Enflasyon zombisi hemen yanı başımızda duruyor. Türkiye İstatistik Kurumu enflasyon rakamlarını açıkladığı zaman vatandaş bunu çok inandırıcı bulmaz. Çünkü vatandaş kendi tüketim kalemlerindeki harcamalarından değerlendirme yapacağından, açıklanan rakamlar onlar için geçerli ve yeterli değildir.
Herkes kendi enflasyonunu, iyi - kötü kendisi hesaplayabildiği ve gelir düzeyi düştükçe harcamalarda gıdanın payı arttığı için enflasyon açıklanandan daha yüksek hissedilebilir, bu da normaldir. Ama açıklanan enflasyon, tüketimdeki paylarına göre ağırlıklandırılmış 400’ün üstündeki mal ve hizmetin bir anlamda ortalama fiyat değişimidir.
Son günlerde yaşadığımız olumsuzluklar, kriz var, kriz yok polemiğine dönüşse de yaşanan gerçekler, politikaların açıkladığına hiç benzemiyor. Hani vardır ya herkesin yaşadığı kendine diye… Çarşıya pazara baktığınızda satıcı da alıcıda feryat figan… Fiyat etiketleri durmadan değişince vatandaş isyan noktasına gelmiş durumda. Cebindeki parayla hangi cambazlıkla ayı tamamlayacağını şaşırmış ve panik halinde.
Enflasyon, Eylül ayında beklentilerin üzerinde yükselerek yıllık bazda yüzde 24.5'e çıktı.
İçinden geçtiğimiz sürecin zorluklarına rağmen, enflasyonla mücadelede top yekün mücadele programı ortaya konulmaya çalışılıyor.
Öte yandan, Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB), işletmelerin bankalara ve diğer finansal kuruluşlara olan borçlarının vadelendirilmesine ilişkin tavsiye niteliğindeki kararını da değerlendirdiğimizde, reel sektörün kredi borç ödemelerinin yapılandırılmasına ilişkin bu hamlenin çok önemli olduğunu ifade etmek gerekiyor. Bu durumda,15 milyon liranın altındaki borçlar, 6 ay ödemesiz, 24 aylık vadeyle yapılandırılacak. TBB' nin bu kararı son derece olumlu ve işletmelere nefes aldıracak bir çalışma.
Enflasyonla Mücadele Programı'nda Bakan Berat Albayrak'ın hem mali disiplini koruma hem de fiyat istikrarını sağlamaya odaklanmış olmasını, son derece önemli buluyorum. Özel sektörde bu konuda milli bir dayanışma içine girmeli, devletimizle birlikte topyekûn bir duruş sergilemeli, elini taşın altına koyabilmeli. Sorumluluk ve görev hepimizindir.
Enflasyonla birlikte değer kaybeden yalnızca para birimi değil, milletin serveti. Üreticisinden tüketicisine, kamu sektöründen özel sektörüne kadar ekonomi içerisinde yer alan bütün aktörler, enflasyonla mücadelede topyekun bir duruş sergilemek zorunda. Bankalar ellerindeki imkanı en üst seviyede KOBİ'lere kullandırmalı. Ekonominin sağlıklı olması için enflasyonun düşürülmesi gerekir.
Ekonomik istikrar için özel sektör ve kamu el ele vermeli. Enflasyonla mücadelede devletimize ve halkımız her türlü el ele olmalı, kapı arkalarında gizli hesaplar yapılmamalı, devlet millet bütünleşmesi, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için yürütülen milli dayanışma içerisinde herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.
YORUMLAR