Türkiye’deki en büyük problem, problemlerin en büyüğü vergi sistemindeki adaletsizliktir. Vergi sistemi düzeltilmedikçe bizim ileri gitme ihtimalimiz yok. Olduğumuz yerde patinaj yapmaya devam edeceğiz. Hani on bin dolar seviyesi var ya, bunu hiçbir zaman geçemiyeceğiz.
Dar gelirli ve orta gelir grubundan yüzde 35 ve 40 arasında bir gelir vergisi alınırken, patronlar nedense vergi ödemezler. Patronlar kurumlar vergisi öderler o da %20 -22 arasındadır. Ama bunu yaparken de bütün masraflarını gidere yazarlar. Aldıkları benzin, yedikleri yemek, kıyafetler… bütün bunlar gidere ve masrafa yazılır.
Çalışanların böyle bir durumu da yoktur. Çalışanlar gelir vergisini öderler. Türkiye’de yıllık on bin doların altında kalan gelirlerden gelir vergisi alındığı takdirde Türkiye ileri gidemez.
Türkiye’de harcarken alınan vergiler eşit oldukça Türkiye ileri gidemez. On milyon dolar kazananla, on bin dolar kazanan aynı vergiyi ödediği takdirde hiçbir şekilde ileri gidemeyiz.
Vergi adaleti, üzerinde en çok tartışılan kavramlardan biridir. Vergi adaletinin temel amacı, vergi yükünün bireyler arasında eşit bir şekilde dağıtılmasını sağlamaktır.
Adil vergileme yaklaşımında ekonomik durum kişilerin elde ettikleri gelir bakımından ölçülmekte, aynı gelire sahip olanların eşit koşullarda olduğu kabul edilmektedir. Böylece aynı gelire sahip olanlardan aynı miktarda vergi alındığı takdirde de eşitlere eşit muamele gerçekleştirilmiş olur.
Bu kuramı hayatı geçirebilmek için en az üç vergi tekniğini uygulayabilmek gereklidir: Artan oranlılık, en az geçim indirimi ve ayırma ilkesi. Bunların vergiyi şahsileştirerek mükelleflerin gerçek ödeme gücünü yakalanabilmesine, böylece de adil bir vergilemeye yardımcı olduğu ileri sürülür.
Vergide eşitlik ilkesi ne demek? Vergilemede eşitlik ilkesi, özgürlükçü demokratik düzen içinde, eşit durumda olanlara eşit, eşit durumda olmayanlara eşitsizlikleri derecesinde farklı davranılması anlamına gelen vergi adaleti düşüncesinden gelişmiştir.
Vergi ödevine hâkim olan temel anayasal ilkeler; sırasıyla verginin genelliği, verginin kamu giderlerini karşılamaya yönelik olması, mâli güçle orantılı olması, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ile verginin kanunîliği ilkeleridir.
Ancak öncelikli olarak gelirde adalet ve düzen sağlanmalı, sonra gelirler oranında vergilendirmeler yapılmalı. Durum böyle olduğunda halkın hiçbir kesiminden bu duruma karşı çıkan olmayacaktır.
YORUMLAR