Başkanlık sistemi tartışılırken, yönetim biçimi her ne olursa olsun, devletlerin varlığının ve geleceğinin ön koşulunun; iç ve dış güvenlik ihtiyacından doğan istihbarat kavramına odaklanması, çözümü ve oluşumu yapılacak her stratejinin genel bir geçerlilik kazanmasını sağlayacaktır.

Dünyanın en eski mesleğinin bilinenin aksine fahişelik değil istihbaratçılık olduğu artık kanıtlanmış durumda. Teknolojik gelişmelerle birlikte istihbarat sisteminde de önemli gelişmeler yaşanıyor.

Her gün terörün yeni bir yüzüyle karşılaşıyor ve tedirginlik yaşıyoruz. Benim gibi onlarca insan artık evinden çıkarken huzursuz… Üstelik “Huzur Kenti Konya”da bunu düşünebilir duruma gelmek. Demek ki ne kadar tedirgin ve huzursuzuz.

Etrafınızdaki kişilere güven duymak, evinizde güvenle kalabilmek, uyuyabilmek. Bunlar insanların en doğal istemleridir. Fakat bugün geldiğimiz nokta ortada ve insanlar artık korku tüneline girmiş gibi.

Pazar günü evimin hemen yakınında Real AVM’de nasıl bir kalabalık vardı anlatamam. Onca insan kıtlıktan çıkmışçasına alışveriş yaparken,  bir ara yanımdan geçen gençlerin “Şurada maytap patlatsan millet kaçacak yer bulamaz. Adam tırsıyor ya kalabalık yerlerde patlatıyorlar bombayı milleti toptan seriyorlar yere. Düşünsene böyle bir şey olsa nereye kaçarız?” gençlerin böyle düşünmesi tedirgin olan beni bir kez daha düşünmeye itti. Gerçekten “bu millet her şeye alışıyor” herhalde demekten de kendimi alamadım. Söylenenler ne kadar doğru ise de böyle bir şey olduğu zaman zaten yapacak da bir şey kalmıyor. Ölen öldüğü ile kalıyor.

Diğer taraftan millet birleşip bir olmayı biliyor. Tepkilerini sokağa döküyor dökmesine de bu kadar terör illetinden kurtulacağız mücadelemiz sonuna kadar sürecek denilirken, yeterli istihbarat olmadığı için mi bu kadar canlar, bu kadar genç insan, bu kadar memlekete millete hizmet etme yaşında gençlerimizi kaybediyoruz? Nedir bu sorunun cevabı? Anneler, babalar, sevdalar, hayaller nasıl sorularına cevap bulacak. Anneler evlatlarını askere gönderirken ölüme mi gidiyorlar, diyerek korkarak mı gönderecek? O evlatlar ki devlete emanet ediliyor. O evlatlara kim sahip çıkacak?

Buyurun devletin burnunun dibinde Türk-Rus ilişkilerine çomak sokmak için Rus uçağının düşürüldüğünü bile bile alınmayan önlemler. Artık olaylar olduktan sonra konuşmalar, tartışmalar, değerlendirmeler yapmak boş. Türkiye artık eski Türkiye değil. Zaten dünya da eski dünya değil. Düşünsenize ikinci dünya savaşının çıkma sebeplerini. Her gün bir yerden bir şeyler patlak veriyor. Türkiye büyümesin, ilerlemesin Ortadoğu’nun çöplüklerinden biri de Türkiye olsun diye dört gözle bekleyenler var. O zaman onların açık kapı bulamamaları için, onlara fırsat vermemek için yapılması gerekenler yapılsın.

Bu toplum güvende olmak istiyor. Devletine güven duymak istiyor. Etrafındaki insanlara şüpheyle bakan tedirgin bir toplum olmak istemiyor.