7 Haziran'da yapılacak olan seçimler, ülkenin geleceği açısından büyük önem arz ediyor. 13 yıldan buyana ülkeyi yöneten Ak Parti'nin Genel başkan değişikliğinden sonraki ilk seçimde neler yapacağı merakla bekleniyor.
Oy oranını koruyacak mı, yükselecek mi yoksa düşüş mü başlayacak diye...
Ben Ak Parti'nin bu seçimlerden de birinci parti olarak çıkacağını, ancak oy oranlarında bir düşüş yaşayacağına inanıyorum. Özellikle de Konya'da.
Mevcut 11 milletvekili bulunan Ak Parti'nin yeni listesi ile ne kadar başarılı olup olmayacağını merakla bekliyorum açıkçası herkes gibi.
Listenin tamamen yenilenmesi aslında isabetli bir seçim. Bazılarını daha önceden de tanıdığımız isimlerin nasıl bir karakterde olduklarını, sözlerini tutup tutmadıklarını ya da girdikleri odanın rengine büründüklerini az çok biliyoruz. Bunların liste dışı kalması çok güzel olmuş da; gelenlerin kim olduğuna bakmak da önemli.
Bana göre 14 kişilik Ak Parti listesinde, halkın içinden gelen, mütevazi, onurlu başarılı olan tek bir isim var o da Muhammet Uğur Kaleli. Diğerlerini çoğu insan gibi ben de tanımıyorum. Hele hele bayan adayların, eş, dost arkadaş kontenjanından gelmeleri ise tamamen bir fiyasko. Konya Ak Parti Kadın Kollarında gece gündüz demeden, evlerini, çocuklarını, eşlerini, işlerini ihmal eden ve milletvekilliği için aday adayı olan kadınlarımız çok mu kapasitesiz. Liste ile birlikte Konyalı Ak Partili kadınlar kapı dışına itilmemişler midir?
Merak ediyorum doğrusu...
Nasılsa yüzde 65-70 oy bandımız var diye, İstanbul'dan gelenler, sözüm ona türban mücahidi olanlar, Konya'nın sorunları için mi kafa yoracak.
Daha çok beklersiniz...
Gerçi, Konya'nın sorunlarına çare bulmak mı amaç.
"Kaldır ve indir"
Hani eskilerden bir paşa vardı. "Tak Şak Paşa"
Tak diye emir alır şak diye yapardı. Buydu lakabı rahmetli Doğan Güreş Paşa'nın...!
Bunu son dönemde de yaşamıştık. Sayın Erdoğan, başbakan olduğu dönemde bir grup toplantısında bir harita göstermiş, aralarında Konyalı vekillerinde olduğu bütün Ak Partili vekiller alkışlamışlardı. Sonrasında da Sayın Erdoğan bunu değil öbür haritayı alkışlayacaksınız diye fırça attıktan sonra diğer harita alkış tufanına tutulmuştu.
Deveye sormuşlar neren doğru diye.
Ülke siyaseti böyle bir şey işte... Partinin temayülü, STK'ların tercihlerinden hiç bahsetmiyorum.
Zaten onlar da 'gaz' alma muhabbetiydi.
MHP'ye gelince Faruk Bal'ın olmaması beklenen bir sonuçtu. Sait Hoca'yı ilk 2 içinde bekliyordum açıkçası. Ama Mehmet Emin Altunel'in de 3. sırada beklerken hiç listede olmaması da garipti.
CHP'ye gelince, ön seçim kuralına uydu ve sandıktan çıkan sonuca riayet etti. Takdire şayan bir uygulama yaptı.
Tebrik etmekten başka yazacak bir kelime yok...