Soma’da yaşam durdu nefesler tükendi
Nimet DÖNMEZ

Nimet DÖNMEZ

Soma’da yaşam durdu nefesler tükendi

15 Mayıs 2014 - 13:51

Ülkede yas var, acı var, gözyaşı var… Başbakanın yüzünü göremedik fakat Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yüzündeki ifade kötü gidişatı ve rakamların yüksek olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Böyle olaylarla vatandaşlarımızın yaşamlarını yitirmesi ne acı. Bu acıları artık yaşamak istemiyoruz. Değerli okurlar inanın bu yazıyı yazmak o kadar zor geliyor ki gözümden akan yaşlardan yazdığım yazıyı görmüyorum. Bu kadar yazılarımda iş kazaları konusunda uyarılarda bulunmuşken, çalışan çocukların yaşam koşullarının zorluğundan bahsederken madende çalışan çocukları görmek ne acı. Zannediyorum ki o çocuklar kayıt dışı çalıştırılanlardan dı… üstelik çocuklar bu haberleri izlerken bile etkilenmişken yaşamını yitirenler için sözler kifayetsiz kalacaktır.
Bütün bu olanlardan kimi sorumlu tutacağız. Vatandaşını korumak hükümetin, devletin görevi değil midir? Devletin görevi olup da yaptıklarını çok bir şey yapmış gibi göstermek vicdansızlık değil midir? Hangi vicdanla babasız kalan çocukların yüzüne bakacağız. Bunun vebali kimin omuzlarında olacak. Değerli okurlar bu yaşananlarla ilgili aslında söylenecek o kadar çok şey var ki ancak şu anda sözün bittiği yerdeyiz. Allah bizi affetsin. 
Meclis kürsüsünden kükreyenler neredeler? Yerin bilmem kaç metre altında çalışanların bin ikiyüz lira maaş aldığını duyduğunuzda “bu haksızlık” diye kaçımız tepki gösterdik. Milletin vekili olanların aldıkları maaşları düşününce, üstelik dört yıl vekillikj yapıp ömür boyu maaş almalarını nasıl içimize sindiriyoruz bilmiyorum. Asil olduğumuzun farkına varalım artık. Sorulması gereken soruları soralım artık ve lütfen koyun misali bir çobanın önünde yürümeyelim.
Ülkemiz iş güvenliği konusunda dünya ülkeleri arasında güvensizliğini kanıtlamış durumda. 
Ülkemizdeki önemli sorunlarımızdan birisi iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle her yıl binlerce insanımızın ölmesi, onbinlerce insanımızın sakat kalması, sağlığını yitirmesi ve acı çekmesidir. Bu durumun en önemli nedenleri; işçi sağlığı ve iş güvenliğine yeterli önemin verilmemesi, yasalardaki sorunlar, denetim eksikliği, sermayenin işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını maliyet olarak görmesive kar hırsıdır.
Dünyada ve ülkemizde sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak özellikle iş yerlerinde üretken faktör olan çalışan kişilerin sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir takım sorunlar ortaya çıkmıştır. Başlangıçta fazla önemsenmeyen bu sorunlar iş verimini ve işletmeyi tehlikeye sokmasıyla önem kazanmış ve üzerinde düşünülmesi gerekliliği doğmuştur.
Madencilik sektörü yangın, su baskınları, patlamalar, göçükler gibi toplu ölümlere neden olabilecek bir çok tehlikeyi barındırmaktadır. Bu tehlikelerin önlenmesi için en önemli hususlar doğru havalandırma ve tahkimat sistemleridir.
Madenlerdeki tehlikelerden başlıcaları göz önüne alındığında, havalandırma en fazla dikkat edilmesi gereken husustur. Yeraltı maden ortamı genellikle gazlar, buharlar ve toz karışımlarından oluşmaktadır.
Yeraltı madenlerindeki havanın kirlenmesi cevherin veya kömürün gaz içeriği, oksijen ile kömürün veya cevherin karışımı, çalışma alanının genişliği, uygulanan madencilik metodu, çalışma alanına gelen hava miktarı, uygulanan mekanizasyon tipi ve kullanılan makinaların özelliklerine göre değişim göstermektedir. Bu nedenle uygun havalandırma yönteminin seçilmesi çok önemlidir.
Bütün bu bilgiler doğrultusunda baktığınızda, Soma’da madenciler havasızlıktan, karbonmonoksit gazından öldüler. Bu kaza mı? Bu cinayet değil de nedir? 
Madenlerde önem taşıyan bir diğer konu tahkimattır. Tahkimat; yeraltı maden ocağını teşkil eden galeri, kuyu ve üretim yerlerinde oluşan boşlukların doldurulmasıyla veya çökmenin engellenmesiyle mal ve can emniyeti bakımından çalışılabilir duruma getirmek ve çalışılabilir durumda tutmak için yerine göre ağaç, demir ve beton kullanılarak yapılan takviyelere verilen isimdir. Yeraltında gerçekleşen ölümlü kazaların önemli bir bölümünü doğrudan veya başka etmenler sonucunda oluşan göçükler, taş - kömür düşmeleri neticesinde olmakta bu da doğrudan doğruya tahkimatın önemini gözler önüne sermektedir. Yeraltı ocaklarının genellikle ömürlerinin yüksek olması ve bu sürece güvenlik içinde çalışılması ve de ocakların açık tutulabilmesi için mutlaka tahkim edilmesi gerekmektedir.
Madenler aynı zamanda tozun meydana getirdiği hastalıkların en çok görüldüğü ortamlardır. Slikozis, pnömokonyoz gibi akciğer hastalıkları genellikle maden işçilerinde görülmektedir. Bu durum madenlerde tozla mücadele etmenin önemini ortaya çıkarmaktadır. 
Milli yas ilan edildi. Vardiyasında kaç işçiyi yerin altına indirdiğini bilmeyen bir işletme.. ne söylenir. Biliyorum siz gerekenleri yürekten gelerek söylüyorsunuz.. sedye kirlenmesin diye sarı çizmelerini çıkarmak isteyen anadolu insanı madencinin yüzüne nasıl bakacağız. Yerin altında cehennemi yaşayan bu insanların psikolojisi nasıl düzelecek? Babasız kalan çocuklara ne cevap verecekler? Ha bu söylediklerimi okuyup da hükümete başbakana yüklendiğimi söyleyip tepki vereceklerse onları vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum. Bu kadar olay yaşanırken ne diye duyamadım devletin başının sesini. Onun için yorum yapma hakkını kendinde görenler lütfen susun susun…
Bu ülke bu yası hak etmedi. Madenden çıkarılan cansız bedenlerin haklarını helal ettiklerine inanmıyorum. Gencecik bedenler toprakla zamansız buluşmasını yaşayacak.neler söylemek istiyorum neler… lafı ne kadar uzatsak boş gerçek ortada bu ülkede en ucuz şey insan yaşamı…kaybedilen canların bedeli ailelerine bağlanacak maaşlar mı olmalı diye soruyormusunuz kendinize. O devletin asli görevi yapacak tabii. 

Son Yazılar