Enflasyon rakamları yine açıklandı ve kimseye inandırıcı gelmedi. Artık bu millet dünyada bu kadar düşük enflasyonla yaşayan ülkelerdeki gelişmeleri gördükten sonra bu açıklanan rakamlarla dalga geçecektir. Çünkü herkes cebindeki parayı biliyor. İhtiyaçlarını gidermek için olmayan parayı da nasıl harcayıp borçlandığını biliyor. O zaman bu milletin aklıyla oynamanın hiçbir şekilde tanımı ya da anlamı olamaz.
Bakın enflasyonun nasıl oluştuğundan yola çıkarak ele aldığımızda; enflasyonun iki nedenle oluştuğunu görürüz. Toplam talep, toplam arzdan fazlaysa fiyatlar yükselir (talep enflasyonu), üretim maliyetleri artıyorsa fiyatlar yükselir (maliyet enflasyonu.) kısa, açık ve net anlatımı budur.
Özellikle yaz aylarında gıda fiyatlarında (sebze-meyve) düşüş yaşanır ve bunlar enflasyonda direkt olarak etkisini gösterir ve enflasyonu aşağı çeker. Ancak bu yıl gıda fiyatlarında yaşadığımız gerçekleri de unutmamak gerekir.
Son günlerde ABD Dolarının düşüşe geçmesinde Çin ile yaşanan ticari savaşın etkisini gelişmekte olan ülkeler daha çok hissettiler. Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz indiriminin dövizdeki düşüşteki etkisi sert olsa da, FED bir kez daha faiz indirimine gitmeyecektir. Bu alanda birikimlerini değerlendiren yatırımcıların beklemede kalıp satışta olmamalarıdır. Önümüzdeki günlerde yükselişin yaşanacağı uzmanların dile getirdiği açıklamaların birinci sırasında yer alıyor.
Şimdi yine enflasyonla ilgili durumda değişti mi değişmedi mi? diye sorduğunuzda yukarıda bahsettiğim talep ve maliyet enflasyonlarıyla yine buluşuyoruz.
Örneğin; Talep Enflasyonunda diyeceksiniz ki, “Madem talep varsa buna uygun üretim neden artıp da arzın talebi dengelemesi gerçekleşmez? E tabi bunun da nedenleri var elbette… Çünkü talep, arza göre daha çabuk değişim gösterebilir. Üretim birçok alanda artan talebe cevap verecek kadar hızını artıramayabilir. Bu durumda da talep fazlası fiyatların yükselmesine yol açar. Burada aslında önemli de bir nokta var ve bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Hani pazara gidip domates alacağınızda ihracattan dolayı mal az geliyor. Öyle olunca da fiyatlar yükseliyor diye alışveriş yaptığınız pazarcınız size açıklamada bulunuyor ya; işte bu durumun tanımı da şudur. İhracat artışı iç talebin karşılanamamasına ve dolayısıyla iç fiyatların artmasına yani enflasyona yol açabilir.
Yani sizin anlayacağınız enflasyonda değişen hiçbir şey yok. Her ne kadar konut kredi faizlerinin düşürüldü açıklanıp, şu kadar talep var. Talep patlaması yaşıyoruz demenin bir manası yok. 15 yıl geri ödemeli 0.99 faizli krediyle ev almak isteyenlerin yüksek maliyetli konutların ödemelerini yapıp yaşamlarını devam ettirmeleri biraz zor görünüyor.
YORUMLAR