Sanayileşmenin artması ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte üretimin en önemli faktörü olan çalışanların sağlığı ve güvenliği ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sorunlar iş verimini ve işletmeyi tehlikeye sokmaya başladıkça önem kazanmış ve yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucunda İş Sağlığı ve Güvenliği kavramı doğmuştur.
Bugün gelinen noktada günlerdir çalışanlarını güvenli bir ortamda çalıştırmayı dahi düşünemeyenleri tartışıyoruz. İşçilerinin nasıl bir ortamda çalıştığını dahi bilmeyen bir angut… bu insan nasıl oluyor da bu kadar salaklıkla bu mali güce sahip oluyor diyenler oldu. Ha şunu da söylemek lazım Türk insanı balık hafızalıdır. Her şeyi çabuk unutur, sindirir ve sonunda olağan deyip kader deyip geçiştirir. Ancak bu kadar insanın katledilmesine ne şekilde olursa olsun tepki göstermek, konunun yeniden ele alınıp sorunun çözümü için yetkilileri harekete geçirecektir.
Bakınız yukarıda açık ve net olarak bir ifade kullandım “ iş verimi ve işletme tehlikeye sokmaya başlayan sorunlar iş sağlığı ve güvenliği” kavramını doğurmuştur. Aslında çalışan çok da önemli değil der gibi, küfür gibi iş sağlığı ve güvenliği kavramı doğmuş.
Para hırsına kurban verilen hayatların hesabını kim verecek. Madenciler günlük elli liraya çalırken vicdanlar hiç mi sızlamadı. Umuyorum ki yeni düzenlenecek maden yasasıyla çalışanların hakları korunsun ve onların insan oldukları unutulmasın. İnsanların modern köle olarak kullanılmaları dillendirildiğinde hiç şaşırmayalım çünkü gördük…
İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre; sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlüdürler.
İşverenler, bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını, bünyesinde çalıştırdığı ve bu maddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen vasıflara sahip personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarını ortadan kaldırmaz. (İş Kanunu Madde:81/c)
Ne kadar yazsak, neleri dillendirsek de babasız kalan çocuklara verilecek doğru cevap nedir? Diye kendimize sormadan da edemiyoruz. Ya kocasız kalan eşlere ne söylenir artık onlar evlatlarının geleceğini düşünmek zorunda ve artık eşlerinin yükü de omuzlarında… ya evlatlarını yitirmenin acısını yaşayan anne ve babalara ne söylenir “oğlunuz eks oldu” mu demek gerek. Artık onların ailelerini zor bie yaşam savaşı bekliyor.
Ülkemiz yer üstü ve yer altı zenginlikleri konusunda oldukça iyi ve bu madenler artık ne şekilde olursa olsun çalışanlarının haklarını koruyacak düzenlemelerle, mutlu adamların verimli çalışmalarıyla çıkartılsa iyi olacaktır.
Çalışanlar hiçbir zaman işverenişnden çok beklenti içerisinde de değildir. Onlar adil bir çalısma sisteminde adil olarak dağıtılan ücretlerle kendilerine değer verildiğini hissetmek istiyor.
O zaman yöneticiler sözüm size çalıştırdığınız işçilerinize daima yakın olun ve onları mutlu edecek şeyleri kendilerine verin. Bakın o zaman daha verimli çalışacaklar ve daha yararlı olacaklardır. Onları her zaman dinleyin ve sözlerine önem verin. Çünkü siz onlara verdikçe onlar sizi daha mutlu edecekler ve lütfen buna inanın.
Çalışanlara güvenli ortamlar sağlayınız ki sorun çıkmasın. Sonra siz güvensiz kalmayınız.