Eskilerin güzel bir deyişi vardı; “kılavuzu karga olanın burnu b..ktan çıkmaz” diye.
Yıllarca bu asil milletin araştırmayan bazı insanları,” Lozan’ın gizli maddeleri var. Buna göre 2023 yılı sonuna kadar madenlerimizi arayamıyoruz, çıkaramıyoruz, işleyemiyoruz” yalanına inandırılmışlardı.
Oysa Akdeniz ve Karadeniz’de arama gemilerimiz harıl harıl petrol ve doğalgaz ararken.
MTA= Maden Tetkik Arama gibi bir milli kuruluşumuz da varken.
Bütün bu uydurmaların kaynağı Türk ve cumhuriyet karşıtı fesli Kadir idi!..
Onun herzelerine ve asılsız iddialarına göre: “Biliyor musun muhterem kardeşim? Lozan’ın gizli maddelerine göre madenlerimizi, petrol yataklarımızı 2023'e kadar işletemeyeceğiz” iftirası vardı.
Araştırma yetisi olmayan birilerine göre:
2023 çok ama çok önemliydi.
Çünkü 2023’de Lozan’ın o gizli (!) maddelerinin yürürlük süresi sona eriyordu.
Fesliye göre hezimet olan: fakat bize ZAFER diye yutturulan Lozan’ın gizli maddeler ortaya çıkacaktı.
Ateşi bol olasıca fesli olmasa, Lozan’ın bu gizli (!) maddelerinden haberimiz olmayacaktı. İddialara göre fesli bir İngiliz ajanıydı. İngilizlerin verdiği bilgi ve belgelere göre Türk gençliğini ve toplumunu yönlendirmekle görevliydi.
Şimdi başımızı elimize alıp düşünelim.
Bu iddiaların konuşulmadığı bir mekân var mıydı?
Bırakalım biatçı ve ümmetçi gurupları, solcu ve ülkücü camiada bile konuşulmuyor muydu feslinin saçmalıkları?
Fesli Kadir’in merdiven altı tarih(!) kitapları, her toplumda okunmuyor muydu?
Özelliklede tarikat ve cemaat yurtlarında, İmam-Hatiplerde hatta ülkücüler arasında bile sıkça duyardık; çünkü Mısıroğlu'nun kitapları 70'li yıllarda Ülkücülerin de en çok okudukları arasında değil miydi?
Tarih sosyolojisi açısında "Lozan'ın gizli maddeleri" yalanı Cumhuriyet hazımsızlığının, Atatürk düşmanlığının dışa vurumuydu. Bu yalana kolayca inananlar şu basit akıl yürütmesini bile yapamadı: "Lozan’ın gizli maddelerine göre yeraltı kaynaklarımızı 2023'e kadar işletemeyecek isek bugün kömür, bakır, gümüş, krom, demir, bor, altın madenlerimizi nasıl işletiyoruz/ işletilmesi için nasıl yabancı firmalara işletme izni veriyoruz?"
Onca tarihçi, onca siyaset uzmanı, böyle bir antlaşma da, gizli madde de yoktur ilmi açıklamasına karşın bu yalan, tutmuştu.
Kolaylık ve dürüstlük dini İslam: "Hiç akletmez misiniz?” Soru cümlesini tekrarlar. Ama biz akletmemekte ısrarlıydık, çünkü beynimizin bu özelliğini iptal etmiştik.
Nereye kadar? Cumhurbaşkanlığına bağlı CİMER’e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) bu konuyla ilgili bir soru sorulana kadar!
Reize bağlı bu kuruluş, “Lozan’ın gizli maddeleri var mıdır ve nelerdir?” sorusuna: “Lozan’ın böyle bir gizli maddeleri yoktur.” Diyerek bu yalan balonunu, patlatana kadar.
Bilim insanlarının, siyasetçilerin, konunun uzmanlarının, tarihçilerin ispat edemediği yalanı, CİMER tek soruda ispatlayarak yalan çöplüğüne atıverdi.
CİMER yetkililerine Türk milleti ve Lozan’ı ZAFER olarak imzalayan Türk heyeti adına en kalbi ve en içten teşekkürlerimi ediyorum.
Böylece bir fesli yalanının da balonu sönmüş oldu.
Cumhuriyet ve ATATÜRK düşmanlarına kapak olsun.
Esen kalınız.
YORUMLAR