Her gün yeni bir gelişmeyle uyanıyoruz. Dünyanın her yerinde önemli gelişmeler yaşanıyor. İsyanlar, olaylar olaylar. Oysa ki, barışın simgesi olimpiyat ateşi yakıldı ve dünyanın her yerinden sporcular ülkelerini en iyi şekilde temsil etmenin ve başarıya ulaşmanın çabasını veriyor ter döküyorlar.
Güzelim dünyamızı ateşe vermek niyedir? Herkes birbirini ateşe atmanın derdinde. Özellikle hemen yanı başımızda yanan orta doğuyu ateşe verme sevdalılarının kana doymayan hırsları, çocukların acı çığlıklarıyla huzurumuzu bozmaya devam ediyor.
Orta doğunun çıban başı İsrail’in Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da düzenlediği saldırıda öldürmesi sürekli gergin olan tansiyonun büyük ölçüde yükselmesine neden oldu. Daha da üzücü yanı mahkûm değişim müzakerelerini ve ateşkesi baltalaması.
Netanyahu liderliğindeki İsrail’in bölgede barış istemediği aksi iddia edilemeyen bir gerçek. Netanyahu ABD’nin kontrolünden çıkmıştır ve ABD seçimleri bitene kadar da kontrol edilemeyecektir. Netanyahu bu yüzyılın ‘Hitler’idir. Görünen o ki Netanyahu, olimpiyat yılında olimpiyat ruhunu yansıtacak küresel barışa hizmet etmeyi değil iktidardaki varlığını baki kılmak için bölgesel bir çatışmayı yeğliyor.
İran ve Hizbullah’ın Haniye’ye yönelik saldırıya karşılık vermesi Netanyahu’nun amacına hizmet edecektir. Ama İran cevap verecektir. Ancak saldırının boyutu nasıl şekillenir bu bilinmiyor.
Bence sorulması gereken en önemli soru, İran’ın gerçekten bölgesel bir barışı isteyip, istemediğidir. Bölgesel bir barış İran’ın yalnızlığını daha da artıracak ve İsrail’in bölgede yaşadığı konumuna benzer bir konumda kendini bulacaktır.
Daha doğrusu Netanyahu’nun izlediği politikalar İran’a da hizmet etmektedir. İran için Filistin hiçbir zaman dava olmamıştır, hatta bölgesel politikaları için araç görevi yapmıştır.
Barışın kilidi Amerika’nın elindedir
ABD topyekûn bir Orta Doğu savaşına doğru gidişi durdurmanın yolunu bulmak istiyor. ABD gerek İsrail gerekse İran için barışın önünü açacak politikaları hemen işleme koyabilir. Nitekim barışı sağlayacak bir başarı, iktidardaki Demokratlar için yeni bir seçim zaferi demek olur.
İran’a itidalli davranması karşılığında nükleer anlaşmaya geri dönme sözü verilebilir. Bu söz İran’ı izolasyondan çıkarma anlamı taşıyacaktır. Bu söz eski anlaşmaya dönüşü mü, yoksa yeni müzakereleri mi içerecek bu önemli. Nitekim yeni müzakere uzun sürebilecek bir diplomasi silsilesi demek. İran da buna yanaşmayacaktır.
Gelelim esas konumuz ekonomiye!Gelir İdaresi Başkanlığı enflasyon düzeltmesi erteleme taleplerine son noktayı koydu ve ertelemenin olmayacağını açıkladı. Enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmaması yönünde iş dünyasının uzun süredir yaptığı girişimler sonuçsuz kaldı ve enflasyon düzeltmesi uygulamasının geçici vergi dönemlerinde de uygulanacağı kesinleşti.
Mali tabloların enflasyondan arındırılması olarak özetlenebilecek olan enflasyon düzeltmesi özellikle dış kaynak kullanan işletmelerin daha fazla vergi ödemesine yol açacak. Bu yüzden iş dünyası bir süredir enflasyon düzeltmesi uygulamasının en azından geçici vergi dönemlerinde uygulanmamasını talep ediyordu. İlk aşamada bu talep kabul edilirken, 2024 yılı birinci geçici vergi dönemi için enflasyon düzeltmesi yapılmaması hükme bağlanmıştı.
Bu kararın ardından iş dünyası temsilcileri diğer dönemlerde de düzeltme yapılmaması için kulis yapmıştı.
Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı açıklama bu tartışmalara son noktayı koyarken, erteleme yönündeki beklentileri de boşa çıkarmış oldu.
Değerli okurlar enflasyonu artık o kadar iyi öğrendiniz ki, cebinizdeki paranın size enflasyon karşısında nasıl davranacağını biliyorsunuz. Yoksa tüketim azalırsa enflasyon düşer mantığında olmak doğru değil. Geliriniz kadar tüketim yapabileceğinizden, artık enflasyona karşı direnç kazanan harcama alışkanlıklarınız sizi doğru yöne götürecektir.
YORUMLAR