İsraf ve yolsuzluk bir parti meselesi değildir
Nazım PEKER

Nazım PEKER

İsraf ve yolsuzluk bir parti meselesi değildir

28 Temmuz 2020 - 11:45

Hatırladınız mı? Sn. İmamoğlu başkan seçilince: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde fazla olduğu belirtilerek Yenikapı'da 1717 araç sergilenmişti. Eylem: "İBB'deki araç saltanatı teşhir ediliyor" başlığı altında kamuoyuna duyurulmuştu.     

             AKP’liler bu eylem karşısında pişkinlikle: "Hizmet araçlarını değil Yenikapı’da makam araçlarını görmek istiyoruz." şeklinde savunma yapmışlardı.                                                                                             

             İktidar yanlısı köşe yazarları ise derhal karşı atağa geçerek "İBB'den kara propaganda", "Hizmet araçlarını makam aracı olarak sergilediler, Yenikapı'da algı operasyonu" var diye karşı savunmaya geçmişlerdi.

            İstanbul'un mevcut başkanı İmamoğlu’na göre israf diz boyu, iktidar yanlısı odaklara göre ise ortada israf falan yok, şov var. Çünkü AK Parti'nin olduğu yerde israf olmazmış. Dolaysıyla Türkiye'de israf da yokmuş.

             Çünkü "AK Parti israf yapmazmış!" İktidar yanlısı köşe yazarları, televizyon yorumcuları, yapımcıları, aydınları(!) kraldan çok kralcı kesilerek aynen böyle diyor. Gazetede köşe yazarı olan zat kesinkes israfın olmadığını söylüyor. AK Partiyi din, iman, Müslümanlık üzerinden savunuyor. Daha doğrusu israfı savunuyorlardı. Oysa ülkeyi savunmaları gerekirken!. "AKP’liler yolsuzluk yapmazlar ama..." diyor ve devam ediyor.

         Oysa ki israf, lüks, şatafat Türkiye'nin baş belası sorunlarının başında geliyor. Ortada bu ülkenin kıt olan kaynaklarını kamu yararına kullanacak yerde hovardaca kullananlar var. Bu israf, lüks ve şatafat AKP’den öncede vardı. AKP döneminde çok arttı.

         Onun için diyoruz ki, israf söz konusu olduğunda parti iktidar ya da muhalefet fark etmiyor.

         Türkiye kaynaklarını israf eden, etkin, verimli ve yararlı kullanamayan insanlar cennetidir.

           Eğer bu gerçekleri görmüyorsanız, hiç bir şey görmüyorsunuz, bakar körsünüz demektir.

           Dostlar, ey bu ülkenin cefakâr insanları: İsraf ülkenin temel sorunudur!

          Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar, Lale Devrini aratmayan büyük bir şatafat, lüks içinde görevlerini sürdürmektedir. Kamu kurumları için kiralanan binalar, araçlar, benzin paraları,  milyonları aşan çok da gerekli olmayan onarımlarla, yolcu, araç geçiş, uçuş ve hasta garantili Şehir Hastaneleri ile 18 yıldır milletin paralarını har vurup harman savurmada iktidar maalesef sınır tanımıyor.

           18 yıldır tek parti ya da tek adam (ne derseniz deyin)  iktidarı olması denetimin yapılmasını engelliyor.

             Sözgelimi eski Dışişleri Bakanı için kiralanan resmi konuta (2008 yılından 2012 yılına kadar) 4 yılda 1 milyon 820 bin 794 lira ödeme yapılmıştır. O zamanlar bu konutun aylık kirası 56.820 lira civarındaydı. TBMM'de verilen onca soru önergesi ve mücadeleye rağmen iktidar, kiralamalar konusunda milletin paralarını harcamada gereken yere çekilememiştir.

           Sıkıntı ve kaygımız o ki israf, lüks ve şatafat, sırf İstanbul Belediyesi'ne ait bir sorun değildir. İsraf Türkiye'nin genel sorunudur.

            Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın hazırladığı rapor, Türkiye'de israfın ne derecelere ulaştığını ortaya koyuyor. Rapora göre, günde bu milletin nimet diye saygı duyduğu 6 milyon ekmek çöpe giderken, toplamda 555 milyar liralık kaynak israf ediliyor. Sadece musluklardan damlayan suyun ortaya çıkardığı israf tutarı ise 11 milyar lirayı buluyor. Dudaklarınız uçukladı değil mi?

             AKP iktidarı, on sekiz yıldır içerden ve dışarıdan israfla ilgili olarak yapılan hiç bir ikaza ve eleştiriye kulak asmamıştır. Aksine iktidar israf ve eleştirilere milyarlık saraylar, milyonluk Mercedesler, fahiş fiyatlarla kiralanan binalar ve araçlarla milyonluk uçak filolarıyla cevap vermiştir.

            Yapılan hiçbir eleştiriye yetkililer kulak asmıyor inadına israfa, savurganlığa ve şatafata devam ediyorlar.

           Hatırlayalım! Azıcık geriye gidelim 2015 yılında özgül ağırlıklı abi Bülent Arınç, muhataplarına "İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmaz.”  Diye israf ve lüksün ne boyutta olduğuna dikkat çekmemiş miydi?

            Muhalefeti, beni ve benim gibi vatan kaygısı duyanları dinlemiyorsunuz. Bari Sn. Bülent Arınç'ı dinleyin!

          İsraf bir parti ya da belediye meselesi değil sosyal, ahlaki ve yapısal bir meseledir. “Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz” diyen dini dinleyiniz. İstanbul Belediyesindeki kiralık araç israf konusu ise yalnızca ufak bir ayrıntı ve küçücük bir teferruattır.

           Açılışlarda, törenlerde, harcamalarda tevazu ve sadelik iktidarların yanına, yöresine asla uğramamaktadır. “İtibardan tasarruf olmaz” anlayışı ne İslami ne de insani bir anlayış değildir. Cuma namazlarına bile onlarca lüks araçlarla gidilen bir ülkedir, Türkiye!...

​Oysa bu milletin kültüründe: “Beytül mal” diye bir kavram ve ona saygı ile itina vardı. Hz. Ömer’in kendi özel işinde kendi mumunu, devletin işinde de devletin mumunu yaktığı söylenirken.

         Zurnanın son deliği konumundaki yalaka adam çıkmış '”israf yok, hizmet var.” diyor. Erzurumluların deyişiyle biz de "fışşş!" diyoruz. Sen “benim liderim” demeden önce “benim ülkem” demeyi bir ilke edin, ilkesiz herif.

​Esen kalınız.                                                                                     Nazım PEKER

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar