Diyecekseniz ki, “222 Melike Sokak ne?”
Okuyunca sizlerin de benimle hemfikir de olacağınıza yürekten inanıyorum.
***
Yaşadığımız dünyanın en ağır felaketlerinden birisi ile karşı karşıya kalan cennet ülkem ve insanları olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz…
Allah, böyle bir felaketi düşmanımıza bile vermesin…
Hoş, “düşman” dediklerimiz, canlarıyla, mallarıyla, gece gündüz demeden afet bölgesinde, “bir can daha kurtarabilir miyiz” in çabasını veriyorlar…
Ortada düşman müşman kalmadı”
İçeridekiler hariç tabii ki!
İnşallah, bu felaket bütün dünyaya ders olur da, silahlara ayrılan paralar insanlığın dostça yaşamasına ayrılır…
İnşallah.
***
İnsanlık, asrın felaketinde öyle mucizelere tanık oluyor ki, umutlar biraz daha tazeleniyor, enkaz başındaki Allah’ın çift yürek verdikleri, “bir nefes alana daha ulaşabilir miyiz” diye adeta çırpınıyor…
Helal olsun onlara…
Hem de analarının ak sütü gibi.
***
Türkiye’yi sarsan depremin 10. Gününde, yani 222. Saatinde dünyaya yeniden geldi, 42 yaşındaki Melike Hanım…
Depremin “sembol” isimlerinden birisi oldu…
Allah, onu sevdiklerine bağışladı…
Dolayısıyla Büyükşehir ya da İlçe Belediye Başkanlarımıza bir önerim olacak; Kahramanmaraş’ta 222. Saatte göçük altından çıkartılan 42 yaşındaki Melike Hanımın ismi, depreminde unutulmaması adına, bir sokağa, bir meydana, bir parka verilse güzel olmaz mı?
İsminin Melike olması, enkazdan 222. saatte çıkarılması, yaşının 42 olması…
Konya’da yeni açılan bir caddenin ya da sokağın isminin, 222 Melike Caddesi, Sokağı, Parkı olması güzel olmaz mı?
Hem bu 100 yılın afeti, hem de bu afetin sembol kadınının ismi unutulmaz…
Daha farklı isimler de verilebilir…
Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya gibi depremde ağır zayiat veren şehirlerimizin ismi de Konya’mızda herhangi bir sokağa, caddeye verilebilir…
Ya da bu zor günlerde canlarıyla, mallarıyla felaketzedelerin yanında olmuş büyük firmaların isimleri de verilebilir, Konya’nın bir sokağına, parkına vs…
Kişi isimleri de verilebilir…
Bana sorsalar, gözü kapalı Uğur İbrahim Altay’ı söylerim…
Hem de altın harflerle yazarım ismini…
Belediye Meclis Üyelerinin bu konuda “hayır” diyeceklerini sanmıyorum…
***
KONYA, YARDIMDA EN ÖNDE
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay olmak üzere, Selçuklu Belediye başkanı Ahmet Pekyatırmacı Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ve Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’la Konyalı bir insan olarak ne kadar övünsem hakkımdır…
Niye mi?
Bu ülkenin 81 vilayetinde arkadaşlarımız var, eşimiz dostumuz, meslektaşımız var…
Elbette, afet bölgelerinde de…
Her yerden arıyor, teşekkür ediyorlar…
Bir dönemler Konya’ya tepeden bakanlar, burun kıvıranlar, gerdan kıranlar, bugünler de “Konya” denildiği zaman, yüzlerinde güller açıyor…
Bunun tek sebebi; Konya’nın yardımseverliği…
Zorda, darda olanın yanında olması…
Özellikle de Merkez ve İlçe Belediyelerimizin, ellerinde bulunan olanaklarını, imkanlarını ve güçlerini deprem bölgesine seferber etmeleri, insanların Konya’ya olan bakış açılarını değiştirdi…
Allah onlardan razı gelsin.
***
Tabii ki, iş adamlarımız da boş durmuyorlar…
Afet bölgesindeki kurtarma ekibinde olan, can kurtarmak için çırpınan insanları da unutmuyorlar…
Ne ricada bulunanı, ne de o ricayı seve seve yerine getiren iş insanın ismini zikretmeyeceğim…
Sadece şunu söyleyebilirim; iş insanının gönderdiği gıda, protein, içecek, enkazda çalışanlara öyle bir güç olmuş, öyle bir enerji vermiş ki, keşke bunu gösterebilseydim…
Aynı iş insanı pandemi döneminde de bu kardeşlerimizin yanında olmuş…
Helal olsun…
Allah sayılarını artırsın.
YORUMLAR