Ekonomi siyasilerin ağzından çıkacak sözlere endekslenip rakamlar bir aşağı bir yukarı çıkarken, toplum cinnet geçiriyor.
İnsanlar birbirlerine tahammül edemez olmuş, toplumda sınıflaşma başlamış, üst ve alt sınıf arasındaki uçurum büyümüş durumda.
Bu yazıyı okumaya başlayanlar iç karartıcı bir tablo sunmaya çalıştığımı düşünecekler fakat ben toplumdaki gerçekleri yansıtmaya çalışıyorum.
Ülkedeki istihdam seviyelerindeki düşüş, açıklanan rakamlarla birebir örtüşmezken, işsizliğin toplumda ve piyasalarda ne kadar sıkıntı yarattığını yaşayarak gözlemleyebiliyoruz. İnsanlar ihtiyaçlarını gideremedikleri için stresli ve öfkeli durumdayken, piyasalarda da aynı öfkenin izlerini görüyorsunuz.
Piyasalarda sıcak para akışkanlığında yaşanan sıkıntılarla birlikte, doların ateşinin yükselmesi, Merkez Bankası’nın faizlere müdahalesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları piyasaları allak bullak ediyor.
Öte yandan sağlıkta yaşanan skandal ve verilen hizmetlerin birer birer geri alınması da dar gelirli vatandaşlarda yeni sıkıntıların doğurdu. Emeklilerin ağzından ateş çıkarken, düşük asgari ücrete mahkum çalışanlarda kırk takla atarak geçinmenin zorluğunu yaşıyor.
Ülkenin tepesindekiler ne kadar parlak tablo çizmeye çalışırlarsa çalışsınlar gerçekler insanların gözüne parmağını sokarcasına ortada duruyor ve yaşanıyor.
Eğer bir ülkenin en zenginlerinden biri çocuklarının geleceğinden endişe ediyorsa, diğerlerinin çocuklarının geleceğinden söz etmek ne derece doğru olur siz düşünün. Üstelik eğitim kalitesinde bu kadar düşme ve karmaşa yaşanırken…
Toplum cinnet geçiriyor dedik ya bu gerçeği sizlerde görüyor ve hatta birebir şahit oluyorsunuzdur. Erkeklerin kadına uyguladıkları şiddetin boyutu giderek artıyor. Darp etmenin ötesine çoktan geçti. Bedeni parçalara ayrılmış kadın cesetleri toplanır oldu.
Sağlıkta çağ atladık derken doktorlar günlük baktıkları hasta sayısının artmasından yorulmuş, yorgunluk bıkkınlık safhasını çoktan geçmiş ve hasta doktor ilişkileri artık patlamış durumda. Şehir hastanesinde yaşanan cinnetin iki cana mal olduğu, gözü kararan hasta yakınının ömrünün büyük bölümünü tıp alanında eğitim almak ve hizmet vermeye adayan bir doktorun canından olması. Nasıl oldu da toplum bu duruma geldi? Diye şöyle bir başınızı kaldırdığınızda etrafınızda bu duruma gelmiş onlarca insan göreceğinizden hiç kuşkum yok.
Hırsızlık diz boyu. Müslümanlıkta başkasının malına canına kast edilmez ve bu ülke Müslüman bir ülke… Ne düşünüyorsunuz? Üstelik dini değerler herkesin ağzına pelesenk olmuşken. İnançlar ortaya dökülüp üzerinden çıkarlar sağlanmaya çalışılırken.
Başkalarının malına el uzatmak o kadar kolay oldu ki. Enteresan yöntemler geliştiren hırsızlar her yolu mubah görüyorlar.
Toplum cinnet geçiriyor. Devletin vatandaşın gelirini artırma yönünde attığı adımlar karşılıksız kalıyor. Çünkü maaşlara yapılan zamlar diğer zamları tetikleyici rolü oynuyor. Toplumun alım gücü azalıp, ihtiyaçlar artarken insanların birbirlerine tahammülü kalmayınca patlamalar yaşanıyor. Ya birileri birini öldürüyor. Ya da bir şekilde karşı tarafa zarar vermenin derdine düşüyor. Artık paylaşmanın, ortak paydada buluşmanın yolları kapandı. Tahammülsüzlük bu kadar had safhaya ulaşmışken, bireysel silahlanmanın da önlemi alınmazsa bu tür sıkıntılar artacak, can güvenliği ortadan kalkacak ve güvenlik güçleri etkisiz kalacaklar. Ortam sıkıntılı ve bu durum giderek artıyor.
Kurban bayramına girerken, paylaşmanın, akraba eş dost bir araya gelmenin heyecanını yaşayacağız. Bu yıl kurban fiyatlarının yüksek olmasından yakınanlar büyük bir ihtimalle kurban kesemeyecekler. Ancak bütün bir yıl bu günü bekleyen besiciler de durumdan hiç memnun değiller. Bu satışlardan elde edecekleri kazancın beklentisiyle borçlananların beklentileri umut ediyoruz ki karşılığını bulsun.
Bayrama ulaşma mutluluğunu yaşayan bütün okurlarımızın ve halkımızın bayramlarını kutluyor, nice bayramları en güzel şekliyle yaşamanızı temenni ediyorum.
YORUMLAR