Bildiğim kadarı ile 60'a yakın Federasyon var...
60'ın üzerinde de spor branşı!
Bakanlığa başvuru yapanlar ile sırada bekleyenler hariç...
Bu 60'ın üzerindeki branşların içerisinde, sporla uzaktan yakından alakası olmayan, ama federasyonu olanlar da var...
Örneğin Bilardo, Briç ve Dans…
Bunları çoğaltabiliriz...
Halk oyunları, Binicilik, Bocce, Bovling, Dart gibi...
Adam ata biniyor, “spor yapıyorum” diyor...
Burada sporu at mı yapıyor, adam mı?
Sahi hangisi?
Bocce, küçüklüğümüzde oynadığımız “bilye” veya “bilya” ya da Konya ağzıyla “billa” dediğimiz oyunun büyütülmüş hali...
Yani, büyüklerin, yani yetişkinlerin daha büyük “billa”larla oynadıkları bir oyun...
Spor mu?
Tartışılır...
Bowling...
Bildiğim kadarıyla, bir topla sırayla dizilmiş kuleleri devirme oyunu...
Spor mu?
Tartışılır...
Dart...
İç içe ve farklı renklerde halkalardan oluşan bir hedefe, belli bir mesafeden ufak okların atılarak yapıldığı bir oyun...
“Cart curt” yani!
Spor mu?
Tartışılır...
Halk Oyunları...
İşin içinde davul-zurna varsa “halay”, kemençe varsa “horon”dur ya da başka bir şekilde oynanan halk oyunudur...
Spor mu?
Tartışılır...
Satranç...
32 taşla oynanan bir zeka oyunu...
Şah ve Mat...
Spor mu?
Tartışılır...
Briç...
Satranç gibi zihinsel bir oyundur...
Briç'in farkı, iskambil kağıtlarıyla oynanmasıdır...
Spor mu?
Tartışılır...
Dans...
Avusturyalıların valsı, İspanyolların tangosu, Güney Amerikalarının rumbası mumbası, çaçası, maçası, zartı zurtu...
İki insanın farklı müzik eşliğinde yaptığı ritmik hareketler...
Hayatım boyunca denemedim, girişimde de bulunmadım...
İfrit olduğum bir sanat dalı...
Ne oyun, ne de spor...
Ama federasyonu ve başkanı var...
Spor mu?
Tartışılır...
Ve...
Bilardo...
Gençliğimde kahvehanelerde oynanıyordu...
İskambil oyunları, okey, briç, bilardo yine aynı mekanlarda oynanıyor...
Sadece mekanların ismi değişti...
Eskiden “alaturka”ydı, şimdilerde “alafranga” oldu...
İncelttiler biraz...
“Kahve” demiyorlar, “Bilardo salonu” diyorlar artık...
Spor mu?
Tartışılır...
Hangi “aklıevvel”lerin zeka ürünüyse, yukarıda tek tek isimlerini verdiğim kahvehane kültürünü, kahvehane oyunlarını “spor branşı” diye yutturmuşlar insanlara...
Üstelik kurum olmuşlar...
Yani “federasyon”laşmışlar...
Allah aşkına, dans spor mu?
Bilardo ya da dart?
Veya Halk Oyunları?
Dört gün sonra, çocukluğumuz da sokaklarda oynadığımız “çelik-çomak” da ya da “uzun eşek” veya “fırın yandı” da federasyonlaşırsa şaşırmam doğrusu.
xxx
EKSİLECEĞİ YERDE ARTIYOR
Yukarıdaki bu yazıyı 2014 yılında yazdım…
Aradan 8 yıl geçmiş…
Bu 8 yılda eksileceğine ya da birleştirileceğine, sayısı daha da artırılmış…
Eksilmesi gerekirken artıyorlar…
Mantar gibi!
70’e dayandılar…
Bu federasyonların hemen hemen tamamı ayrı ayrı binalarda ve yüksek bedeller ödeyerek faaliyetlerini sürdürüyorlar…
Özellikle içinde bulunduğumuz yılın son 5-6 ayı içerisinde kiralar 2’ye, 3’e, yakıt, elektrik, su, elektronik cihaz, taşıma, güvenlik, tadilat, teşrifat, araç-gereç, yeme-içme ve daha bir çok hizmet alımı 4’e 5’e katlanmışken, federasyonları bir çatı altında toplamak, hem ülkenin ekonomisine katkı yapar, hem de önemli bir tasarruf elde edilir…
Özellikle kiracı federasyonların birinin Bağdat’ta, birinin Şam’da, birinin Şark’ta, birinin Garp’ta konumlanması, hizmetlerin de aksamasına neden olmuyor mu?
Dolayısıyla Spor Genel Müdürlüğü ile federasyonlar arasındaki, olmayan ya da olamayan iş birliği ve kaynaşmanın, özellikle denetim, şeffaflık ve sürdürülebilirliğin tam olarak sağlanamaması neticesinde farklı sorunların ortaya çıkmasını da es geçmemeliyiz…
Ülkemizdeki olimpik ya da olimpik olmayan geleneksel branşların federasyonlarını ayrıştırma yerine birleştirme eylemi, hem bütçe dinamiği ve disiplinini, hem de harcama maliyetlerini düşürür…
Bu nedenle bir çok benzer federasyonun ayrı ayrı faaliyet göstermesi, hem maddi hem de manevi bir külfet oluşturmaktadır…
Bu konuda Bakanlık ne yapabilir?
Bilemiyorum, ama mutlaka bir şeyler yapmalı…
Bana göre elzem bir mesele…
Ülkemizde kurulu olan federasyonlar öncelikle gözden geçirilmeli…
Bir kere federasyonlar tanımlanmalı…
Olimpik federasyonlar ile, sağlık için spor federasyonlarının yaptıkları faaliyetlere bakılarak, hak ettikleri değeri görmeliler…
Olimpik ve Paralimpik branşlar, ülkemizin vizyonu açısından çok önemli olsa da, olimpik olmayan ya da rekreasyonel ve sağlık için spor federasyonları da sporun tabana yayılması ve sağlıklı toplum inşasında çok önemli roller üstlenebilirler…
Dolayısıyla, ülkemizde spor hizmet ve faaliyetlerinin daha rantabl (gelir getiren, kar sağlayan ve tasarruf eden) yürütülebilmesi için benzer spor federasyonların bir çatı altında birleşerek ana aktör federasyonun altında hizmette bulunmaları daha faydalı olmaz mı?
Bal gibi de olur…
Bazı federasyonların hoşuna gitmeyecek olsa da, bana göre hayata geçirilmesi elzem olan bir yapılanma diye düşünüyorum…
Aynı çatı altında hizmetlerini sürdürecek olan o kadar çok federasyon var ki, hangi birisini söyleyelim…
Örneğin Okul Sporları ile Üniversite Sporları Federasyonu…
Ya da Otomobil ile Motor Sporları Federasyonu…
Veya İzcilik Spor Federasyonu, Oryantrik Spor Federasyonu, Dağcılık Spor Federasyonu, E-Spor Federasyonu, Herkes İçin Spor Federasyonu…
Halk Oyunları ile Dans aynı çatı altında olamazlar mı?
Bana göre spor da değiller, o da ayrı bir mesele…
Uzak Doğu sporları mesela…
Wushu, Kung Fu, Karate, Hankido, Muay Tai Spor Federasyonları…
Tekvando ile Karate örneğin…
Yazık günah değil mi, bu ülkenin parasına…
Aynı binada kardeş kardeş spora hizmet verirler…
Su sporları mesela…
Yüzme, Su Altı ve Su Topu Federasyonları’nın yanı sıra, Yelken, Kürek, Kano, Rafting, niye bir çatı altında buluşmasınlar?
Geçtiğimiz aylarda birbirlerinden ayrılan Güreş Federasyonu ile Geleneksel güreş tekrar bir araya gelebilir…
Ayrılmaları bana garip gelmişti…
Binicilik Federasyonu ile Geleneksel Atlı Spor Federasyonu da, keşke ayrılmasaydı…
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, Özel Sporcular Federasyonu ve İşitme Engelliler Spor Federasyonu, neden birlikte olmasınlar? Bocce, Bovling, Dart, Bilardo, Satranç…
Aynı çatı altında devam etseler, fiyakaları mı bozulur?
Okçuluk Federasyonu ile Geleneksel Okçuluk Federasyonu için de aynı şeyler geçerli…
Ve benim de yönetiminde bulunduğum Boks ile Kick-Boks Federasyonu aynı binada ya da aynı federasyon bünyesinde bir arada olamazlar mı?
Düşünsenize; bu federasyonların hepsinin ayrı ayrı genel kurulları oluyor, bundan sonra da olacak…
Bu genel kurullara harcanan paralara yazık…
Bir delegenin herhangi bir federasyona maliyeti nereden bakarsanız bakın, ulaşım, konaklama, yeme-içme ve tabii ki de verilen hediyelerle birlikte en az 5-6 bin TL…
Bu 5-6 bin TL’yi 10 bin delegeye çarparsanız, ortaya çıkan rakam dudak uçuklatır…
Günah değil mi?
Gençlik ve Spor Bakanı sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun bu konuda mutlaka bir adım atacağına inancım çok yüksek…
Belki üzerime vazife değil, ama tüyü bitmemiş yetimin hakkını ve bu milletin alın terini de göz ardı etmemek lazım…
Öyle değil mi sevgili Federasyon Başkanları?
YORUMLAR