Bir süredir depremle yatıp depremle kalkıyoruz…
Ancak birilerinin umurunda olmadığını da görmüyor değiliz…
Deprem bölgesindeki çoluk-çocuk, yetişkin, yaşlı canlar doğanın tüm acımasızlığıyla, kış şartlarının dibine kadar yaşanan zorluğuyla, açlığın, yokluğun ve yoksulluğun verdiği çaresizlikle boğuşurken, birileri de oturdukları koltuklarından “zehir” kusuyorlar…
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun “Partimizin öncülüğünde Malatya’da kurulan ve günlük 10 bin kişilik yemek ikramı yapılan aşevimizi hangi gerekçe ve korkuyla kapatma kararı alıyorsunuz” yazısının altına, merhametsizce, vicdansızca, oturduğu yerden, nargilesini zıkkımlanırken, “ZEHİRLEMENİZDEN KORKMUŞLARDIR” diyen, daha doğrusu içindeki kötülüğü dışa vuran Mobilyacılar Odası Başkanı Mehmet Günbaş’a ne demeliyiz?
Bu kişi hala o koltukta oturuyorsa, bu ayıp onu o koltukta oturtanlara yeter de artar!
Ne demek “zehirlemenizden korkmuşlar” demek?
Söylesene lan!
Hiç mi Allah korkun yok…
Senin çoluğun-çocuğun, anan-baban, sana böbreğini veren kardeşin aynı durumda olsaydı, ne yapardın acaba?
Hoş, Allah’tan korkun, kuldan utanman olsaydı, zaten böyle bir zehirli dili kullanmazdın…
Bu konunun siyasetle miyasetle alakası yok, bu konu sadece ve sadece insan olmakla alakalı bir durumdur…
AK Partiye bunun gibiler zarar veriyor…
Şunu da ıskalamamak lazım; Allah, Mehmet Günbaş gibilere merhamet ve vicdan” duygusunu verip, zayi etmek istememiş ki, dolayısıyla da kendisine ne vicdan ne de merhamet vermemiş!
Ayrıca, merhamet ve vicdan yoksunu böyle birisinin hem Jimnastik Federasyonu’nda, hem de Konya Amatör Spor Kulüpleri bünyesinde bulunmasını kabullenmek mümkün değil…
Konyaspor yönetiminde görevliyken bile, Konyaspor’a küfür eden bu şahsiyetin spor alanlarında arzı endam etmesini çok sağlıklı bulmuyorum.
xxx
Deprem bölgesindeki insanların bir tas sıcak çorbaya, bir kap yemeğe, bir lokma ekmeğe ihtiyacı varken, dahası birlik ve beraberliğe muhtaçken, Mehmet Günbaş gibi merhametsiz birinden farklı bir şey beklemek zaten olmazdı…
Bu şehirde böyle merhametsiz, böyle ucuz insanlar maalesef var!
Bunların yoklukları değil, ama varlıkları zarar!
Çünkü, bu şahsiyeti tanıyorum…
Bunun yaptığı gaf filan değil…
Basit bir dil sürçmesi de değil…
Bilerek, isteyerek, sinsice bir dil…
Saadet Partisini ya da Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu değil, oradaki depremzedeleri incitmiş açıkçası…
Saadet Partisi ya da Genel Başkanı beni ilgilendirmiyor, bir kap yemeğe, bir tas çorbaya ihtiyacı olanlar ilgilendiriyor beni…
Bu vicdan yoksunun derdi başka…
Tuzu kuru…
Hıyarı alıp tuza koşmasının asıl nedeni; oturduğu koltuğu sağlama almak, maaşları cukkalamak…
Ben bilirim bunun ne mal olduğunu…
Sever misin sabaha mı bırakırsın!
Aslında sabaha bırakılacaklardan değil, ama ucu sevdiklerimize dokunuyor.
xxx
Gelelim Saadet Partisinin Konya İl Başkanına…
Merhametsiz biri, Genel Başkanınızın yaptığı bir paylaşımın altına, “ZEHİRLEMENİZDEN KORKMUŞLARDIR” diye vicdansızca bir yorum yapıyor, Saadet Partisi Konya İl Başkanı beyefendi de “Aşevimizin kapatılması oradaki kardeşlerimize yapılmış en büyük kötülüktür. Esefle kınıyorum” diyor, devamında da “böylesine ciddi bir meselede ŞAKA bile olsa bir meslek kuruluşunun temsil eden Konya Mobilyacılar Odası Başkanı Mehmet Günbaş BEY’in yaptığı bu yorum da canımızı sıkmıştır” buyuruyor…
Af buyur!
Nasıl yani?
“Şaka”mı?
Ne şakası bilader, adam belaltı filan vurmuyor, direk karaciğere çalışıyor…
Çıplak göze, çöp şakası! olur mu?
Tövbe estağfurullah.
YORUMLAR