Tek suçlu çiftçi mi? yazının hemen başında böyle bir soruyla başlamak suçlu aramak için değil. Okullar açılıyor süt ve yumurta fiyatlarının nerelere geleceğini düşünmek bile istemiyorum.
Gıda enflasyonunda hep bir suçlu aranıyor ya işte buradan yola çıktığımızda çiftçimi suçlu diye soruyoruz. Çiftçinin olağanüstü artan maliyetler karşısında giderek küçüldüğüne gözlerimizle şahit olurken, Atatürk’ün “çiftçi yurdun efendisidir” sözünün boşuna söylenmediğini bir kez daha görüyoruz. Beslenmenin temel unsurlarından et, süt, yumurta fiyatlarının baskılanarak aşağılarda tutulduğunu biliyoruz. Çünkü çiftçiler artık yaptıkları işleri bırakma noktasına geldiler.
Artan maliyetler karşısında giderek azalan süt hayvancılığı bitme noktasına geldi. Yem fiyatlarının giderek yükselmesi ve bunun yanında diğer giderlerinde süt üretimiyle karşılanamaması üreticiyi çiftçiyi zor durumda bıraktı. Süt inekleri kesime gidince süt üretimindeki azalmadan dolayı doğal olarak fiyatlar da yükselmeye başladı.
TÜİK’in süt inekçiliği konusunda oluşturduğu rakamlar sizi yanıltmasın. Çünkü açıklanan rakamların % 42’si ortada yok. Avrupa ve Amerika’da bu tür bir yokluk görülmüyor. Çünkü proteinin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri her geçen gün biraz daha önem kazanıyor ve kanıtlanıyor. O nedenle devlet gerekli önlemleri bekletmeden devreye sokuyor. Ülkemiz gerçeğinde ise, Tarım Bakanlığı’nın yeterince etkin olamaması, Maliye Bakanlığı’nın tarıma ayırdığı desteklerin yeterli olmaması ve yerinde müdahalelerin yapılmaması durumu çıkmazda bırakıyor.
Bugün gelinen noktada baskılanan fiyatlar bekledikleri yerde şişti ve önümüzdeki günlerde patlama yaparak sizi hiç ummadığınız fiyatlamalarla karşı karşıya bırakabilir. Bu beklenen zamlarla sütün 40 lira olacağı konuşulurken, etinde çok yüksek rakamlarda piyasaya sunulacağı söyleniyor. Bu açıklamaları duyduğunuzda bile endişeleniyorsunuz.
Tarımsal kalkınma hamlesinin bir an önce yapılması gerektiğini ve bu yolda atılacak adımların ekonominin birçok çıkmazına kapı açıp yol bulacağını söyledik. Tarımın ülkenin en büyük sorunlarından biri olan istihdama katkısı tarıma götürmez bir gerçek. Fakat bugün geldiğimiz noktada tarımdan giderek uzaklaşıldığı, köy nüfusunun küçüldüğü ve hatta terk edilmiş köyleri görmeye başladık.
Köyden şehre göç diye tanımladığımız durumda, tarımla uğraşan üretici insanların şehirlerde tüketici konumuna gelmesini doğurdu. Artık daha fazla tüketen ve dışa bağımlı bir ülke haline geldik. Üretmeyi unuttuk ve her gün ihtiyaçlarımızı gidermek için yetmeyen bütçeyle boğuşmak durumundayız. Üretmeden kazanamayız. Kazanamazsak harcayamayız. O zaman üreten bir ülke olmak, kendi kendimize yetebilmek ve üstelik geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza ve gençlerimize iyi bakmak zorundayız.” Nasıl iyi bakacağız?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Durum ortada ve tercihlerimizi doğru yapmalı bizi yönetecek kişiler hakkında doğru kararlar vermek durumundayız. Bu bizim en temel görevimiz.
Burada birilerini suçlamak ya da suçlu aramak için konuyu tartışmıyoruz. Ancak sorunların üzerine gidilmeli. Güzelim ülkemizde üretemeyeceğimiz hiçbir şey olmadığını hepimiz biliyoruz. Toprağımıza, suyumuza, hayvanımıza, ağacımıza, taşımıza biz sahip çıkıp korumaz ve hizmet etmezsek onlarda bize hizmet edemezler. Bizim yürük yangınımız bereketli topraklar hepimize yetecek kadar değerli ve biz bu topraklara sahip çıkamadığımız gibi, bu topraklarda bize hizmet eden çiftçimize, üreticimize sahip çıkamadık. Tarım Bakanlığı bir an önce yeni projelerle en etkin çalışmaları bir an önce başlatmalı. Köylerde mera kanunlarında düzenlemeler yapılmalı ve hayvancılığın ve tarımsal üretimi cazip hale getirecek adımlar atılmalı.
Bu yıl çocukların beslenme çantaları okula boş gitmesin. Okullarda kaliteli eğitimin yanında beslenme destekleri oluşturulması için veliler can kulağıyla yapılacak açıklamaları bekliyor. Üstelik benzin ve motorine yapılan zamlar servis fiyatlarını da uçurmuşken, hangi yere yetişeceğiz endişesi şimdiden herkesi sardı. Bir an evvel sorunların çözümü noktasında yapılacak açıklamaları bizde merakla bekliyor ve konunun takipçisi olacağımızı söylemek istiyoruz.
YORUMLAR