Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta emeklilere ve dar gelirlilere verdiği ucuz konut müjdesi, büyük sevinç yarattı. Kirada oturan emeklileri heyecan sardı.
Emekliler, TOKİ'den 240 ay vadeyle ve 250 lira taksitle ev sahibi olabilecek. Evi olmayan emeklilere, uygun fiyatlarla 2+1 daire alma imkanı sunulacak. Bugüne kadar ev sahibi olamayan emekliler için, mimari açıdan en uygun şekilde tasarlanan bu dairelerin büyüklüğü de 75 metrekare olacak.
Emekliler, kira yerine taksit ödeyerek ev sahibi olma hayalini gerçekleştirecek. Ayrıca emekliler bir araya gelerek müracaat ettiği taktirde, TOKİ onlar için yaşadıkları illerde özel projeler hayata geçirecek.
Başta dar gelirli ve emekliler olmak üzere, 250 lira taksitle 2+1 dairelerle hiç konut sahibi olmamış vatandaşlar hedefleniyor. 250, 300, 400 ve 500 lira taksitle kira öder gibi ev sahibi olmak özellikle ülkenin büyük bir çoğunluğunu oluşturan dar gelirli vatandaşlar için umut oldu.
Emlak sektöründe rakamların hızla değiştiğini biliyoruz. Özellikle yaşamsal alanların düzenlenmesi, şehirlerin gelişmesi ve imkanların çoğalması çevresel etken olarak rakamlara yansıyor. İnsanlar artık ihtiyaçlarını daha kolay ve zaman kaybetmeden elde etmek ve yaşamını kolaylaştıracak mekanlara önem veriyorlar. Globalleşen dünyada artık toplum gelişirken kaybedilen zamanı geri kazanamayacağı için ihtiyaçlarını yaşadığı mekanın, konutun yakınlarında bulmak ve gidermek istiyor. Hal böyle olunca da sunulan imkanların bedeli de yüksek oluyor.
TOKİ’nin özellikle dar gelirli vatandaşlar için sunacağı bu güzel imkan rakamsal değerleriyle vatandaşı sevindirdi ve fakat bunun diğer boyutunu düşündüğümüzde acaba gerçekten o konutlara sahip olacak insanlar aradıklarını bulacaklar mı? O çok önemli… Yoksa TOKİ gidip dağın başına ucuz konutlar yapıp vatandaşa satmış bu çok önemli değil. Çünkü okul, alışveriş merkezi, cami, sağlık merkezleri, spor alanları ve tabi en önemlisi de ulaşım sorunu olacak mı?
Onları düşünmek lazım.
Aslında ülkede GSMH den bahsederken, dar gelirli kesimin rakamları atlanıyor sanıyorum.
Keşke dar gelirli vatandaşlarımızı konut sahibi yapmak için çalışmalar yapıyoruz açıklaması yerine, vatandaşı açlık sınırında yaşamak zorunda bırakacaklarına gelir seviyelerini yükseltmek için çalışmalar yapılsaydı.