Ekonomik sorunları nedeniyle Ömer Korkmazlı Konyaspor’dan öyle büyük beklentiler içinde değildim…
Hem Ömer Korkmaz’ın hem de Konyaspor’un ‘vay be’ dedirtecek işler çıkaracağını da düşünmedim açıkçası…
Doğru ya doğru, eğriye eğri…
Sebep malum…
Türk futbolunun kendi içindeki sorunlar ve en önemlisi de ekonomik mevzuatlar…
Ömer Korkmaz’ın futbolu iyi bilmesi, elinde önemli bir futbolcu listesinin olması, dolayısıyla da doğru futbolcuları transfer etmesi de ülkemiz futbolunda çok işe yaramıyor…
Ömer Korkmaz’ın Konyaspor’daki yumuşak karnı ekonomiydi ve bıçak kemiğe dayanınca da olağanüstü genel kurul kararı aldı haklı olarak…
Olağanüstü genel kurul süreci nasıl yürüdü, ne gibi sorunlar çözüldü de, ikinci kez koltuğa oturdu?
Bilemiyorum…
Dolayısıyla da ne Ömer Korkmaz’a, ne Recep Uçar’a ne de Konyaspor’a saydırma derdinde değilim…
Ben sadece taşları nasıl dizdiklerini, bu takımı daha iyi nasıl hazırlayacaklarını, daha doğrusu sezon bitiminde Konyaspor’un ligi nasıl bitireceğini merak ediyorum…
Buraya kadar olan yönetimsel bir durumun üzerinde durduk…
Ancak…
Meselenin bir de daha saha boyutu var…
Konyaspor sezonun ilk maçına belki fırtına gibi başlamış, ancak bunu sürdürememişti…
İkinci hafta Galatasaray’a, üçüncü hafta Bodrumspor’a mağlup olmuş, dördüncü hafta ise Kayserispor’la iç sahada berabere kalmıştı…
Ligin ilk yarısını 20 puanla tamamlayan Konyaspor, Kasımpaşa maçına 3-2’nin rövanşı vermemek için çıktı…
Kasımpaşa takımı da Konyaspor gibi ligin rahat takımlarından birisi değildi…
Bu maça da Konyaspor’dan sadece 1 puan önde başladı…
Konyaspor karşılaşmaya 4’lü savunma ile başladı…
Aynen Kasımpaşa gibi…
Recep Hoca, farklı bir 11’i tercih etmiş!
Kendince doğru bir futbol aklıyla…
Bana göre risk almış…
Karşılaşmanın ilk 10 dakikasında iki takımın da gol girişimleri oldu, ama gol sesi çıkmadı…
Daha doğrusu ilk dakikalarda ev sahibi olmanın avantajını iyi kullanamayan Konyaspor rakibe üstünlüğünü kuramadı…
Maçın ilk 15 dakikası geride kaldığında Konyaspor dört, Kasımpaşa ise 3 korner atışından yararlanamadı…
Kasımpaşa savunmasının arkasına atılan toplarla Konyaspor çok daha etkili olmaya başladı...
Maçın 20. Dakikasındaki Kramer golü de böyle geldi…
Adil’in Kasımpaşa savunmasının arkasına attığı topu iyi kontrol eden, iyi de bir koşu yapan Kramer, topun dibine girerek usta bir vuruşla topu filelere gönderdi…
Bu golü şöyle de özetleyebiliriz; Kasımpaşa ava giderken avlandı…
Geriye düştükten sonra toparlanamayan konuk takım, hata üstüne hata yaptı, ama yeşil-beyazlı oyuncular, Kasımpaşalı meslektaşlarının bu hatalarını fırsata çeviremediler…
Özellikle Kramer 34. dakikada net bir pozisyonda topu kaleciye nişanladı…
Ama her şeye rağmen, ilk 10’dan sonra rakibi baskı altına alan, önemli pozisyonlar üreten, gol girişimlerinde bulunan bir Konyaspor vardı ilk 45’de…
Hem de sağ önde ve arkada oynayanların hiçbir katkısı olmamasına rağmen…
İlk 45’te tek üzüldüğüm nokta; Adil’in 42’deki kafa vuruşun direkten dönmesiydi…
Bu vuruş gol olsaydı, bir asist, bir gol ve plakada, yani 42’de attığı golle maçın kahramanı olabilirdi Adil.
İKİNCİ YARIDA KONYASPOR KAÇTI, KASIMPAŞA YAKALADI
Maçın ikinci 45’ine iyi başlayan, sonucunda da golü bulan Kasımpaşa takımı oldu…
48, 49, 50 ve 52’de girişimlerde bulunan konuk takım Kasımpaşa, 53’te Brekalo ile golü ve 1-1’i buldu…
Yediği tokattan, pardon golden sonra takıma hücum anlamında hiçbir katkısı olmayan, olmadığı gibi top kayıpları ya da kaptırdığı toplarla Kasımpaşa takımına pozisyonlar hazırlayan Tunahan’ı sahada, Ndao’yu kulübede tutan Recep Uçar’a diyecek bir şey bulamıyorum!
Ayıptır yahu…
Bu etkisiz elamanı 85 dakika oyunda tutan, takımı eksik oynatan futbol aklına yanayım…
Oyuncu değişikliğine gitmeyerek skorun lehine biteceğine inanıyor Recep Uçar…
Anlaşılabilir değil bu…
Kimse kusura bakmasın; bu beraberlik başta Recep Uçar’a, sonra da kaleci Slowik’e yazar!
Top tutma becerisini odada bırakan Polonyalı, yediği gollerle de hiçte iyi bir iz bırakmadı…
90 dakikada 3 defa öne geçiyor ve 3’ünde de yakalanıyorsan, bunun sorumlusu kulübedir.
YORUMLAR