Corona Virüsü tüm dünyayı etkisine alıp, önüne katmış sürüklerken Türkiye’de bundan nasibini aldı. Ha geldi ha gelecek derken nihayet en yetkili ağızlar açıklamayı yaptılar ve virüs haritasında yerimizi aldık.
Çin’den yayılan bu tehlike öyle boyutlara ulaştı ki ekonominin de freni patladı. Virüsten etkilenen ülkeler karantina altında olup giriş ve çıkışlar yapılamayınca olanlar oldu. Ticaret durdu, ABD Çin ekonomik savaşı tıkandı, ihraat ve ithalat durdu. Hal böyle olunca üretimde yavaşladı.
Aslında durum böyle devam ederse en endişe duyduğum bacasız ekonomi turizmin çok büyük yara alacağı endişesi. Yaz aylarına az bir zaman kala önlemler yeterli olmayıp bu tehlikenin önüne geçilemezse gerçekten sadece bizim ülkemiz değil diğer tüm ülkelerde bundan ekonomik anlamda çok büyük yaralar alacaklar.
Aslında böyle durumlarda panik olmamak en iyisi galiba. Ne yaparsanız yapın siz kendiniz için yeterli önlemleri almazsanız toplumda aynı yoldan giderse sorun katlanarak büyüyecektir.
Bugün henüz açıklama yapılmasının üstünden saatler geçtikten sonra insanların yağmalama yaparcasına alışveriş çılgınlığı yaşamaları ne kadar düşündürücü. Sanki kıtlıkta kalacak, evinde hapsoldu hiçbir ihtiyacını gideremeyecek durumda gibi bir panik havası oluştu. Neredeyse herkes kendi kendini karantinaya alacak. Alışveriş yapanların görüntüleri, market kuyrukları, kolonyacılarda yaşanan kuyruklar… Ne oluyoruz durun durun… Bu kadar paniksek küçücük çocukları okula nasıl göndereceğiz? Onların okulda ne kadar hijyen olduklarından eminsiniz? Acaba ellerini yıkadı mı? Diye sorguluyor muyuz? Okulların yeterince temiz olmadığını, okulların temizlik elemanı konusunda sıkıntı yaşadıklarını ve hatta bu elemanlara sahip olmayan okullar olduğunu duyuyor ve görüyoruz. En önemlisi bugüne kadar çocuklara kazandırılamayan el yıkama alışkanlığı da biraz daha ön plana çıkmış ve daha hassas davranır olmuş durumdayız.
Öte yandan satışları patlayan ürünlerin satıcıları da durumdan kendilerine pay çıkarıp fırsat bu fırsat deyip fiyatları akıl almaz oranda katlayarak büyütüyorlar. Hani eskiden evlerimize misafir geldiği zaman kolonya ikram edilirdi ya biz aslında eskiden beri dezenfektan işlemini uyguluyormuşuz.
Fırsatçılar! Gerçekten öyle bir durumla karşılaştığımızda ne yapacağımızdan haberdar olmamız gerekiyor. Öyleyse ne yapıyoruz? Fiyatları artıran, zam üstüne zam yapan bir fırsatçı görürseniz yapacağınız çok basit. Ya Alo 174 hattını arayıp direk ihbar edin, ya da fotoğraf çekip, Ticaret Bakanlığı’nın WhatsApp ihbar hattı olan 05011740174 mesaj atın. 104 bin TL cezası var. Kimseye acımayın.
Panik olmadan, çocuklarımıza herhangi bir zarar gelmeden, fırsatçıların tuzağına düşmeden bu durumu atlatmak hepimizin isteği. Tabi ki en önemlisi can kaybı olmadan sorunun üstesinden gelmeyi de umuyoruz. Son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılarımız bu zorlu dönemeçte ne kadar direnç gösterecek hep birlikte yaşayıp şahitlik edeceğiz. Çünkü ticaretin girdisi çıktısı dar yola girdi ve süreç sıkıntılı. Umalım ki bu süreç kısa sürsün ve bütün kapılar açılsın. Hepimize şimdiden geçmişler olsun.
YORUMLAR