Neler oluyor bize? 
Nimet DÖNMEZ

Nimet DÖNMEZ

Neler oluyor bize? 

14 Aralık 2023 - 20:25

Toplum cinnet geçiriyor. Bireysel silahlanmanın bir türlü önüne geçilemediği gibi, yumruk yumruğa kapışanları ve tekme tokat birbirine girenleri günlerdir konuşuyoruz. Kadın cinayetleri, ev sahibi kiracı tartışmaları sokaklarda silah sesleri hepimize aynı soruyu sorduruyor. Neler oluyor bize? 

Kültürde, sporda, sanatta dünya standartlarını yakalayacağız derken, aslında bütün bunları sindiremediğimiz ve bir arpa boyu yol alamadığımızı da yaşanan bu olaylar bir kez daha bize gösterdi. Yazık ki ne yazık! İnsan söylemeden edemiyor. Adaletin ve güvenliğin giderek azaldığı, toplumun endişeyle yaşamını sürdürmeye çalıştığı bu dönemde gündem nasıl da değişti. Oysa biz ekonomideki gelişmeleri konuşuyor, rakamları ve refahı ya da Aralık ayının en önemli gündemi maaşlara yapılacak zammı konuşuyor olacaktık.

Futbol Türkiye’de her zaman kayrılan spor dalı oldu. Bizde futbolun yeri ayrıdır. Ata sporumuz olmasa da en azından baba sporumuzdur. Politikacılar da halkın kalbine giden yolun şehir stadyumundan geçtiğinin farkındadır. Onun için futbola hep ilgi duymuşlardır. Futbol diğer branşların ölmesi pahasına desteklendi, Türk futbolu belli bir seviyeye geldi, hatta dünya üçüncüsü bile oldu. Oldu da ne oldu? Durum ortada. Son günlerde futbolcuların ve spor adamlarının çanta çanta paralarını konuşurken bugün şiddet yönünü konuşuyoruz. Futbola akan kaynağa gerçekten yazık!..

Bugün o kıymetli futbolda, hovardaca transferlerle parayı tüketen kulüpler ağlıyor "devlet yardım elini uzatsın" diye. Büyük hata olur. Devlet futbola kaynak aktarmak yerine ihmal edilmiş diğer spor alanlarına, sanata ve kültüre para aktarsın.

Deniyor ki, "Futbola aktarılan kaynaklar ülkeye tanıtım ve futbolcu ihracı olarak geri dönecek." Yalan, döndüğü falan yok...

Her neyse alanımız spor olmadığı için yanlış yorumlarda bulunmak istemiyoruz.

Gelelim esas konumuz ekonomiye… 2023 yılını artık arkamızda bırakmaya sayılı günler kaldı. Hemen hemen herkesin ağzında pelesenk olmuş 2024 ile ilgili sözler “2024 zor geçecek zor” “hele şu seçim atlatılsın bakın nasıl boğazımız sıkılacak” toplumda büyük bir umutsuzluk ve tedirginlik var. Yeni yıl yeni umutlar demek fakat toplum pimi çekilmiş bomba gibi patlamaya hazır. En küçük bir durumda hak arayışları dahi sorunları büyütür duruma geldi.

Yazılarımızı yazarken istiyorum ki; yaşanan güzel gelişmeleri, yatırımları ve tükenen işsizliği yazayım. Ama ortada bu kadar sorun varken de arkanızı dönüp güneş ne güzel parlıyor diye yazamazsınız.

Bu yıl ulusça çok mutlu bir yıldönümünü, yıkıntılar üzerine kurduğumuz Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılını kutluyoruz. Üstelik bunun 70 yılı aşkın bir bölümünü, kısa kesintilere uğramasına ve kusurlarına rağmen, demokrasi içinde yaşadık. Bu, bütün sorunlarımıza ve düş kırıklıklarımıza rağmen, çok önemli bir deneyim ve Türkiye’nin jeopolitik konumu, genç ve nüfusu, çeşitlenmiş sanayii ve tahribata uğramış olsa da kurumsal altyapısı yanında bölgede çok özel ve güçlü bir ülke konumunda olmasını sağlayan önemli bir faktör. Küresel krizin ertesinden başlayarak bu yıldönümü, özellikle ekonomi alanında stratejik bir atılımın menzilindeki hedef yılı olarak belirlenmiş, beş yıllık planlar ve yıllık programlarla bütçelerde bu hedeflerin gözetileceği açıklanmıştı. Menzile varış noktasında olduğumuz bu günlerde, başlıca makroekonomik göstergelerin hepsinde maalesef bu hedeflerin %50 gibi yüksek oranlarda gerisinde kaldığımızı görüyoruz.

Tek hane olarak öngörülen enflasyonun ne durumda olduğu konusunda zaten hepinizin aynı düşüncede olduğunu tahmin ediyorum. İşsizlik oranı da istihdama katılımın düşüklüğüne ve gizli işsizliğe rağmen, %5’lik hedefe karşılık halen %9’un üzerinde seyrediyor. Enflasyon konusunda ise sadece bu yıl değil önümüzdeki iki yıl da umut vermiyor. Üstelik asgari ücrete yapılacak zammın işverene oluşturacağı yük nedeniyle işten çıkarmalar ve ucuz işçi çalıştırma durumlarının da artacağı tahminleri çok yüksek. 

Yerel seçim, 2024 yılı bütçe performansını ilk çeyrekte büyüyecek açık nedeniyle olumsuz etkileyecek. Sonuçta yeni yılda da normal ve bir defalık vergi artışları ve/veya iç borçlarda tırmanış gündeme gelecek. Kısaca yeni yılda da zor bir dönem geçirmemiz ve muhtemelen ikiz açıkla yola devam etmemiz muhtemel. Hükümetin özelleştirme ve gayrimenkul satışlarına umut bağladığına dair de işaretler var.

Ülkelerin sadece konjonktürel politikalarla sorunlarını çözemeyeceği, gelir eşitsizliği, istihdam ve mali istikrar ile ilgili yerel ve küresel uzlaşma ile politikalar geliştirilmesi gerektiği uluslar arası platformlarda dile getiriliyor. Özellikle bizde de %75’e yükselen gıda enflasyonu için sektörde tekelleşme ve spekülasyon eğiliminin önlenmesi gereğine dair uzmanların uyarıları var. 

Aslında ülkemizin etrafı yangın yeri, çevremiz kuşatılmış ve her türlü riske açık bir durumda iken, ülkemizde bize özgü riskler o kadar çok ki dünya ile ortak dertlere ve çözümlere odaklanacak halimiz kalmıyor.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar