Gazeteci dostum Ali Sait Öge 30 yıllık gazetecilik tecrübesini, yapmış olduğu haberleri, haber esnasında karşılaştığı güçlükleri, arkadaşlarını haberde nasıl atlattığı anılarını “Önce insan olmak sonrası mı? Gazetecilik” kitabında bir araya getirerek okuyucularına sundu.
Cemil Meriç kitap ile gazete arasındaki farkı şöyle belirtir; Kitap, beraber yaşar sizinle, beraber büyür. Gazete ise okununca biter. Ali Sait yazdığı haberlerin okununca bitmemesi için haberlerinden bir kısmını haber öncesi ve sonrası yaşadıklarını da anlatarak kitap haline getirmiş.
Ali Sait gazetecilik hayatında başarının merdivenlerini birer birer çıkarak taçlandıran bir arkadaşımız. Başarısını mesleğe olan aşkındaki hırsına ve azmine, genlerinde olan Bozkırlı olmanın ruhuna borçludur.
Ali Sait kelikçilikten gelip temzilikçilik ve kırımcılıkla başlayan basın hayatında başarısının zirvesinde iken maalesef meslekten pasifize edilerek aktif gazeteciliği bırakmıştır.
Ali Sait’i merhaba gazetesinde muhabir olarak çalıştığı dönemden tanırım. Aktif gazetecilik dönemi sona erince Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sefa Özdemir arkadaşımıza sahip çıkarak Gazeteciler Cemiyetinde Müdür olarak istihdam etti. Kendisi ile cemiyette, hem yönetimde hem de müdür olarak çalıştığı dönmede yakın çalışma imkânım oldu. Hiçbir zaman hayata küsmeyen, moralinin bozuk olduğu dönemde dahi tebessümü yüzünden eksik olmayan, kimin düğünü, hastalığı, cenazesi varsa orada olan, etrafına devamlı pozitif enerji veren bir arkadaşımız. Ağlarken güldüren, acına ortak olarak seni hiçbir zaman yalnız bırakmayan bir dostumuz.
Her olay ile ilgili mutlaka bir fıkrası, siyasi, adli, sosyal olaylarla ilgili birbirinden ilginç hatıraları vardır.
Özellikle basında gazeteci olarak mesleğe yeni başlayanların Ali Sait ve haberleri ile başarılı çalışmalara imza atmış diğer gazetecilerden mesleğin püf noktaları ile ilgili alacakları çok dersler vardır. Bu arkadaşlarımızın iletişim fakültelerine zaman zaman davet edilerek tecrübelerinden gazeteci adaylarımızın istifade etmesi sağlanmalıdır.
Bir Selimiye’yi yapmak için Mimar Sinan’ı bulmak gerekir ama yıkmak için amele pazarından iki kişi buldun mu yıkarsın. Basın sektöründe de kendisinden söz ettirecek başarılı haberlere imza atacak, milletin gören gözü duyan kulağı olacak, yazdığı haberlerle yöneticilere yol gösterecek gazetecilerin yetişmesi ve basın sektöründe söz sahibi olması o kadar kolay değildir. Ama yetişmiş ve başarısını ispat etmiş olan birini ise meslekten koparmak o kadar da zor değildir.
Mesai saati olmadan gecesini gündüzü katarak çalışan, herkes tatilini, bayramını yaparken özel hayatlarından haber uğruna fedakârlık yapanların kıymetini onlar hayattayken bilelim.
Ali Sait Öge’yi yazmış olduğu “Önce insan olmak sonrası mı? Gazetecilik” kitabından dolayı tebrik ediyor, basın sektöründe çalışan diğer arkadaşlarımızın da anılarını unutulmamak için kitap yazmalarını bekliyoruz.
YORUMLAR