Kadının hayatı kadınındır

Kadın öldüren canilerin savunmalarına baktığımız zaman şunları görürüz… 
Kıskandığım için öldürdüm…
Beni aldattığı için öldürdüm…
Çok sevdiğim için öldürdüm…
xxx
Kadınların canına kıyanların, yani bu canilerin mahkemelerde büyük cezalardan sıyırmak için kullandıkları yöntem ya da bahaneler bunlar!
Ayrılma korkusu,  aldatılma psikolojisi,  namus kavramı vesaire vesire…
Mesele ne olursa olsun, bir kadını öldürme nedeni olamaz, çünkü kadınların hayatı kadınlarındır…
Öldüren gibi…
xxx
Son kadın cinayetini işleyen Selim Ahmet Kemaloğlu bir sporcu…
Hoş, cinayeti işleyen, yani kadını öldüren sporcu da olsa canidir, sanatçı da olsa canidir, siyasetçi de olsa canidir…
Bunun lamı cimi yok…
Muğla’da yaşanan bu insanlık dışı olayda Zeynep Şenpınar’ı  katleden Selim Ahmet Kemaloğlu Milli boksörmüş!
Hadi s.ktirsin…
Hiç alakası yok…
Habercilerin döndürüp döndürüp, dahası allayıp pullayıp servise koydukları bu cinayetin “Sağır Sultan”a bile  duyurulmasının  illaki bir sebebi var…
Reyting!
Ya da traj!
Daha fazla izlenebilmek veya reytinglerini bir tık yükseltebilmek için “Milli Boksör” kelimesini  özellikle kullanıyorlar…
Sektörden biri olarak söylüyorum bunları!
Sonuç olarak,  Muğla’da işlenen  cinayetle ve adı geçen bu caniyle ilgili Boks Federasyonu Başkanımız Eyüp Gözgeç net ve anlaşılabilir bir şekilde açıklama yaptı…
Eyüp Başkan, konuyla ilgili büyük rahatsızlık duyan boks camiasının da yüreğini bir nebze de olsa su serpti…
Mesele, caninin, sporcu ya da sanatçı olması veya işadamı ya da ticaret erbabı olması  değil,  suçu günahı olmayan bir kadını katletmesi…
Daha önceki suçsuz günahsız kadınların katledildiği gibi…
Bu cinayetleri işleyenlerin ruh halleri bozuk ve psikopat tiplerdir…
Bu tipler sevgi nedir bilmezler, bu sevgisizliklerini hem hayvanlar, hem de insanlar üzerinde bir  şekilde uygularlar…
Ya öldürür ya da yaralarlar…
Veya kadınların yüzlerine kezzap atarak,  insanların hayatlarını karartırlar…
İskenderun’deki Berfin Özek gibi…
xxx
Muğla’da yaşanan bu vahim olayın tüm ülke insanının canını acıttığı gibi, boks camiasını da derinden üzmüştür…
Özellikle de boks sporu yapan bir kişinin bu cinayeti işlemesi, acımızı ikiye katlamıştır…
Ancak, bu olayı gerçekleştirenin bırakın sporcu olmayı, insan olmayı bile hak etmediğini düşünüyorum…
Son yıllarda başarıdan başarıya koşan boksörlerimizin de  bu elim olaydan son derece rahatsızlık duyduklarını özellikle belirtmek istiyorum…
Kendini bilmez bir caninin işlediği bu insanlık dışı olayı nefretle kınıyorum…
Bu arada da benim de içinde bulunduğum basın camiasının, özellikle de televizyonların bu konuda biraz daha hassas davranmaları gerektiğine inanıyorum…
Çünkü, medyanın bu reytinge veya traja dayalı “milli boksör sevgilisini öldürdü” algısının, sokaktaki insanlarımızın,  zarafet ve asil bir branş olan boks sporunu şiddet içeren bir spor gibi görmelerine neden olabilir…
Dolayısıyla haberin bu şekilde servis edilmesini tasvip etmemiz mümkün değil…
Boksa ayıp ediyoruz…
Bu ülkenin bayrağını göndere çektirmiş, bu ülkenin İstiklal Marşını uluslararası bir çok organizasyonda  okutmuş olan boksörlerimize daha çok ayıp oluyor.