Konyaspor’un ligin 3. Haftasında galibiyetle tanışması, gerçeği söylemek gerekirse, bu kavurucu sıcaklarda içimizi serinletti… Gaziantep takımını, özellikle ikinci yarıda ortaya koyduğu pozitif oyunla 2-0 geçen takımı kutlamak boynumuzun borcu…
Eyvallah…
Ancak, bu güzel galibiyet Tümosan Konyaspor ve pilot takım 1922 Konyaspor’daki yaşanan çirkinliklerin üzerini örtmemeli…
Özellikle 1922 Konyaspor’da yaşananları.
x
1922 Konyaspor kulübünün aşçısı Osman Kaymaz…
Kendisi Mardin Kızıltepeli…
Kızıltepe’den aramışlar, “annen vefat etti, hemen gel” diye…
İyi de cepte bir kuruş yok, nasıl gidecek Kızıltepe’ye?
Konyaspor’dan 4 aylık maaş alacağı var, ama Fatih Özgekçen başta olmak üzere, kimsenin umurunda değil garibanların alacakları…
Eşten dosttan yol parası tedarik etmiş ve anasına son görevini yapmış!
Konya’ya dönecek, ama dönüş için para yok…
Kulüpte çalışan 3-5 garibanın, emekçinin alın terlerini, emeklerini nasıl görmezden gelir, nasıl telefonlarına bakmazsınız?
Sizler de hiç mi Allah korkusu yok! Peygamber efendimiz, “İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz” buyurmuş…
Nasıl Müslümanız?
Ayıptır…
Günahtır…
Zulümdür…
Bunların hesabını nasıl verecek Konyaspor’u yönetenler?
Nasıl!
x
Atalarımız ne güzel söylemiş, “kadın var, arpa unundan aş yapar, kadın var, buğday unundan keş yapar” diye…
Konyaspor, Hilmi Kulluk döneminin popülaritesi zirve yapmış Konyaspor’u değil artık…
Konyaspor “cazibe merkezi” olmaktan uzaklaşmış, futbol dünyasının birçok insanının semtine uğramaktan uzak durmaya çalıştığı bir “gulyabani”ye dönüştürülmüş durumda…
Konyaspor, Fatih Özgökçen ile ne sportif anlamda, ne de yönetimsel anlamda, maalesef istediği yere bir türlü gelemiyor!..
Göreve ilk geldiği sezon, Hilmi Kulluk’un bıraktığı miras ile biraz başarılı olsa da, diğer iki sezonda, deyim yerindeyse, hem şehre, hem de taraftarlara eziyet etti…
Dolayısıyla taraflı tarafsız her kesimden inanılmaz tepkiler aldı, özellikle tribünlerden “yönetim istifa” sesleri hiç eksik olmadı…
1922 Konyaspor ile Konyaspor Basketbol takımının küme düşmesi, Tatlıcak gibi çok önemli bir altyapı tesisinin elden çıkarılması, Kayacık’a yapılması düşünülen tesisler için hiçbir adımın atılamaması, kulübün önce Akyokuş’a, daha sonra Kayacık’a taşınması Fatih Özgökçen’in hanesine hep eksi olarak yazdı…
Başarılı bir teknik adam İlhan Palut’un kişisel hesaplaşmalar nedeniyle kulüpten uzaklaştırılması da, günlerce gündemi meşgul etmiş, ancak Fatih Özgökçen burnundan kıl aldırmayarak, kendi günahının faturasını İlhan Palut’a çıkarmıştı…
Bu arada CEO ile Scout İrfan Kulekaya’yı da atlamamak lazım…
Her ikisini de Fatih Özgökçen getirdi…
Birisi kovalandı, diğeri için de, “kendisi gitti!” deniliyor…
Ben demiyorum, konu komşu öyle diyor…
Özellikle Scout olarak görevlendirdiği, daha sonra sportif direktörlüğe terfi ettirdiği İrfan Kulekaya’yı kovması, sonra aynı Kulekaya’nın “başkan yalan söylüyor” gibi açıklamaları gündeme bomba gibi düşmüştü…
Ancak Fatih Özgökçen, İrfan Kulekaya’nın bu inanılmaz iddialarına tek kelime cevap vermedi ya da veremedi!
Bilemem.
x
Fatih Özgökçen’in en kötü icraatlarından birisi de, kendisini Konyaspor’a üye yapan, kendisine başkanlık yolunu açan, Konyaspor tarihine ismi altın harflerle yazılan Hilmi Kulluk gibi bir başkanı, delegesi olduğu 1922 Konyaspor’dan ihraç etmesi!
Yanlış okumadınız…
Fatih Özgökçen, Hilmi Kulluk gibi bir insanı 1922 Konyaspor delegeliğinden sildi…
İnanılacak gibi değil…
Peki bu kararın altına imzayı kim mi attı…
Zahir Renklibay!
Yani, Hilmi Kulluk’un Konyaspor yönetimine aldığı, daha sonra da 1922 Konyaspor’a başkan yaptığı, en önemlisi de kimlik kazandırdığı Zahir Renklibay…
Yanlış okumadınız…
Sadece Hilmi Kulluk değil, üyelikten atılan…
Rahmetli Avni abinin deyimiyle “tahtacı” denilen şahsı da silmişler…
Benim sevdiğim bir adam olmamasına rağmen, bu kulüpte başkanlık yapmış, öyle ya da böyle, bu kulübe mesai harcamış, hizmet etmiş bir kişi…
Soruyorum; 1922’de başkanlık yapmış bu kişiyi neden sildiniz?
Aynı şekilde bu kulübe emeği geçmiş Selçuk Aksoy’un da ismi silinmiş…
Sebep?
Sen Zahir Efendi…
ASKF’de halen birlikte çalıştığınız, dahası senden önce bu kulüpte başkanlık yapmış bir insanın üyelikten silinmesine gönlün nasıl razı oldu?
Ya da birlikte mesai harcadığın diğer arkadaşlarına…
O kararın altına imza atarken, hiç mi için cız etmedi?
Bu insanlarla aynı masada nasıl oturuyor, gözlerinin içine nasıl bakıyorsun?
Ya da seni Konyaspor yönetimine alan Hilmi Kulluk veya Ekrem Coşkun’un isimlerini çizerken, ne düşündün acaba?
Hadi beni boş ver, ayağınıza basıyor olabilirim, ama yukarıda insanları üyelikten silerken, vicdanınızın sesine hiç mi kulak vermediniz?
1922 Konyaspor ve alt yapı takımları daha iyi şartlarda maçlara hazırlansın diye Tatlıcak tesislerini beş yıldızlı otel standartlarına yükselten Hilmi Kulluk’u üyelikten silerken ne düşündünüz?
Harbiden çok merak ediyorum…
“Zahir abiye güzel bir makam odası yakışır” diyen ve kendi makam odasından daha güzelini Tatlıcak tesislerine yaptıran Hilmi Kulluk’un üyelikten atılması kararına nasıl “olur” verip de imza attın?
Attığın o imza rüyalarına girmiyor mu?
Kusura bakma Zahir Bey, bu imza işine taktım…
Keçinin sırtı kaşınınca, çobanın değneğine sürtünürmüş…
Senin ki de o hesap.
x
Elbette ki, bu filmin senaryosunu yazan ve başrolünü oynayan Fatih Özgökçen’in bizatihi kendisi…
Zahir Renklibay ya da diğer yöneticiler figüran…
Zahir Renklibay şunu yapabilir miydi?
Bu isimlerin üyelikten atılmaları için kendisine uzatılan o kağıt parçasının altına imza atmayarak, istifa edebilir miydi?
Böyle duruş sergileyebilir miydi?
Vefalı bir adam bunu yapardı!
x
Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen’e soruyorum; 200 delegesi olan 1922 Konyaspor’un delege sayısını neden 70’e düşürdünüz?
Kimleri sildiniz, kimler kaldı?
Bu insanlar 10 TL aidat borçları olduğu için mi silindi?
Veya “1922’yi istediğimiz gibi devredelim ya da kapısına kilit vuralım” diye mi sildiniz 130’a yakın delegeyi?
Konyaspor’u yönetenler, “Hilmi Kulluk ve arkadaşları 10’ar lira olan yıllık aidatlarını yatırmadıkları için ihraç edildiler” diyebilirler mi?
Valla hiç belli olmaz, derler mi, derler!!
x
Bugün borç batağında, ekonomik olarak dip yapmış, futbolcusuna ve kulüp çalışanlarına maaş veremiyor ise 1922 Konyaspor, bunun en önemli müsebbiplerinden birisidir Fatih Özgökçen…
İnkar edebilir mi?
Eder!
Fatih Özgökçen bu…
Onca rezalete rağmen, hiç oralı değil…
Öyle bir ego, öyle bir kibir ki, burnu yere düşse eğilip almayacak kadar!
Kişiliği, siyasi kimliği beni ilgilendirmiyor…
Konyaspor’u kötü yönetmesi, Konyaspor’u dünyaya rezil etmesi ve Konyaspor’u kendi egoları doğrultusunda kullanması, ömrünü Konyaspor’la geçirmiş bir insan olarak, bana ar geliyor…
Daha açık konuşmak gerekirse, Konyaspor’u kendi şahsi şirketi gibi yönetmesi de cabası…
Benim derdim Konyaspor…
Fatih Özgökçen değil…
Kendilerini dürüst, sorulmayanları soran sözüm ona cesur arkadaşlara sesleniyorum; sorar mısınız Fatih Özgökçen’e, “Hilmi Kulluk’u üyelikten neden attınız?” diye…
Biraz vicdan sahibiyseniz sorarsınız!
x
KONYASPOR VE ZULÜM
Türküleri, uzun havaları, ağıtları seven Erzurumlu bir amcaya, Beethoven, Mozart, Çaykovski, yani hiç duymadığı dünya klasiklerini dinletmişler, sonra da neler hissettiğini sormuşlar…
Aldıkları cevap, “Ula oğlum Erzurum Ermeni zulmü gördü, Rus zulmü gördü, ama Erzurum Erzurum olalı böyle bir zulüm görmedi” der…
Kimse kusura bakmasın, Konyaspor, Konyaspor olalı böyle bir zulüm görmedi.
YORUMLAR