak. Amacımız bu sayıyı arttırmak.” 
İnşallah lafta kalmaz…
Bana göre, genç çocukların süre alması 2-0’lık galibiyetten çok daha değerlidir…
Bu çocuklara değer verip, onlara süre veren de, süre vereni ikna eden de en az 2-0’lık galibiyet kadar kıymetlidir…
Tabi ki bu çocukları yetiştiren altyapı hocaları da.