Ekonominin havası oldukça can sıkıcı ve sıcak geçerken, yaz aylarının en sıcak günlerini de yaşıyoruz. Her anlamda bunalan halkın nefes almaya, soluklanmaya, serin ve temiz hava almaya ihtiyacı daha fazla oluyor.
Çocuklar parklarda oynamak, evlerin bunaltıcı sıcağından kendilerini dışarı atmak istiyorlar. Konya bu konuda oldukça şanslı. Denizimiz olmasa da belediyelerin park bahçe çalışmaları soruna çözüm oluşturuyor.
İlimizde hangi ilçeye giderseniz gidin mutlaka vakit geçireceğiniz çevre düzenlemesi, oturma alanları, sosyal donatılarıyla birçok park ve bahçe görürsünüz. Diyeceksiniz ki “belediyelerin asli görevlerinden bir tanesi de yaşamsal alanların düzenlenmesi, park ve bahçelerin yapılmasıdır” öyle fakat park ve bahçelerimiz için oluşturulan geniş alanlar, buraların düzenlenmesinde alınan kıstaslar ve yapılan çalışmalar halka hizmet etmiyorsa da hizmet yerine ulaşmıyor demektir.
Türk insanının mangal hastalığı bir yaz havayı dumana boğsa da, Konya’da yaşayan toplumun bu hastalığını tedavi edecek alanlar oldukça çok ve belediyeler bu ihtiyaca cevap verecek alanları son derece güzel düzenliyorlar.
Lavantanın mekanı Karatay ilçemiz de bu konuda çok şanslı. Biliyoruz ve yakından şahit oluyoruz ki Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, tereyağından kıl çeker gibi Karatay’ın uzak ücra köşelerine bile can katacak çalışmalar gerçekleştiriyor.
Karatay’da lavanta hasadı gerçekleşti fakat lavanta tarlasında kadınlar çalışmaya devam ediyor ve o güzelim lavantanın kokusunu insanlara ulaştırmanın çabasını veriyorlar. Lavanta Karatay’da can buldu. Şekillendi sabun oldu. Başka bir elbise giydi kolonya oldu. Üşüdü dondurma oldu. Eridi lavanta yağı oldu şifa dağıtmak için yola çıktı. Elbise dolaplarımıza koyduğumuz keselerde kokusunu yaymaya, rayihasıyla ruhumuzu rahatlatlattı. Lavantanın yolculuğu uzun ve pazarı geniş. Başkan Kılca bu çalışmayla ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan istihdam sorununa da katkıda bulundu. Küçük büyük her anlamda yapılan yatırımlar ülke ekonomisine ve istihdamın sorununun çözümüne katkıda bulunacaktır.
Öte yandan yukarıda bahsettiğim park ve bahçe konusunda halkımıza da çok büyük görevler düşüyor. Her ilde görebileceğiniz park alanlarının halkın kolay kullanımını sağlayacak şekilde düzenlenmesi elbette önemli. Fakat oraları kullananlara da önemli görevler düşüyor. Toplumun çevre bilincinin hala gelişemediğini, verilen bu hizmetlerin değerini bilmeden hoyratça kullandığını görmek beni gerçekten çok üzüyor. Karatay’ın en güzel piknik alanlarından biri olan Lavanta ve Gül Bahçesi’nin hemen yanında olan piknik alanına il dışından gelen misafirlerimi götürdüm. Sabahın dinginliğinde gecenin ve dünün temizlenmiş havasını solumak için. Üstelik Selçuklu’da Kelebekler Vadisi ve Çiçek Bahçelerine daha kolay ulaşabileceğim halde …
Karatay’ın Karaaslan piknik alanı ilk gördüğüm gibi değildi. Sanki güz gelmiş gibi çimler kurumaya yüz tutmuş, kameriye alanlarında toplumun hoyratça kullanım izleri vardı. Nasıl üzüldüm ve gelene kadar söylendim. İsyan ettim. Ne zaman yaşadığımız alanların kıymetini bileceğiz? Ne zaman doğaya sahip çıkacağız. Ağaçların yaprakları oynaşırken nasıl ses çıkarıyor, ne konuşuyor diyebilecek miyiz? Onlara saygı duymayı ne zaman öğreneceğiz.
Belediye aynı evinizin mutfağı gibi size çalışma alanıyla birlikte güzel kameriyelerde oturma alanları düzenlemiş. Yapılan çalışma bu kadar güzelken ne diye o mangalı yapınca yağları hem kameriye alanlarının dışına hem kameriye alanında her yere saçarsınız. Nasıl bir toplum olduk? İçtiğiniz o zıkkım sigaranın izmaritlerini masalarda söndürürsünüz. Belki başkası bakıp geçecek fakat benim içime dokundu ve üzüldüm.
Büyük bir alanda 432 kameriyeyle kalabalık bir halk kitlesini ağırlayabilecek bu alanı bu kadar hoyrat kullanmayalım. Tuvaletler ve mescitlere tertemiz bakılmış. O zaman kullananlar da temiz kullansınlar ki kendilerinden sonra kullanacaklara da temiz alanlar kalsın ve hizmetin devamlılığı olsun.
Karatay Belediyesi’nin Park ve Bahçeler Müdürlüğü binası da hemen orada. Fakat yeşil alanlarda su kullanımını en aza indirgemek için ne kadar damlama yapılsa da bugünden güz aylarının sarısını orada görmek güzel değil. Bu konuda onlara çok iş düşüyor. Öte yandan sinek konusu çok kötü idi. Çünkü bildiğiniz sineklerin dışında yeşil kurt sineklerinin hücumuna uğradık. Nasıl bir sinek baskınıydı anlatamam. Kurt sinekleri…
Misafirler “sinek ilacıyla gelmek daha doğru olurmuş” dediklerinde savunacak durumumuz olmadı. Sözümüz “mutlaka bir şey vardır ilaçlama yapılmaz olur mu” sözümüzle saçmaladığımızı bile bile boş konuştuk.
Çevremize sahip çıkalım. Doğaya saygı duyalım ve yapılan hizmetlerin devamlılığında üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Belediyemiz de sözlerimizi dikkate alırsa en kısa zamanda tedbirlerini alacaklardır. Yaz henüz bitmedi. O zaman daha orası çook misafir ağırlayacak.
Bugün ekonomiyi konuşmadık. Bugün cebimizdeki paranın, piyasanın dışında dolandık piknik yaptık. Ekonominin içinde görüşmek üzere.
YORUMLAR