Aile Yılı'na hoşgeldiniz!...
Nimet DÖNMEZ

Nimet DÖNMEZ

Aile Yılı'na hoşgeldiniz!...

09 Ocak 2025 - 14:52

2025 yılı “Aile Yılı” olarak ilan edildi. Geçen yıl “Emekliler Yılı” ilan edilince emekliler için bir şey yapılacak sanıp umutlanan çok oldu. Fakat ne yazık ki herkes avucunu yaladı. Üstüne üstlük bir de maaşlara yapılan komik zamla iyice hayal kırıklığına uğrayan emekliler feryat figan meydanlarda ses yükseltmeye başladı. Kimi erken seçim sloganı atarken, kimi de iktidara kırmızı kart göstereceğini söyleyip seslerini yükselterek hak arayışında bulunuyorlar.

Bu yıl “Aile Yılı” olarak açıklanınca ve üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerin evlilikte acele etmeleri ve her ailenin üç çocuk sahibi olması konusunda geçmişte söylediklerini tekrarlaması herkesi bir kez daha düşünmeye itti. Çünkü durumlar bu kadar açık ve net ortadayken ve üstelik aileler bir çocuğa bakmakta zorlanırken üç çocukta neyin nesi ya da daha neler? Gibi sorular peş peşe geldi. Halkın tepkisi toplumun içinde bulunduğu durumun tepedekiler tarafından görmezden gelinmesine…

Hemen genel anlamda ülkede ki duruma bakalım: Türkiye'de evlenme oranları ve doğurganlık hızı azalırken boşanma, ilk evlenme yaşı, ilk anne olma yaşı, tek ebeveynli aile sayısı, yalnız yaşayan birey sayısı ve yaşlı nüfus oranının arttığını görüyoruz. 

Evlenme oranları azalırken hiç evlenmeyenlerin sayısı da belirgin ölçüde artıyor. Nüfus ile ilgili bu kritik tablo diğer başka hususların yanında ailemizi güçlendirmemizin de önemini ortaya koyuyor. Ailemizi güçlendirmek, sağlıklı nesillerin yetişeceği sağlıklı aileler kurulmasını teşvik etmek hükümetin ve Aile Bakanlığı’nın birinci görevi olmalı. 

Aile Bakanı Mahinur Göktaş ne diyor, “Aile konusundaki her türlü çalışmamızı zirveye taşıyacağımız bir süreç olarak 2025'i Cumhurbaşkanımızın yüksek takdirleriyle 'Aile Yılı' olarak ilan ediyoruz. 'Aile Yılı'nda vatandaşlarımızın hayatına doğrudan dokunacak müjdelerimiz olacak. Ailenin, aile olmanın, bir aile içinde güvenle yaşamanın mutluluğunu hissedecekleri bir yıl olması için devletimizin tüm kurumlarıyla vatandaşlarımızın yanında olacağız. 13 Ocak'ta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından detaylarının açıklanacağı 'Aile Yılı'nda vereceğimiz müjdelerin ve yıl boyunca yapacağımız etkinliklerin ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Toplumumuzun tüm kesimlerini bu anlamlı yılın mutluluğunu aileleriyle birlikte paylaşmaya davet ediyorum" dedi.

Bakın ben size öncelikli olarak şunu söylemek istiyorum. Bu yıl “Aile Yılı” filan olmayacak. Boşanmaların sayısı hızla artacak. Erkek şiddeti ve kadın cinayetleri artacak. Zor bir yıl bizi içine aldı bile. Zira açlık sınırının altında yaşayan ailelerde eşler birbirlerinin beklentilerini karşılayamayınca sorunlar yumağı kar topunun yuvarlanarak çığa dönüştüğü gibi giderek büyüyecek.

Adliyelerde icra dosyalarının sayısı artarken, kredi batağına saplanan ailelerde aile ortamı diye bir şey kalmayacak. Barınma sorunu her geçen gün artarak devam edecek. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek “enflasyonun birincil sebsbi kira artışlardır” demiş. Aslında sorunun nereden kaynaklandığını kendileri de biliyor ve fakat işlerine gelmiyor. Zira Kur Korumalı Hesaplara aktarılan miktarları kim ödedi? Hepsi vatandaşın cebinden çıktı. Üstelik hiç de azımsanacak bir miktar değil.

Artan vergiler sabit gelirlilerin omuzunda koca bir yük olarak dururken, üç çocuklu aile olmak hiç kolay değil. Bir bebeğin doğum maliyeti yüz bin lirayı buluyorsa, gelin bunun sonrasını siz düşünün.

Marketlerde kilit altında tutulan mamaların fiyatlarından tutun da eczanelerdeki marka mamaların fiyatlarının dudak uçuklattığını söylemeye hiç gerek yok herhalde… bu sadece beslenmeyle ilgili olan kısımdı. En önemli gider kalemlerinden biri olan bebek bezlerinin fiyatlarını ne yapacağız. Sağlık giderleri ve diğer giderleri hiç saymıyoruz. Öte yandan anne çalışan biri ise eğer bakıcı maliyetleri de azımsanmayacak kadar yüksek. Yani sizin anlayacağınız çocuk sahibi olmak hiç o kadar kolay değil. 

Gençlerin aile olmak için çıkacakları yolda bir hayli engebeli ve zor. Zaten iş bulmakta ve çalışma hayatına atılmakta zorlanan gençler, evlilik yoluna adım atmakta kırk ölçüp bir biçiyor. Evet genç nüfus giderek azalıyor. Nüfusun popülasyonunda büyük sıkıntı yaşandığı rakamlarla dile getiriliyor. Ancak buna çözüm bulmak, sorunların kaynağını kurutmaktan geçiyor. Gençlerin kendilerine güveni kalmadı ve gelecek kaygısı onları aile kurmaktan uzak tutuyor.

Bu yılın sonunda yani “Aile Yılı” olunca ne değişti göreceğiz. Göreceğiniz şu olacak boşanmaların sayısının evlenme sayısından yüksek olduğunu göreceksiniz. Bu ekonomik çıkmazda olacak olan budur ve hiç kimse bu işin içinden çıkamayacak…

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar