Türkiye 2019 yılını kaybetti. Hiç kimseyi umutsuzluğa düşürmek gibi bir niyetim yok ancak durum onu gösteriyor. Döviz hareketlerine bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Hükümetin tek derdi dolar fiyatını 6 lirada tutmak. O seviyeyi korumak. Bunun için kamu bankaları yurt dışında ve yurt içinde gece gündüz dolar satışı gerçekleştiriyor.
Türk lirasının kan kaybı sürüyor ve sürmeye de devam edecek görünüyor. Doların her artışında Türkiye ekonomisi biraz daha bitkin düşüyor.
Türkiye’nin S400 'leri almaktan vazgeçtiği söylentileri yayılınca düşen doları yine kendileri yaptıkları açıklamalarla yükselttiler. Durum böyle olunca acaba kendileri mi doları yükseltiyor diye düşünmeden edemiyor insan.
Ekonomide kuraldır. Serbest piyasa kurallarının geçerli olduğu yerde, hem kuru hem de faizi birlikte baskılayamazsınız. Ne kadar döviz satarsanız satın bir yerde bu işin ucunu kaçırırsınız.
Ekonomide usta ellere ihtiyaç var. Bu iş deneme yanılma yöntemiyle yapılacak bir iş değil. Bu iş küçük bir dükkânı açıp kapatmak gibi değil. İşler zora giriyor. Gerçekten yazdıklarım umutsuzluk değil. Sizlere gerçeği yansıtmak istiyorum.
Hemen hemen hepinizin şahit olduğu gerçek her gün karşınızda duruyor. Alışverişe çıktığınızda artık eskiden yaptığınız harcamanın kat be kat üstünde bir harcamayla daha az alışveriş yapabiliyorsunuz. Açıklanan enflasyon rakamları yaşanan gerçeğin altında kalıyor. Yaşanan ve ortada olan ise çok daha fazla.
Ramazan ayı nedeniyle zekât fitre isteyen belli başlı yani dilenci olmayan kadınları görüyorsunuz. Ne acı değil mi? Artık siz düşünün o insanın halini… Onları bu duruma düşürenler utansın.
Tüm derdimiz doları 6 lirada tutmak ve İstanbul seçimleri!
Yazık ki ne yazık…
Halkın daha insanca yaşama, daha refah bir hayat sürdürme hakkının elinden alınmasına şahit oluyorsunuz. Halkın isteklerine göz yuman, üretmek kelimesini artık duyamadığımız bir sistem var. Tarımda gelinen nokta belli. Üretim girdilerinin yüksek olması üreticiyi de zorda bıraktı. Onlarda artık üretmek için iki sefer düşünüyorlar.
Bu yazı umutsuz bir yazı…
Gerçekler ortada, yaşananlar ortada…
Pazarda filesini dolduramayan halk bir gün o fileye sizi doldurur.
Ekonomi deneme yanılma ile yönetilecek bir sistem değildir. Neden bu ülkenin gerçek ekonomistleri ile bir araya gelinip çözüm aranmaz onu da siz düşünün. Gerisini ben söylemeyeyim.!
YORUMLAR