Cuma günü TSYD yönetimi olarak Vali Yakup Canbolat'ı ziyaret ettik...
Hem “hayırlı olsun”, hem de “geçmiş olsun” ziyareti oldu...
Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin'de bizimle birlikteydi...
Kısa süren hoşbeşten sonra konu o geceye geldi...
Yani 15 Temmuz'da yaşananlara...
Vali Bey, anlattıkça tüylerimiz diken diken oldu...
Bu ülkenin nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünü, “Fethullahçı Terör Örgütü”nün ne kadar acımasız ve PKK militanlarından farksız olduğunu anladık...
Ve bir defa daha anladık ki, bu vatanı Allah korumuş...
15 Temmuz gecesinde yaşananların bazıları yeni yeni ortaya çıkıyor...
Özellikle de görüntüleriyle birlikte ortaya çıkınca, televizyonlardan yayınlanınca, şaşkınlıklarımız daha da artıyor...
O gece ülke olarak büyük bir sınav verdik...
Ülkemizi ele geçirmeye kalkışan hainlere ve onları sevk ve idare eden kansızlara milletçe direndik...
Çok şükür ki, atlattık...
O hainler mi?
Tutuldukları gözaltında ya da cezaevlerinde, “cahildim dünyanın rengine kandım, hayale aldandım, boşuna yandım, seni ilelebet benimsin sandım” türküsünü söyleyerek, kendilerini avutuyorlar...
Angutlar.
xxx
Tehlike geçti mi?
Henüz değil...
Büyüklerin bir bildiği var...
Laf olsun diye “çıkın meydanlara” demiyorlar...
15 Temmuz'dan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duruşu, bu ülkedeki birlik ve beraberliğin, omuz omuza mücadelenin, “pislikleri” temizlemenin, en coşkulu haliyle halka yansımasıdır...
Halkın desteği böyle olmalı, böyle devam etmeli ve kalıcı olmalıdır...
7 Ağustos'a kadar yoruldum yok...
Uykusuz kaldım yok...
Acıktım yok...
Zaman OHAL değil SEFERBERLİK zamanıdır...
Türkiye'nin ve üzerinde yaşayanların da özlemi budur.
xxx
Evet...
Bu ülkeyi Allah korudu...
Verilmiş sadakamız varmış...
Hainler emmellerine ulaşmış olsalardı, halimiz ne olurdu?
Düşünemiyorum...
Gözümün önüne gelince, ezalarım titriyor...
12 Eylül darbesini mumla arattıracaklardı hainler.
xxx
İt izinin at izine karıştığı bugünlerde, kişisel sorunu olduğu insanları, terör örgütü veya hainleriyle ilişkilendirmeye kalkışanlara da dikkat!
Birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyaç duyulduğu bugünlerde, safların daha sıkı tutulması lazım, çünkü heran araya kaynak yapabilirler.
xxx
Yazımızı bir fıkra, ama gerçeğe çok yakın bir fıkra noktalayalım...
Cunta dönemi, herkes birbirinden kuşkulanıyor, kahvede biri arkadaşına sormuş:
“Hükümet hakkında ne düşünüyorsun?”
“Vallahi bilmem ki!”
“Bilirsin, bilirsin...”
Adam bakmış, kurtuluş yok, yuvarlak bir lafla sıvışmak istemiş:
“Senin düşündüğünü!”
Soruyu soran, adamın kolunu yakalamış:
“Yürü karakola!”
O nedenle aman dikkat.