Geçen hafta ülkemizi ziyaret eden ABD Savunma Bakanı, Türkiye ile Irak arasında prensipte uzlaşıldığını açıklasa da, Bağdat yönetimi tam tersini ileri sürmüş, tahrik edici üslup ve tutumunu sürdürmüştür. Gözler Musul’a çevrilmişken, Musul’un teröristlerden temizliği süratle yapılmalı ve bu müdahalelerde Türkiye'de rol almalıdır.
Türkiye bu temizlik harekatının dışında asla kalmamalıdır.
Artık Irak’ta kimin ne söylediğinin ya da ne düşündüğünün önemi yok. Onlar terör örgütlerine diz çökerek, egemenlik haklarından vazgeçmek durumlarında kaldığından, her türlü dış tesire ve telkine müsait hale geldiler. Tabi ki bu teslimiyet hali Irak’ın kendi bileceği iş. Ancak bu ülkedeki istikrarsızlık ve iç karışıklık ortamı Türkiye’yi doğrudan doğruya etkiliyorsa buna suskun kalmamız, bir şey olmamış gibi uzaktan izlememiz akıl ve mantığa sığmayacaktır.
IŞİD, soydaşlarımızın kanını dökerken, PKK fırsattan istifade ederek Kerkük’e üşüştü. PKK'nın Kerkük’te ne işi var? Kerkük ve Musul’da petrol kaynaklarını sömürme eğilimde olanlarla, Kürdistan kurulması için oyun oynayanlar, akıllarını başlarına almalıdır.
Türk Milleti’nin varlını ve birliğini koruması hususunda ne eri tükenir ne de nefesi kesilir. Eğer Musul’da mezhep ekseninde kamplaşma doğarsa, IŞİD’in tutunduğu zemin güçlenecek.
Türkmen kanı üzerinden planlar yapanlar, Türkmeneli’ni aralarında taksim planı yapanlar, terörizmi bir araç olarak kullanacak kadar vahşi, hayasız ve haindir. Cellatlar etnik temizlik için baltalarını bilemekteler.
Bu nedenle Türkiye Irak ve Suriye’deki gelişmelere müdahil olmayı göze almalıdır. Irak istemiyormuş, Suriye karşı çıkıyormuş, ABD itiraz ediyormuş bunun artık bir anlamı ve önemi yok. Misak-ı Milli’nin ruhuna mı bağlanacağız, yoksa birkaç densizin emperyalizme uşaklığı benimsemiş üç beş köksüzün sözlerine mi uyacağız.
Türkiye vatanımıza ve milletimize uzanan ihaneti odağında kıracaksa önce tarihin sesini dinleyip, ecdadın emanetlerine korkusuzca sahip çıkmaktan başka alternatifi olmayacaktır.
Musul yanarken yerimizde duramayız. Kerkük infaz edilip cehenneme çevrilirken, rahat ve güvenli olamayız. Kerkük ve Musul enerji kaynaklarını sömürme emelinde olanlarla, Kürdistan kurulması için planlar kuranlar akıllarını başlarına alsınlar. Bölünme ve parçalanma hesabı yapanlara, Türk’e kefen biçmeye kalkanlara bu millet dünyayı dar eder.
Irak’ta bayrağımızı yakıp çiğneyen şerefsizlere de sözümüz,ay yıldızlı al bayrak sizlerin kirli ayaklarınız altında kalarak değerinden bir şey kaybetmeyecektir. Bayrak bizim ruhlarımızda asılıdır. Bu iğrençliği yapanların bunu anlaması imkansız. Kendi bayrağını indirip, kendi mukadderatını yok sayan, ABD’nin gölgesine sığınan, batıya hassasiyetlerini zimmetleyen kuklaların bayrağımıza düşmanca saldırması efendilerinin emridir.
Bayrak bağımsızlık simgesidir. Şehitlerimizin örtüsüdür. Vicdanları esir düşmüş, aciz, kudretsiz, şerefini kaybetmişler bunu idrak edemezler.
Osmanlı işgali bitti yaygarasıyla Türk bayrağını ayaklar altına alan soytarılar, soysuzlar güçleri yetiyorsa, onurları varsa ar ve namuslarına sürülen kara lekeleri temizlemeyi denemelidirler. Bayrağımıza yapılan hakaret ve saygısızlığı kınıyor, Irak Merkezi Yönetimi’nin böylesi hareketlere izin vermemesini bekliyor ve diliyoruz.