Hükümet, EĞİTİM ve ÖĞRETİM POLİTİKALARI KURUMU oluşturdu.
Bu, alkışlanacak bir hizmet; Türkiye’nin geleceğiadına.
Ama gel gör ki, kazın ayağı öyle değil. Zira eğitim; eğitimcilerin ve bu alanda uzman kişilerin işidir.
Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurumunu oluşturan üyelere bakınca, işin sulandırıldığını ve göstermelik olduğunu “Şıp” diye anlıyorsunuz. Aşağıda kurumu oluşturan üyeleri ve uzmanlık alanlarını göreceksiniz:
1- Prof.Dr. Abdullah ATALAR:Elektrik ve Elektronik Mühendisliği,
2 -Prof. Dr. Ahmet Cevdet ACAR: İşletme,
3 -Ahmet GÜNDOĞDU: İlahiyat,
4 – Kemal ŞAMLIOĞLU : Edebiyat,
5 –Prof. Dr. Ethem VARDAR : Mühendis,
6 -Selçuk PEHLİVANOĞLU : İnşaat Mühendisliği,
7 –Prof. Dr. Tuncay DÖĞEROĞLU: Kimya Mühendisliği,
8 –Prof. Dr. Umran S. İNAN: Elektrik-Elektronik Mühendisliği,
9 –Prof. Dr. Yavuz ATAR: Hukuk.
Görüldüğü gibi: Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyeleri arasında 5 tane mühendis, ilahiyatçı, hukukçu, işletmeci var. Tanrı rızası için bir tane eğitim bilimci, tarihçi, psikolog, sosyolog veya halkbilimci yok.
Öğretmen mi?
O da kim ve neci?
Eğitim ve Öğretim Politikaları kurulunda ÖĞRETMEN yok. Öğretmen neden yok?
Bu yapısıyla bu kurul: AKP ve Sn. Erdoğan ile Sn. Milli Eğitim Bakanı’nın eğitim ve öğretime verdiği, pardon vermediği değerin anlamı değil mi?
Şimdi soralım: Eğitim ve öğretim komplike bir iştir:
Öğretmen olmalı, halk bilimci olmalı, tarihçi olmalı, psikolog olmalı, eğitim bilimci olmalı, sosyolog olmalı değil mi?
Bu kurul, bu saydığım isimlerle çatı, yukarıdaki kurul üyeleri ile de desteklense idi, bir anlam, değer ve önem kazanırdı.
Biz, 2023’ü bu eğitim öğretim anlayışı ile mi karşılayacağız?
Biz çağdaş dünya ile bu eğitim politikalarıyla mı yarışacağız?
Biz, modern ve çağdaş eğitim sistemini bu anlayışla mı oluşturacağız?
Sevgili okurlarım! Eğitim dünya da eğitimcilerle yürütülüyor. Diğer branşlarla da desteklenir. Bu kurula trafikçi ve çevre bilimci de alınmalıydı.
Şimdi anladınız mı: Eğitimde hep sınıfta kaldığımızı bir türlü çağdaş ve modern olamadığımızı?
Eğitimci öğretmendir. Öğretmensiz Eğitim ve Öğretim Kurulu; direksiyonsuz arabaya benzer.
Ne doğru yol alabilir ne de menzile ulaşabilir. En basit virajda, uçuruma yuvarlanır. Tıpkı şimdi olduğu gibi!. Bu milletin asil evlatları, yapay zekâları tartışan eğitime hasret.
Öğretim olmadığı gibi ne yazık ki eğitimde yok. Liseye gelen öğrenci, çarpım tablosunu bilmiyor, dilekçe yazamıyor. Sosyal ilişki kuramıyor, büyük-küçük tanımıyor. Organik hoşaf, deve sidiğinin kutsallığı ve Kur’an’dan habersiz tarikat ve cemaat desteğiyle; maalesef eğitim de öğretim de olmuyor.
Türk eğitim sistemi, insan eksenli ilim ve bilim odaklı, Türkün geleceğini çağdaşlaştıracak biçimde düzenlenmelidir. Eğer yerli ve milli olmak istiyorsak.
Esen kalınız. Nazım PEKER
Not: Kurul üyeleri listesi değerli bilim adamı Prof. Dr. Özkul ÇOBANOĞLU’nun paylaşımından alındı.
YORUMLAR