Ligin ilk 8 haftalık periyodunda, A. Konyaspor'un performansı hiçte iç açıcı değil. Fikstürün de azizliğine uğrayan bir de seyircisinden mahrum olan yeşil beyazlılar, bir türlü istenileni veremedi.
Hem futbol olarak, hem oyuncu olarak hem de sonuç olarak.
Durum böyle olunca da ligin en altlarında olmak kadar doğal bir şey yok.
Mustafa hoca, kupa kazanmış bir takımın başına gelmişti. Kendinin de olduğu bir müsabakada da ikinci kupanın alınmasında payı olmuştu!
Aynı yıl içerisinde 2 kupaya sahip ender bir kulüp statüsüne ulaşan Konyaspor'un şimdiki halini görünce insanın kahretmemesi elde değil.
Evet yeni oyuncuların uyumu ve fikstürü hesaba katıyoruz. Seyircimizin olmaması büyük dezavantaj kabul ediyoruz. Ne yazık ki; Mustafa hoca ve futbolcuların (kaleci Serkan ve Ali Turan hariç) bunu dikkate aldığını sanmıyoruz.
Gidişat kötü.
GELELİM GALATASARAY MAÇINA...
Benim adıma utanç gecesiydi.
Türk futbol tarihinde bir ilk yaşandı. TFF'nin aldığı karar neticesinde 11 yabancı ile sahaya çıkan Galatasaray, ne acıdır ki; taraftarının sesine bile kulak veremedi. "Cim bom buraya" diye tezahürat yapan taraftarların dediğini anlamayan 11 yabancı, kara bir leke olarak tarihe geçti. Dünya karması gibiydi.
Söylenecek çok şey var maalesef...
Sonra Milli takımda oynayacak yetenekli Türk futbolcudan bahsediyoruz. Büyük! takımda bir Türk oyuncu oynamazsa Milli takımdan ne bekleyebiliriz ki?
FUTBOL ZEKASI
Futbol bir takım oyunu. Herkesin nerede durması ne yapması gerektiği belli. Bunun üzerine kafasını çalıştıranlar profesyonel takımlarda oynuyor ve milyon dolarları götürüyor. Açık söylemek gerekirse, Gomis'i tebrik etmek gerekiyor. Takımının geliştirdiği pozisyonlarda nerede duracağını, hangi hamleyi yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Kuvveti, becerisi, mücadelesini futbol zekasını birleştirip neler yapılabileceğini gösterip takımını sırtlayan adam oldu. Orta sahadan kaptığı topla, önce penaltı ardından da golü kazandırması, genç yetenekleri yetiştiren teknik adamların ders konusu olmalı. Oyundan çıkarken de Ali Turan'la tokalaşması da açık söylemek gerekirse maçın en anlamlı dakikasıydı.
Bir de bizim forvetlere bakalım..
Nerede durduklarını dahi bilmiyorlar. Top ayağıma gelsin diye bekliyor. Gelişen pozisyona göre vaziyet almalarını dahi bilmiyorlar. Bu durum tribünlerden öyle sırıtıyor ki; aşağıdakilerin görmemesi için kör olmaları gerekiyor.
HAKEM ÖZGÜR YANKAYA'YA GELİNCE...
3 yıl önce Gaziantep- Galatasaray maçında, Galatasaray'ın attığı bir golde ayağı ile verdiği tepki hala hafızalarda.
Daha maçın hemen başında Fofana ile yakalanan bir pozisyonda avantaj kullanmak yerine düdük çalması, kıdemli yardımcı hakeminin yanlış kararına uyarak ofsayt olan pozisyon sonunda atılan golü vermesi insanı ister istemez olumsuz düşünmeye sevk ediyor.
Umarım, hakem hataları son bulur.
Dediğimiz gibi sonuçtan öte daha önemli şeyler var.