Açık konuşmak gerekirse, hem beden, hem de zihin olarak fazlasıyla yorulduk, fazlasıyla yıprandık…
Diyeceksiniz ki “sırtında taş mı taşıdın?”
“Vebal” taşıdık…
Taştan daha ağır!
xxx
Şu son 15-20 günde ne spor, ne sanat kimsenin umurunda değildi…
Benim de…
Geçimi de unuttuk, tamamen seçime odaklandık…
Gergin ve heyecanlı bekleyiş sonunda Ankara’ya gidenler gitti, ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk raundu kazanan olmadı…
28 Mayıs’ta yeniden sandıklara gideceğiz ve oyumuzu kullanacağız…
Anlayacağınız heyecan sürüyor…
Perde kapanmadı…
Ülkem için Allah neyi hayırlı ettiyse, boynumuz kıldan ince…
Ama, şunu da ifade etmekte yarar var, Reis bir adım önde.
MAÇA GELİNCE
Mame Diouf’un varsa, sorun yok...
Konyaspor’un geride kalan maçlarına ya da son galibiyetine bakalım yeter...
Attığı gollerle Konyaspor’u taşıyor…
Omuz zoruyla üretilen pozisyonlarda final vuruşlarını yapabilecek bir beceri eksikliğini iliklerine kadar hissetmişti yeşil-beyazlılar...
Zaman zaman kendi standardının altında kalmış olsa da, bir kez daha gördük ki, Mame bu takımın olmazsa olmazı, kazananı kazandıranı...
Dahası vazgeçilmezi...
Dahası golcüsü...
Dahası takımın herşeyi...
Hatırlayalım...
Mame yokken, diğerleri de yoktu sahada!
Aleksandar’ın Mame’ye dönüşüyle, onlarda, yani takım da döndü sahaya...
Tabi ki Sırp Hoca Aleksandar da...
Niye mi?
Bir tehdit çünkü Mame...
Rakip savunmacıların dikkatini kendine mıknatıs gibi çekerken, Soner, ve diğer delici ve adam eksiltebilen oyunculara da, alan açan, özgürlük sağlayan bir tehdit...
Mame bir oyuncudan daha fazlası Konyaspor için...
Daha ne olsun ki?
Kimse kusura bakmasın...
Yiğidin hakkı yiğide...
Özetle, Mame Diouf bir kenara yazılacak ya da es geçilecek bir oyuncu değil…
Buraya kadar tamam mı?
Tamam…
Peki Alanyaspor maçının ilk 11’inde Mame neden yok?
Sakat mı?
Sakatsa neden kadroda?
Ya da neden ikinci yarının ortalarında sahada?
Merak ettiğim için yazıya Mame’nin yokluğu ile başladım.
xxx
Evsahibi Alanya takımı, kaybetme korkusu ile çıktığı sahada, baskıyı üzerinde hissetti...
Bunun verdiği psikolojik rahatsızlıkla ister istemez savunmaya daha bir önem verdi, mavi-turuncu ekibin Hocası Ömer Erdoğan…
Alanyaspor’un bu futbol aklı, aslında Konyaspor'un işine yaradı...
Haklı ve hiç küçümsenmeyecek bir galibiyete imza attı Konyaspor...
Sıkıntılı günler geçiren ve kaybetme lüksü olmayan bir takıma karşı üstelik...
Konyaspor belki çok çok iyi oynamadı, ama rakibe de oynama şansı ya da pozisyon vermeyerek kazanmayı bildi...
Bu galibiyete “Alanyaspor kötüydü” gibi bir kılıf bulmak, Konyaspor'lu oyunculara haksızlık olur...
Konyaspor kazanması gerektiği kadar oynadı, mücadele etti ve hak ettiği 3 puanı 3 golle aldı...
Gerisi hikaye...
Konyaspor önemli bir deplasmandan galibiyetle dönerek, haftayı boş geçirdikten sonra Sivasspor deplasmanına moralli gidecek…
Özetlersem; Konyaspor’un kazanması gerekiyordu…
Kazandı da…
Ama omuz zoruyla...
Ama Pouzelo’nun (2) ve Soner’in golüyle...
Mükemmel oynadı mı?
Tartışılır…
Ama kaybetmemesi gerektiği kadar oynadı, dahası çok istedi ve daha çok mücadele etti…
Sonuç olarak hem 3 puanı aldı, hem de Alanyaspor’la arayı açarak haftayı kazançlı kapattı yeşil-beyazlı temsilcimiz.
SEHİÇ VE PAZUELO
İki oyuncunun hakkını vermek lazım…
Birincisi Sehiç…
İkinci yarıda çıkardığı yüzde yüz toplardan sonra, Alanyaspor’un maçı bırakmasına neden oldu…
İkincisi de Pazuelo…
Bu oyuncunun her geçen hafta üzerine koymasını ve Alanyaspor maçında da bunu iki golle taçlandırmasını alkışlamak lazım.
YORUMLAR