Milletvekilleri halkın mı, genel başkanların mı?
Nazım PEKER

Nazım PEKER

Milletvekilleri halkın mı, genel başkanların mı?

18 Temmuz 2020 - 20:32

​Bizde MV seçilme sistemi oldukça sakat ve sağlıksız. 

​Milletvekillerini kim seçiyor? Sorusuna içtenlikle halk diyebilir miyiz?

​Vekiller benim, senin, onun oylarıyla seçilmiyor. Onun için de vekiller, beni, seni ve onu temsil etmiyorlar.

​Eğer vekilleri biz seçse idik; bize karşı sorumluluk taşırlar, istedikleri gibi kendilerine yasa çıkaramaz, devletin olanaklarından dibine kadar yararlanma olanağına kavuşamazlardı.

​İyi de mv, kimin vekili?

​Siyasi partiler yasası da, seçme ve seçilme sistemi de asla demokratik ve uluslararası standartlarda değil.

​Milletvekillerini doğrudan halk seçse idi, Konya’dan ya da başka illerden vekil seçilen pek çok muhterem TBMM’nde olabilir miydi?

​Eğer vekili biz seçse idik? Vekil Ankara’dan çıkınca çekinir ve korkardı, kendini seçen halkın iradesinden.

​Sistem gereği, Türkiye Büyük Millet Meclisini oluşturan milletvekilleri (!) bizim seçtiklerimiz değil; parti genel başkanlarının tercih ettiği simalardan oluşmaktadır.Bize de bu isimleri zarfa koyup sandığa atmak kalıyor.

​Kamuoyu araştırmalarına göre, Meclise güven azalmış. Bunun nedeni, Sn. vekillerin halkın istediği değil de genel başkanların istediği doğrultuda yasa çıkarmaları ve davranışlarıdır.

​Eğer vekilleri biz seçse idik; EYT olur muydu, 3600 ek gösterge çıkmaz mıydı, okullar öğretmensiz olur muydu? Bu teklif ve yasalara evet demeyen vekili bir daha seçer miydik?

​MHP’nin vekillerini MHP’li seçmen bizzat seçse idi; rahmetli Başbuğ Alpaslan Türkeş’e, “ÇETECİ” diyen Sn. Şentop MHP’li vekillerin oyları ile TBMM başkanı olabilir miydi?

​Elbette genel başkanlarında bir tercih hakkı olmalı ama,bütün illerin vekil sıralamasını da onlar yapmamalı. Daha önceki yıllarda olduğu gibi % 5 ya da 10 gibi bir tercih hakları olmalı.

​Vekillik bir meslek ya da memuriyet değildir. Onun için de vekâlet bittiği an, eski statüsüne dönmeli, devlet olanaklarından ölünceye kadar yararlanma ya da kıyakemeklilik gibi “EŞİTLİK İLKESİ” ile uzak yakın ilgisi olmayan bir ucube ayrıcalığı da olmamalı.

​Bütün bunlar yetmezmiş gibi birde denetimsiz, şeffafolmayan Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi getirildi ki… Yandı gülüm keten helva.

​Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olduk. Tarafsız ve herkesi kucaklaması gereken ve 83 milyonun ORTAK PAYDASI olan yüce ve saygın CUMHURBAŞKANLIĞI makamı yıpranmakta.

​Ülkenin kalkınması, yolsuzluk, rüşvet, hamili kart, hukukta adaletsizlik, soru hırsızlığı gibi dedikoduların da son bulması için; seçim barajı düşürülmeli, siyasi partiler ve seçim yasaları düzenlenmeli ve acilen iyileştirilmiş, gücünü doğrudan halktan alan bir PARLAMENTER SİSTEME geçilmelidir. TBMM olması gereken statüye kavuşturulmalı, Sn. milletvekilleri doğrudan seçmene sorumlu olmalıdırlar.

​Esen kalınız.                                                                                    Nazım PEKER

 

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar