İlhan Palut’un Muhammet ve Oğulcan rotasyonundan beklentisi, kenar öndeki oyuncularla birlikte daha çok pozisyon ve gol arayışındandı…
Mhalak’ın savunma arkasına atacağı koşuların yanısıra Bytgy’nin rakip ceza alanı içerisinde delici özelliği ve adam eksiltmesi ile rakibin kontrollü ve istikrarlı defansının dengesini bozmayı planlamış olmalı İlhan Hoca…
Tabii ki orta sahada görev yapan Amir ve Endri Çekici’nin kritik rolleri var bu oyunda…
Sağ öndeki Mhalak ile sol öndeki Bytgy’yi uzun menzilli toplarla, Muhammet gibi seyyar bir santraforu da araya atılacak toplarla buluşturmak ya da besleyebilmek gibi…
Şunu da itiraf etmek gerekirse, bu konuda çok başarılı olabildiklerini söyleyebilmek, benim futbol aklıma ihanet olur!
Amir eski Amir değil…
Onun bilindik kendi oyununun gerisinde kalması hem orta sahanın hem de takımının oyununu düşürüyor…
Konyaspor’un güçlü bir oyun için Amir’in mutlaka kendisini hatırlatması gerekiyor…
Dolayısıyla oyun topallamakla kalmayıp, kimi zaman al gülüm ver gülüm ya da kısır bir döngünün etrafında cebelleşip duruyor…
Bu oyunda sadece orta sahaya yüklenmemek lazım…
İlhan Palut’un Adil ve Calvo gibi, topla öne çıkabilme becerileri olan stoperlerden de yararlanabilme gibi şansı var, ama bir şartla…
Sehiç’le al gülüm ver gülüme girmeyecekler!
Bu iki futbolcunun topla oyuna çıkması, Amir ve Endri Çekici’nin yükünü biraz daha hafifletir…
Bu maçta bunu göremedik mesela…
Konyaspor’daki en önemli meselelerden birisi, daha doğrusu kısırlığa asıp sebep yaratıcı bir oyuncu yokluğu…
Ve asıl mesele de burada…
Bizim takımda oyuna farklılık katacak, yani oyunu farklı oynayabilecek bir oyuncu var mı?
Kimse kusura bakmasın yok…
Konyaspor’un kadrosunun tamamı oyuncu, ama yaratıcı oyuncu değil…
Bu takımda 1-2 yaratıcı oyuncu olsa, 4 maçta 9 puan kaybı yaşanmazdı…
Dolayısıyla, eğer elinizde böyle bir oyuncu ya da oyuncular yoksa, sığınacağınız şeylerden birisi de yüksek enerji ve coşku olmalı…
Ya da bireysel yetenekleri iyi olan oyuncularla sonuca gidilmeli…
Kasımpaşa maçında oyuna sonradan giren Ikpeazu gibi…
Topu saklamak ya da rakibe vermemekte bir yetenek mesela…
Böyle maçlarda istediğin kadar baskılı oyna, rakip ceza alanı içinde istediğin kadar pozisyon bul işe yaramıyor…
Kalecinin bir hatası ile kimyan ve ritmin bozuluyor, toparlanmak kolay olmuyor…
İlhan Hocanın Zymer’i 55’de kenara almasına bir anlam veremedim açıkçası…
Haftalardır kendi oyununu oynamayan, ama Kasımpaşa maçında takımı rakip kaleye ya da rakip ceza alanı içine taşıyan bu oyuncuyu değil de, Mhalak kenara alınabilirdi…
Kendi sahanda ve 1-0 geride oynarken, Hocanın üç forvetle oynamasından daha doğal ne olabilir ki?
Eyvallah…
Ama, üretemeyen bir orta saha ile sağ öndeki Mhalak’ı sahada tutarken, iyi oynayan Zymer Bytygi’yi oyundan almak bana tuhaf geldi…
Zymer oyunda kalabilirdi…
Tabii ki sakatlığı ya da başka bir problemi yoksa…
Kasımpaşa maçında bardağın dolu tarafından bakacak olursak eğer, 1-0 geriden gelip sürpriz bir oyuncuyla skoru 1-1’e taşımak güzeldi…
Bardağın boş tarafından bakarsak, hesapta olmayan bir gol ile yine hesapta olmayan 2 puan kaybı…
Maçın son bölümlerinde ve sonrasında çıkan harala gürele işler futbolun olağanlığında var…
Dolayısıyla çok üzerinde durmamak lazım…
Ama, İlhan Palut’un rakip takım oyuncularının profesyonelce vakit geçirmelerine sitemini anlamış değilim…
Adamların çamura yatması doğal…
Konyaspor gibi güçlü bir takımdan puan çıkarmak için zamanı harcamalarına bu kadar takılmamak lazım…
Yarın aynı şeyleri bizim de yaşayamayacağımızı söyleyebilir misiniz?
YORUMLAR