Önce hakemden başlamak lazım...

Hemen hemen dünya'da hiçbir hakemin çalmayacağı, cesaret gösterip çalamayacağı  penaltı düdüğünü çaldığı ve Atiker Konyaspor'un mutlak bir galibiyetine ya da en az bir puanına veya güven patlamasına engel olduğu için her türlü eleştiriyi hak ediyor Cüneyt Çakır...

Şaşırtıcı olduğu kadar, oyunun gidişatına direk etki eder nitelikte bir penaltı kararı verdi Çakır gözlü!

Hem de ibre tamamen Atiker Konyaspor'a dönmüşken...

Böyle uyduruk bir penaltı kararını veren hakeme ne demeli?

TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile MHK Başkanı Yusuf Namoğlu'nu bilmem, ama puanı ya da puanları gaspedilen Atiker Konyaspor camiası iyi şeyler söylemez...

MHK, Çakır'la ilgili ne yapacak?

Hiçbir şey...

Verecekleri hiç bir yanıtları olmadığı için “kem küm” edecekler!

Yazık...

Ne diyebilirim ki başka...

Hakemle ilgili bırakın makale yazmayı, kitapta yazsanız değişen bir şey olmaz...

En iyisi onu vicdanı ile başbaşa bırakmak.

xxx

ATANINIZ YOKSA

Sivas gibi önemli bir deplasmanda, hem de skor 1-1'ken net pozisyonlar da bulan, net pozisyonlar da veren Atiker Konyaspor, Mehmet Özdilek'le Osmanlı ve Salzburg maçlarında küçük de olsa içimizdeki umutları yeşertti...

Özdilek'in takıma bir sinerji getirdiğini gördük...

Camianın olduğu gibi, bizim de hoşumuza gitti bu dokunuş...

Yeterli mi?

İşte orası karışık...

Çünkü,  ofansif üretkenliği kısır bir takımız...

Sıkışan oyunda problem çözebilme becerisine sahip oyuncu konusunda sıkıntılı olduğumuz bir gerçek...

Üçüncü bölgede bırakın Bajiç'i, muadili bile yok...

Buna bir de rakiplerin yerleşik savunma becerilerini eklersek, işimizin ne kadar zor olduğunu çıplak gözle görebiliriz...

Daha önceki maçlarda olduğu gibi, Sivasspor maçında da yaşadık bu sıkıntıyı...

Ocak ayına, yani ara transfere kadar bu sıkıntı devam edecek...

İnşallah en az kayıpla ilk yarıyı tamamlarız...

Çünkü, mevcut oyuncu yapısıyla ligin sonunu görmemiz mümkün değil.

xxx

OYUNCU PORTFÖYÜ

Mehmet Hocanın elinde ya da kafasında oyuncu portföyü mutlaka vardır...

Atiker Konyaspor yönetiminin, teknik direktörünün, izleme komitesinin transfer döneminde yaptığı hatayı yapmaz, özellikle de menajerlere teslim olmaz...

Atiker Konyaspor'da inanılmaz yanlış tercihler yapıldı...

Sadece seçicilerin tercih yanlışları değil...

Arşivinde bu yönde bir listesi olmayan bir kulüp Atiker Konyaspor...

Türkiye liglerinde oynayan ve bilinen yabancı oyunculara yönelmek gerekirdi öncelikle...

Ve işi şansa bırakmamak...

Toto oynamamak lazımdı...

Moke...

Malick...

Manyama...

Eze...

Ezekiel...

Hatta Flipoviç...

Hatta Musa Araz...

Hep yanlış tercih oldular...

Kimseyi tatmin etmediler, etmemeye de devam ediyorlar...

Kimse kimseye çamur atmasın...

Yani bu transferlerde hiç kimse masum değil!

Hastalıklı bir teknik ekip ile hastalıklı bir kulüp yönetiminin yaptığı tercihler, kulübü bu kaosun içine soktu...

Dolayısıyla da önümüzdeki ara transferde yoğurdu  üfleyerek yemek lazım...

Transfer deneme yanılma yöntemi ile yapılmaz...

Transfer öncelikle portföy ister...

Futbol derinliği ister...

Futbol aklı ister...

İşin en kolay tarafıdır Eze, Ezekiel, Moke, Manyama, Malick gibi kulüp arayanları transfer etmek...

Maharet gerektirmez...

“Bas parayı al karayı”dır bunun adı...

Neyse...

En azından geride kalan 11 haftada, çok transferin çok başarıyı getirmediğini de görmüş olduk böylece...

İnşallah ders çıkartırız.