Dünya din Âlimlerinin kesin kes cevap veremedikleri bir konu: Kader meselesidir.
Kaderimiz yazılı mı dünyaya geliriz; yoksa kaderimizi biz yaşarken mi yazarız ya da yazılır?
Evet net cevabı aranan bir soru ve mesele!?
Fazla detaya girmeden iki olay ile meseleyi sizlerin akıl terazisine bırakıyorum.
Birinci olay: Lübnan’ınm en zenginlerinden Eymen Bistani, Beyrut’a hâkim bir tepede, kendisi için muhteşem bir mezar yaptırır. Yakınlarına da ölünce oraya gömülmesini sıkı sıkıya vasiyet eder.
Ne mi olur? İşte kader anı mıdır, kader yazgısı mıdır bilinmez!..
(İlahi) Kader farklı tecelli eder ve E. Bistani’nin seyahat ettiği özel uçağı denize düşer.
Sonunda ne mi olur? Milyon dolarlara varan aramalar yapılır. Yapılır ama; uçağının enkazına ulaşıldığı halde cesedine asla ulaşılamaz.
İkinci olay:
İngiltere’nin en zengin adamlarından olan Lord Teshild, o kadar zengindi ki, zaman zaman devlete bile borç verirdi.
Malikânesinde oldukça büyük, korunaklı ve güvenli bir odayı, para kasası olarak kullanırdı.
Günlerden bir gün servet odasına girdi. Dalgınlık mıdır, yanlışlık mıdır bilinmez odanın kapısını üstüne kapatır.
İşi bittikten sonra çıkmak üzere kapıya yönelir. Fakat kapı kapalıdır.
Öyle çok imdat ister, bağırır, çağırır, kapanan kapıyı yumruklar, tekmeler. Yardım çağrılarını kimselere duyuramaz. Çünkü oda ve kapısı çok güvenlikli ve ses geçirmezdedir.
Teshild’in, zaman zaman eve üç-beş gün geç geldiği için, yokluğu da dikkat çekmez ve kimse de arama ihtiyacı duymaz.
Günlerce sonra cesedi bulunan Teshild, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla: “Dünyanın en zengin adamı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor.” Cümlesini yazdığı görülür.
Soru: Dünyada her şeyin mal ve servet olmadığı mı, kaderin birer cilvesi olduğu mu? Teshild’in kaderini yazan kimdir?
İnsanoğlu yaşadığı sürece her türden olaya açıktır ve başına her türlü olayın gelmesi olasıdır.
Hayat bu!
Hepimiz yaşamımız süresince: evden çıkar ve sonra tekrar eve döneriz. Gün o dur ki, çıktığımız eve bir daha dönemeyiz.
Siz kader konusunu düşüne durun.
Yaşamı boyunca zulmetmemeye, kul hakkı yememeye, kimseden nefret etmemeye, kimseden kendisini üstün görmemeye dikkat edenlere müjdeler olsun. Onların kaderi hem ilahi olarak hem de kendi iradeleri olarak iyi yazılmıştır.
İki banyo arasındadır yaşam! Doğduğumuzda ebe, öldüğümüzde imam yıkar.
Önemli olan KİRLENMEDEN yaşamaktır.
Esen kalınız.
YORUMLAR