Ekonominin gündemini tartışırken her zaman yapılan zamlardan, enflasyondan, cepteki yetmeyen maaşlardan, kabaran borçlardan, milletin kapısına gelen haciz memurlarından ve hatta haciz dosyalarının sayısının giderek artmasından söz ettik.
Niye yazdık bunları?
Kötü olalım ya da birilerini kötüleyelim diye yazmadık. Ülkemizi başkalarının gözünde küçük düşürmek için yazmadık. Bizim yaptığımız sadece yetkilileri uyarmak onlara bilip de görmezden geldikleri durumları bir kez daha hatırlatmak istedik.
Bu suçsa evet suçluyuz demektir.
Geçen gün mahalle bakkalında beş tane yumurtayı veresiye alan kadını görünce yazmayalım mı?
Evet bakın etrafınıza büyük marketlerde veresiye defteri kredi kartları iken, mahalle bakkalında da o kara kaplı defter…
Rakamlar o kadar uçuk ki asgari ücretle geçinen aile, o küçük maaşı nereye sığdıracağını, kaça böleceğini şaşırıyor. Bu millete yazık değil mi? Gaza zam, suya zam, elektriğe zam, yiyeceğe-giyeceğe zam alın harcayın ne yaparsanız yapın. Kiralar almış başını gitmiş biz de bu millete tasarruf etmekten bahsediyoruz ya da kıyafetleri uzun süre kullanmanın çevre kirliliğini azaltacağını söylüyoruz.
Küfür gibi değil mi?
Diğer taraftan küçük esnaf bakkal amca veresiye vermekten sıkıntıya girip dükkanı kapatma noktasına geliyor. “Vermesem vicdanım el vermiyor. Buradan almasa belki evine ekmek götüremeyecek adam” diyor. Şimdi gelin bunun hangi ucundan tutacağınıza siz karar verin. Söylenenlere ve alışverişte karşılaştığınız rakamlara baktığınızda hemen hemen her ürüne yüzde 50 zam görüyorsunuz.
Ailede çalışabilecek durumda olanların hepsinin çalışıp eve kazançlarını getirdiği durum olsa o zaman sorun yok. Ancak işsizlik de almış başını gidiyor. Üretim yapan fabrikalar konut sahası ya da alışveriş merkezleri gibi ticari alanlara dönüştürülürse istihdam sorunu zaten çözülemez. İş olmayınca kazanç elde etmek gibi bir şans da ortadan kalkarsa bu sıkıntı devam eder gider. Her ne kadar iyimser düşünmek istesek de gerçekler her gün karşımızda duruyor ve görmemezlikten gelmek kör olmayı gerektiriyor.
Bu ülke çok büyük zorlukları aşmış nice badireler atlatmıştır. Vatan sevdalısı bu millet her zaman devletinin yanında olur ve üzerine düşeni yapar. Yeter ki kendilerine verilen sözler yerine getirilsin, hakları ellerinden alınmasın ve insanca yaşama hakkı adil olarak dağıtılsın.
Bu ülkenin her bireyi adil gelir dağılımı hakkından yararlanmak, eşit haklara sahip olmak istiyor. Bunun başka açıklaması yoktur. Çünkü insanca yaşamak herkesin hakkı. Borçlar nedeniyle canından vazgeçen insanların haberlerini görmek duymak istemiyoruz.
YORUMLAR