Maalesef diyerek yazıma başlamak zorundayım. Yaşım 73 ilk kez bir hükümetin yaptıklarını vatandaşın başına kakar olduğuna şahit oldum.
Sonuca gitmeden önce nedenleri üzerinde durmak istiyorum.
Siyasi Partiler, neden iktidar olmak isterler? Seçmene iktidara geldiklerinde neler neler yapacaklarını deklere etmezler mi?
Söylediklerini yapmak, iktidarda olan siyasilerin görevi olmuyor mu?
İktidara gelen Siyasi lider ve parti, dediklerini yapmayacak da neler yapacak?
İktidar diyor ki, “Yol yaptım, köprüler yaptım, tüp geçitler yaptım, şehir hastaneleri yaptım! “ Doğal değil mi? Vatandaş da diyor ki, “Bunları yaptın da nasıl yaptın, hangi otoyolu senden öncekilerden kaç dolara ucuz yaptın?” Bunu merak ediyor.
16 yılda “İhale yasasını” neden 185 kez değiştirdin, kim için neden değiştirdin merakında?
Kamuoyu, bu ihalelerin şeffaf olmadığından şikâyetçi!.. “Neden geçmeyen taşıtlar için; yapan firmalara devlet para ödüyor?” merakında. Yap-işlet-devret böyle mi oluyor?
Bugüne kadar 2.5 trilyon lira vergi toplanmış, 61 milyar dolarlık özelleştirme yapılmış, 2002 de 130 milyar olan kamu borcu 435 milyar dolara çıkmış.
Acaba bu paralar yerli yerinde harcanmış mı, harcanmamış mı? Asıl sorulması gereken soru bu olmalı değil mi?
Bu kadar vergi toplanmış, özelleştirme yapılmış, kamu borçlanmış.
Elbette bunların bir karşılığı olmayacak mı?
Bu eserleri yapmayacaktınız da neden iktidar oldunuz?
Ha bizden öncekiler diyebilirsiniz. Eğer onlar yapmadıysa o da onların ayıbı. Zaten halk da onlara gereken cezayı kesti ve iktidardan etti.
Siz yapacağız diye gelmemiş miydiniz?
Neden yapılması normal olan yatırımları, başımıza kakmaktasınız?
Ne demek “gözünüze dursun! “ Ne demek, “Nankörlük yapmayın!”
Bu asil millet bunları hak ediyor mu? Bu hakaretlere reva mı?
Kaldı ki yapılanlar, sizlerin kesesinden de değil? Gariban vatandaşın dişinden tırnağından artırarak ödediği alın teri helal kazancından alınan vergilerle yapılmadı mı?
Bu başa kakmalar da neyin nesi oluyor?
Bir seçmen ve sade bir vatandaş olarak, bu başa kakmaları hak etmediğimi düşünüyorum.
Sizler ne düşünüyorsunuz?
Esen kalınız.
NOT: Bu yazının esin kaynağı: 29.05.2018 Fox TV, “Çalar Saat” İ. Küçükkaya’nın konuğu Sayın Durmuş Yılmaz’ın anlattıklarıdır.
YORUMLAR