İsmail Kartal’ı bilmem ama benim aklım karışık…
Hangi konuda mı?
3’lü savunma konusunda…
Ankaragücü maçına kadar gurur duyduğumuz savunmamız, bu maçta deyim yerindeyse altını ıslattı…
Skubiç hariç…
Attığı gol ve Miloseviç’e yaptığı asisten bağımsız olarak “Skubiç hariç” diyorum…
İyi oynadı…
Yiğidin hakkı yiğide…
Gerisi mi?
Yukarıda da belirttiğim gibi 4-3’ün ihalesi onların…
Kaleci Sehic de dahil.
xxx
3’lü savunma konusuna gelelim tekrar…
Uğur-Abdulkerim ya da Ahmet Çalık-Abdulkerim veya Uğur-Ahmet Çalık ikilisi ile standardına dönmeli takım…
Özetlersem 3’lü savunma sistemi bizi bozuyor…
Yıllar önce en iyi 3-5-2’yi Galatasaray’dan sonra, Savaş Demiral, Hayati Palancı ve rahmetli Sedat Balkanlı ile Konyaspor oynuyordu…
Smuda döneminde…
Dolayısıyla biz en iyi oynadığımız sisteme geri dönmeliyiz…
Bunun için de Kravest’in ve ağır mağır Cıkalleshı’nin takıma katılmaları şart.
xxx
Ankaragücü karşısında maça iyi başlayan taraf Konyaspor’du…
Oyunu rakip kaleye yıkmakla kalmadı, sahipsiz topları da sahiplenerek rakip kalede tehditler oluşturdu…
Ancak, savunmanın ve kaleci Sehic’in hem topa, hem de birbirlerine Fransız kaldıkları, yani hata yaptıkları bir anda kalemizde golü gördük…
Dediğim gibi, önce 1-1’i bulduk, sonra 2-1 öne geçerek soyunma odasına da önde girdik…
Devreye de 2-1ileride başlamamıza rağmen, ikinci yarının hemen başında yan toptan yediğimiz bir golle ev sahibi takımı umutlandırdık…
Skubiç’in golüyle öne geçmemize rağmen, paniklemesi gereken, eli ayağına dolaşması gereken takım Ankaragücü olması gerekirken, maalesef skor olarak önde olan Konyaspor panikledi ve arkasından da ev sahibi takımın golleri geldi…
Benim canımı sıkan da, yazımın başında da belirttiğim gibi aklımı karıştıran da bu 3’lü savunmanın hataları oldu!
Hem skor olarak, hem de oyun olarak bir tık önde olduğun maçta daha tecrübeli bir takım olmana rağmen, daha sakin ve daha organize olamamanın faturasını Ankara’da ağır ödedik…
Bu kadar basit.
xxx
Ve Hurtado konusu…
Anlaşıldı ki, tahtaya ismi ilk yazılacak oyuncu değil…
Hamle oyuncusu…
Miya kulübede otururken, Hurtado ile başlamanın ne İsmail Hocaya, ne Hurtado’nun kendisine ne de Konyaspor’a bir artısı yok…
Bu maçta tam tamına 85 dakika kendisine nasıl dayandı, anlamak mümkün değil…
Başka bir deyişle, İsmail Hoca, Konyaspor’u Ankaragücü maçında 85 dakika 10 kişi oynattı!
Bu kadar net…
Hurtado için “bırakın yıkılıncaya kadar gitsin” diyeceğim ama, gitmesi bir dert, kalması iki dert!
xxx
Ve…
Benim içimi kemiren kurt, bizim seviyemizdeki takımların kazanması…
Gaziantep, Gençlerbirliği, Malatyaspor, Çaykur Rizespor, Hatayspor ve Kasımpaşa takımları haftayı 3’er puanla kapattılar…
Ligin başında belirli sıkıntılar yaşayan bu takımlar, ilerleyen haftalarda kendilerini yenilerlerken, ya da onarırlarken ve yukarılara tırmanırlarken, bizim yerimizde saymamız, canımı sıkmıyor değil...
Onun için de işi biraz daha sıkı tutmalıyız.
xxx
Son sözüm de Kaleci Sehic’e…
Ankaragücü maçındaki hataları nedeniyle elbette eleştirilecektir…
Bu maça kadar nasıl övgüler dizildiyse kendisine, yaptığı hatalardan dolayı da kulağı çekilmelidir…
Ama, şunun da altını çizmekte yarar var; Ankaragücü maçındaki hataları, Seyic’in iyi kaleci olduğunu, hatta ligin en iyi kalecilerinden birisi olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir…
Bunu da es geçmemek lazım.