İşsizlik oranı giderek yükseliyor. Yeter ki evime para götüreyim diyerek artık ne iş olsa yaparım dönemi yaşanıyor. Çocuğuna ekmek götürme derdinde olanların sıkıntısı büyük.
Seçimden sonra piyasada belirginlik olur, işler açılır diye söylenenler de gerçekleşmeyince umutsuzluk ve psikolojik savaş da başlamış oldu. Bu durum nereye kadar gider bilmiyoruz.
TÜİK verilerine göre işsiz sayısı 4 milyon 668 bin. Son bir yılda bir milyondan fazla kişi işsiz kaldı. İşsizlik oranı yüzde 14 ler üzerine çıktı ama genç işsizlerin oranı çok daha yüksek. Yani bu oran yüzde 26.7 lerde… Yani her üç gençten biri işsiz ne yazık ki.
Diplomalı ya da diplomasız gençler işte değil, İŞKUR’un kapısında nöbette.
Bunlara bu yıl üniversiteyi bitirecek yeni gençler de eklenince sayı giderek artacak görünüyor. Yatırımlar durup, üretim yapılmazsa bu genç işsiz nüfus sayısı artmaya devam edecek. İşsizliğin en yüksek olduğu beş ülkeden biriyiz artık…
İşsizin ağzından çıkan söz "Her yer güllük gülistanlıkmış gibi göstermenin anlamı yok. İşte durum ortada ne evimize ekmek götürebiliyoruz, ne faturaları ödeyebiliyoruz.” Bu sözün ardından işsizlikle ilgili bizim en önemli söyleyeceğimiz tek şey "üretim iş olmaz."
Bir an önce üretim yapılacak alanlar oluşturulmalı. Tarımsal kalkınmanın yeniden yolu açılmalıdır. Yoksa giderek artan işsiz genç nüfus sorunlar yumağı olarak büyüyecek ve devletin kucağında patlayan bombaya dönüşecek.
Belirsizlik ortamından bir an önce çıkılmalı, oy saymanın ötesinde bu ülkenin ekonomik sorunları çözüme kavuşturulmalıdır.
Piyasalarda aşırı yükselen fiyatlandırmalarla tüketicinin geliri denk gelmeyince tüketimde de azalmalar yaşanıyor. Tüketim olabilmesi için gelirlerin de aynı oranda artması gerekiyor ki; piyasada hareketlilik sağlansın. Paranın sıcaklığı hissedilsin. Hal böyle olunca fabrikalar üretim yapsa ürettiği ürünü satamayınca durum yine aynı olacaktır. Fabrikalar para kazanamayınca yatırım yapamazlar. Yatırım yapamazlarsa çalışan sayılarını azaltma yolunu tercih ederler ve işsizlik oranının artmasına sebep olurlar. Fabrikalar üretim ve yatırım yapamayınca, para kazanamayınca iflaslarını ilan etmeye, birer birer kapanmaya başlar. Bir an önce yatırımlara hız kazandırılmalı, üretim bantları harekete geçirilmeli. Yoksa bu ülkenin seçimle kaybedecek hiç vakti yok.
Sonra ülkemizin üzerinde oyunlar oynanıyor diye konuşmanın bir manası kalmıyor.
YORUMLAR