Piyasaların üstündeki ölü toprağı kalkmış değil . Tüm Türkiye olarak 15 Temmuz'un etkisini hala yaşıyoruz.
Şimdi bir de Fırat Kalkanı operasyonu var. Bir ayı aşkın süredir bu harekatın içindeyiz. Çok kısa sürede ve tuhaf bir şekilde kanıksadık adeta; ama Türk ordusu başka bir ülke toprağında bir terör örgütüyle de olsa çatışma halinde. Bu, ekonominin geleceğine ilişkin kaygıları artırıyor.
Şimdi bir de bütün bunlar yetmezmiş gibi Moody's sorunu ortaya çıktı. Biz istediğimiz kadar not indirimini haksız bulalım, istediğimiz kadar bunun yanlı ve gerçeklerle örtüşmeyen bir karar olduğunu öne sürelim; yabancı yatırımcı karara bakıyor ve bakacak.
Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke konumunu kaybettiğine ilişkin bu karardan sonra portföy yatırımlarında belirgin bir düşüş yaşanırsa da şaşırmayalım.
Bu düşüş, Türkiye'ye taze para girişinin durması, buradaki paranın da çıkması demek.
Öte yandan, konut piyasasını canlandırmak için bir dizi önlem alınıyor alınmasına ama, eylül de bizi temmuzda ki gibi yine dramatik bir satış gerilemesinin beklediği gerçeği de ortada.
Temmuz ayında yaşanan darbe girişimi, yani 15 Temmuz'un yarattığı olumsuz hava, her türlü tüketimi etkilediği gibi, konut gibi büyük tutarlı alımları çok daha belirgin bir biçimde etkilemiş durumda. Kuşkusuz bu etkiyi öyle bir ayda ve bir çırpıda geride bırakma şansına da sahip değiliz.
Bütün bu yaşananlar ve kaos ortamından sonra, bir de Moodys’in Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke kategorisinden düşürmesi yüzünden çok büyük bir düşüş göstermesi beklenmeli. Eylüldeki satış 80-85 bin arasına kadar inerse şaşmamalı.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının, ülke notunu düşürdüklerinde sermaye çıkışı olacağı ve ülke para biriminin değer kaybedeceğini biliyoruz.
Onlar,böylece ülkenin borç sarmalına gireceğini ve daha fazla dış borç gereksinimi olacağını düşünüyorlar. Türkiye ekonomisi için bunlar geride kaldı. Türkiye ekonomisi böyle yönlendirmelerle idare edilecek dönemleri çoktan geçmiştir. Bu devir kapanmıştır. Moody's'in yaptığı piyasa düşmanlığıdır. Piyasa düşmanlığı karşısında olup, bundan sonra atılacak adımların daha dikkatlice atılması gerektiği de bilinmelidir. Dünya ekonomisi de, Türkiye ekonomisi de 3'ten büyüktür.