3-5 gündür yarım yamalak gelip gidiyordum gazeteye...
Gencecik yeğenimi kaybettim...
Yüreğimize öyle bir acı çöreklendi ki, düşman başına...
Dolasıyla gündemden uzak kaldım...
Halbuki “vatana sahip çıkma” ve “demokrasi nöbetleri”ni hiç, ama hiç aksatmamıştım...
Evimize ateş düştü...
Ateş bir türlü sönmüyor...
Ama hayatta bir taraftan devam ediyor...
Sorumluluklarıyla beraber...
xxx
Türkiye olarak yeni bir döneme adım attık, yeni bir sayfa açtık...
Pazar akşamı devlet, millet, siyaset, bürokrat ve tek bayrak olarak İstanbul Yenikapı başta olmak üzere, 81 ilimizde ve dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Türklerle verdik bu mesajı...
Kimlere mi?
Devlet ve millet düşmanlarına...
Bu ülkeyi bölüp ve parçalamak isteyen içerideki ve dışarıdaki hainlere...
Özelliklede bizi içeride kısır çekişmelere böleceklerine inanan kahpe yüreklilere...
Türk insanının dini inançlarını kendi çıkarları uğruna kullanabileceğini düşünen çapsızlara...
Siyasi düşünceleri farkı insanları parçalamaya gidecek yolu açabileceklerine umut bağlayan şerefsizlere...
Bu asil millet ile vatanına canıyla kanıyla bağlı olan asker arasına nifak tohumları saçmaya çalışan münafıklara...
Anlayacağınız ülkemizin bütünlüğünü bozup, kardeşi kardeşten ayırmaya kadar götürecek bir sinsi plana çanak tutanlara karşı, bir duruş sergiledik, bir adım attık...
80 ilimizde meydanları dolduranların, yani bu dev adımın mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır, Başbakan Binali Yıldırım'dır, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dur, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'dir...
Ve pazar günü sadece ay-yıldızlı bayrağımızı taşıyan ve birbirlerini kucaklayan TÜRK halkını da unutmamak lazım...
Ekmek gibi, su gibi, hava gibi ihtiyacımız olan bu birlik ve beraberlik görüntülerinin oluşmasında başı çeken ve bu ülkeyi yöneten, yönetmeye talip olan büyüklere milletimiz adına şükranlarımızı, teşekkürlerimizi sunuyoruz...
Bu ülkenin böyle görüntülere ihtiyacı vardı...
Umarım bu birlik ve beraberlik kıyamete kadar sürer...
xxx
Şehrimizde de başlatılan “vatana sahip çıkma” nöbetlerinde her fırsatta birlik ve beraberlik mesajları verildi, Konyalılar Türbe Önü’nde, yani Mevlana Meydanı’nda toplandı...
Hem de bıkmadan usanmadan...
Hemşerilerimizin her gece bu “vatana sahip çıkma” nöbetine katılmalarında başrolü oynayan Valimiz sayın Yakup Canbolat'a, Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Tahir Akyürek başta olmak üzere, ilçe belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, bürokratlarımıza, STK'lara ve en önemlisi de bu etkinlikleri anlamlandıran, coşkulandıran Konya halkına teşekkür etmek boynumuzun borcudur...
15 Temmuz'dan sonra devlet olarak, millet olarak bir duruş sergiledik ve bu duruşun karşılığını da almış olduk...
Bu ülkenin insanları olarak, tek bayrak altında bir olarak, biz olarak yaşamak isteğinden asla vazgeçmeyeceğimizi ve bu konuda da zerre kadar taviz vermeyeceğimizi gösterdik...
Bütün renkleriyle tek yürek olduk, tek millet olduk...
Özetlersem; yazımın başında da söylediğim gibi, ülkemizi bölmek, kardeşi kardeşe kırdırmak, özgürlüğümüze darbe vurmak isteyen iç ve dış hainlere, dost kisvesine bürünmüş düşmanlara “bu ülkeye diz çöktüremezsiniz” mesajını verdik...
Alan alır, almayan da kendi bilir.