15 temmuz Türkiye için yeniden doğuşun adımları mı olacak buna zamanla şahit olacağız?
Aradan geçen kısa zamanda çok şeyler değişti, taşlar yerinden oynadı. Ne makamlar, ne mevkiler, kimler tarafından işgal edilmiş ve millet nasıl uyutulmuş… Kirli torbalar boşaldıkça oyun içinde oyunun nasıl bir sarmal oluşturduğuna şahit oluyorsunuz.
Hocasından müridine, askerinden polisine, yazarından gazetecisine, öğretmeninden hizmetlisine, bütün FETÖ mensupları 15 Temmuz girişiminden haberdarmış!
Nasıl da dökülüyorlar sapır sapır…
Beyinlerine çip yerleştirilmiş çocuk yaştaki gençlerin bugün nasıl bir tehlike olduğuna şahit olduk. Yetiştirilme amaçları belli gençlerin bu terörün bir parçası olmasını, bugün geldikleri noktalarda neden böyle davrandıklarını daha geniş açıdan görebiliyoruz.
Toplum içerisinde saygınlığı olan kişilerin evlatlarına bıraktıkları utanç gömleğini hiçbir evlat giymek istemez. Eğer onlar da babaları ya da anneleri gibi yetişmedilerse…
Toplum içerisinde küçük bir esnaf iken, bir anda trilyonluk malların, dükkanların, evlerin sahibi insanların nasıl bunları başarabildiklerine şaşırıyordum. Üstelik piyango çıkmışcasına bu mallara aynı anda sahip olabiliyorlardı. Yurt dışına gerçekleştirdikleri ticareti anlatırken, bu insanların dil bilmedikleri, böyle bir departmanları olmadığını da biliyorum. Üstelik hac kuralarında hacca gidemeyenlerin özellikle zenginlerin önündeki engelleri kaldırabiliyor, konsolosluk aracılığıyla biz götürebiliriz diye vaatte bulunuyorlardı. Şimdi şimdi anlıyorum bu insanların cemaatle çalıştıklarını. Kul hakkı yiyerek anca bu kadar yol alabilirler.
"Allah boynuzsuz koyunun hakkını boynuzlu koyundan alırmış..."
Artık yeni bir Türkiye, yeni adımlar, yeni yatırımlar ve yeni hedeflerle yola çıkılacak. Tüm kurumlar yeniden doğmuşcasına sıkı takibe alınacak ve kurum içerisinde istihbarat birimleri olacak ve çalışanlar yakın takibe alınacak. Böyle olmalı; çünkü artık bu ülkenin gerçek evlatlarının bir şey kaybetmeye tahammülü yok.
Yenikapı mitingi Türkiye’yi hedefe koyan iç ve dış çevrelere verilmiş en güzel cevap... Belki “Yeni Türkiye” dediğimiz şey, ete kemiğe bürünmüş olarak ve daha “somut” biçimiyle karşımıza çıkacak, halkın temel aktör (temel belirleyici) olduğu bir demokrasiyi inşa etme şansımız doğacaktır.
Buradan bakınca, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” cümlesini rahatlıkla kurabiliriz.