Gazze de dünyanın gözü önünde işlenen soykırım karşısında sessiz ve seyirci kalanları tarih hiçbir zaman unutmayacaktır.
Siyonizmin temsilci ve destekçilerinin sessiz kalmasını anlamak mümkün de İslam dünyasının sessizliğini anlamak mümkün değildir. Yönetim kademesinde olanlar adeta Netanyahu’nun Gazze’ye yaptıkları saldırılar için bölge liderlerine yaptığı “Koltuklarında rahat oturmak isterlerse sessiz kalın” tehdidi karşılık bulmuş görünüyor. 2,5 milyon insan yerlerinden sürülüyor, sığındıkları hastanelerde ve mülteci kamplarında savaş suçu olmasına rağmen katlediliyorlar. Yaşanan katliamlar karşısında maalesef liderler koltuklarını korumak için ya sessiz kalmakta ya da seslerini cılız bir şekilde yükseltmektedirler.
Filistin’de İsrail’in uyguladığı işgal ve katliam yıllardır sürerken bunun zeminini hazırlayanlar da en azından İsrail kadar sorumludurlar. 3 Ocak 1919 tarihinde Paris Barış Konferansında Faysal Araplar ve Yahudilerin birlikte yaşayabileceğini beyan ederek Yahudileri Filistin’e davet ederek şu açıklamayı yapmıştır:
“Sami ailesinin iki ana kolu olan Araplar ile Yahudiler birbirlerini anlıyorlar ve kendi kaderini tayin etme ve millet olma ilkelerinin rehberliğinde yürütülecek olan Barış Konferansı’nda gerçekleştirilecek fikir teatisinin sonucunda, her milletin de amaçlarının gerçekleştirilmesi yolunda kesin bir ilerleme kaydedeceğini umuyorum. Araplar Siyonist Yahudileri kıskanmıyorlar ve onlara karşı adaletli bir şekilde davranmaya niyetliler ve Siyonist Yahudilerde kendi bölgelerinde adil bir şekilde davranılmasını sağlama niyetleri konusunda Arap Milliyetçilerine güvence vermişlerdir. Türklerin Filistin’de çevirdiği entrikalar, Yahudi yerleşimciler ile yerel halk arasında kıskançlığa neden olmuştu, ancak Araplar ile Yahudilerin amaçlarına dair karşılıklı anlayış kısa sürede, bu eski şüphelerin son izlerinin de yok olmasını sağlayacaktır. Nitekim son iki yıl içinde Arapların gerek Suriye’de gerekse diğer yerlerde elde ettiği askeri başarıların temellerini atan Arap Gizli Devri Komitesi’nin çalışmaları sayesinde, aslında bu şüpheler savaş öncesinde zaten ortadan kalkmıştı… Biz Araplar, özellikle de eğitimli olanlarımız, Siyonist harekete karşı büyük bir sempati beslemekteyiz. Paris’teki heyetimiz dün Siyonist Hareket tarafından Barış Konferansına sunulan önerilere tümüyle aşinadır ve bunları ılımlı ve uygun öneriler olarak değerlendirmekteyiz.” *
Filistin’de yaşanan soykırımı ve katliamları değerlendirirken tarihte yapılan hataları da görmek aynı hatalara düşmemek için tarihten ders almak gerekir. Yapılacak olan İsrail’in Gazze katliamına karşı çıkmak, cinayetleri sonlandırmak için etkili ekonomik ve politik yaptırımlar konusunda birlikte hareket etmek gerekir.
Ali Kamil Yıldırım, İnsanlığın Gazze Sınavı, https://uyanisdergisi.com.tr/insanligin-gazze-sinavi/
YORUMLAR