Emperyalist güçler Ortadoğu’da süfli emellerini gerçekleştirebilmek için Filistin üzerinden yeni bir dünya kurma peşindedirler. Bir tarafta Hamas bahane edilerek Gazze yerle bir ediliyor diğer taraftan Suriye ve Lübnan’dan İsrail’e füze atıldı denilerek işgal alanı genişletilmeye çalışılıyor. Emperyalist ülkeler savaş uçakları askerleri ile bölgeye yerleşiyor.
İnsanlık büyük bir imtihanla karşı karşıya ama ne batı dünyasından ne İslam dünyasından bu çılgınlığı durduracak ciddi bir hamle gelmiyor. Bölgemiz neden bu halde emperyalist güçler nasıl rahat bir şekilde bölgemize yerleşiyor sorusunun cevabını herhalde sarı öküz hikayesinde olduğu gibi demokrasi adına başlatılan Arap baharına inanmış olmakta aramak gerekir.
Sarı öküzün hikâyesinden ders almalı
Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü hep otlaktaki öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği için aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.
Topal Aslan, öküzlerin lideri olan Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Onu görünce dayanamıyoruz, kendimizden geçiyor ve saldırganlaşıyoruz. Sarı öküz olmasa sizinle aramızda hiç bir sorunumuz yok. Otlakta huzur içinde bizimle birlikte yaşamak istiyorsanız O’nu bize verin.
Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmışlar ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküzü aslanlara vermeye karar vermişler. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış. Neticede bütün öküzlerin önünde sarı öküz aslanlara kurban gitmiş. Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez de Uzun Kuyruk'u istemişler:
Gördünüz mü sarı öküzden sonra aramızda hiç bir kavga olmadı. Barış içinde birlikte yaşayıp gidiyoruz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, otlakta huzurumuzu kaçıran içinizde bir öküz daha var. Şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Uzun Kuyruklu olan öküzü de bize verin, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.
Benekli Öküz yine karşı çıkmış ama arkadaşlarını ikna edememiş. Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u da aslanlara teslim ederek, aslanların pençesi altında can vermesini seyretmişler. Bu olay her seferinde farklı bahanelerle sürekli devam etmiş. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeye gerek duymadan doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar.
Otlakta öküzler birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ile birkaç öküz kalmış geride. Yaptıkları işten pişman olmuşlar ama iş işten geçmiş. İçlerinden biri Boz Öküze, "Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa vaktiyle ne kadar güçlüydük" diye sormuş.
Boz Öküz, Benekli Öküzün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli bir şekilde ‘Biz’ demiş, "Sarı Öküzü aslanlara vermeyecektik. O’nu verdiğimiz gün bu savaşı kaybetmişiz."
Büyük Ortadoğu Projesi adına “Arap Baharının” başlaması ile Irak parçalanıp Saddam devrilirken, Libya’da Kaddafi devrilip cihat adına ölüme terk edilirken, Mısırda darbe yapılıp Suriye parçalanırken sesini çıkarmayanlar, olaya cihad gözü ile bakanlar günümüzde yaşananlar karşısında nerede hata yaptık diye düşünmelidirler. Otlakta sarı öküzün verildiği gibi Arap baharına inanıldığı gün bölgenin bu noktaya geleceğinin temelleri atılmıştı.
YORUMLAR