Bir gün iyi şeyler oluyor diye yazmayı çok istiyorum. Çünkü sorunların içinde hepimiz debelenmekten yorulduk ve bıktık. Ne yazık ki artık yaşam koşulları o kadar zorlaştı ki, sorunlar içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı.
İktisatın temel kurallarından ve tanımlarından birisi “insan ihtiyaçları sınırsızdır” tanımıdır. Fakat sınırsız tanımını geçin temel ihtiyaçlar dahi yerine getirilemez ve o ihtiyaçlar karşılanamaz oldu.
İnsan yaşamının birincil ve en önemli ihtiyacı beslenme ve barınmadır. Ancak bu durum öyle bir hal aldı ki insan yaşamı şansa kaldı. Artık ailelerde anne ve baba çocuklarını yeterli besleyememe sorununu düşünürken, artan ev kiraları da barınma sorununu en üst seviyelere çıkardı.
Yeni eğitim ve öğretim döneminin başlamasına çok az bir zaman kaldı. Veliler “çocukları okula nasıl göndereceğiz servis ücretleri çok yüksek” diye tedirginliklerini dile getiriyorlar. Üstelik okula yeni başlayacakların forma ve diğer giderleri hiç hesapta yok iken bu yüksek gerilim halinde ne olacak bilen yok.
Ülkemizde eğitim kalitesi giderek düşerken, özel okullardan medet uman veliler o okulların ücretlerinin de yüksek rakamlarını karşılayamaz oldular. Okula giden çocukların beslenmeleri de ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkarken, velilerin bu sorunların çıkmazında kaybolduklarını görmemiz yakındır ben söylemiş olayım. Hele de çok çocuklu ailelerde sorun yumak olup yuvarlanacak. Allah sabır ve güç versin. İpin neresinden tutarsanız tutun, hiçbir dönem bu kadar sıkıntı yaşanmamıştı.
Öte yandan insan yaşamının birincil ihtiyacı barınma diye söyledik. Ama durum öyle bir hal aldı ki artık kiralara yetişmek hele de metropollerde yaşayanlar için mümkün görünmüyor. Haberleri izlerken bu konunun nerelere geldiğini görüyor ve şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuzdur. Zira daire kiralamak dışına çıktı konu… artık oda kiralama ve hatta odalarda ranzalar olmaya başladığını görüp içimiz sızlayarak izlemekle yetiniyoruz. Bu kadar çok imam hatip okulları açarken, aile mahremiyetini kaybedecek duruma düşürürseniz insanları o açtığınız okulların hiçbir anlamı kalmayacaktır. Üstelik bu konu dinimizin en hassas noktalarından da biridir. Güvenlik sorunu da bu en kritik durumdur. Kim kime güvenecek de birlikte yaşamı paylaşacak belli değil. Üstelik bireysel silahlanma da artmışken. Sokaklarda kimse güvende değilken bir de burum insanları zorda bırakacak.
Halkın büyük bir yüzdesi açlık sınırının altında yaşarken tasarruftan ya da sabırdan bahsetmek ne kadar doğru ona siz karar verin. Dar gelirli ve üstelik yaşamını sürdürmeyi bile gerçekleştirecek gelire sahip olmayan insanlara bunları söylemek büyük haksızlık. Kamuda yapılacak tasarrufları hiç duymuyoruz. Üç beş yerden maaş alanların maaş almalarına bir son verildi mi? duymuyoruz. Çok fazla araç kullanımı ve kiralanması konusunda ne kadar kısıtlama yapıldı? Bilmiyoruz. O zaman yaşam hakkı tanınmayan halka sabırlı olun denmesi büyük haksızlıktır ve bir an önce bunun önüne geçilmelidir.
KKM Hesabı ile dolar milyarderleri oluşturmanın ne anlamı vardı. Bu içinden çıkılmaz bir hal aldı ve bu duruma bir an önce çözüm bulunmalı. Halkı isyana sürüklemeye çalışmanın ülkemize bir yararı olmayacağını herkes biliyor. O zaman pozitif çalışmalar için, halkın ateşini düşüren rahatlatan adımların atılması için yapılması gerekenler bir an evvel yapılsın.
Emeklilerin durumu içler acısı. Durum vahim ve beklentileri cevap bulmadı. Kök maaşlara yapılan %25’lik zam hiçbir anlam ifade etmediği gibi bu maaşlarla kimsenin geçinemeyeceğini de bilerek onlarla dalga geçildi. Tepede tuzu kuru olanlar marketlerin yarı çürümüş ürünleri koydukları fakir kasaları emekli, yaşlı dedelere teyzelere hizmet ediyor. Gelin marketlerde o insanların halini görüp yaptıklarınızla övünün. Yürek sızısı ve ülkenin ayıbı. Avrupalı emekli, emekliliğinin tadını çıkarırken ülkemin emeklisi çürük kasasından beslenmeye çalışsın olacak şey değil. Adamların ayaklarına ayakkabı alamadıklarını, kıyafetlerinin nasıl döküldüğünü görün bir de aldığı sebzelere bakın ve başınızı yere eğin.
Hangi yerden alışveriş yaparsanız yapın bugün aldığınızı yarın alamaz duruma geldiniz. Piyasalar allak bullak. Marketler her gün etiket yeniliyor. Artık bazı ürünlerin etiketlerini de kaldırmışlar. Bu duruma dur demek, emekliye ve çalışana sahip çıkmak, geleceğimiz çocuklarımıza iyi bir yaşam sunmak hepimizin görevi. Fakat burada birinci sorumluların ellerini taşın altına koyup, toplumu ayağa kaldırma görevini yerine getirmeleri gerekiyor. Çünkü ipi neresinden tutsak elimizde kalıyor.
Sorun çok… soru çok. Bu toplum iyi yaşamayı çoktan hak etti. Biz artık iyi şeyler yazarak güzellikleri paylaşmak istiyoruz. Umalım ki sorunlar en kısa zamanda çözülsün.
YORUMLAR